bugün
- mide bulandıran erkek isimleri14
- komodin bahattin14
- fantanın ne idüğü belirsiz pembe içeceği8
- chpnin 128 milyon dolar yalanının patlaması28
- yazarların hayatlarında çıktığı en elit seviye20
- aleyna tilki15
- sevinmek icin sevmedik10
- türk olmak15
- grinch9
- garantili kadın tavlama yöntemi8
- sigma olomouc liverpool hagi11
- konya10
- zafer partisi29
- akp grup başkan vekilinin simit hesabı9
- kahve8
- çocuğu kuran kursuna vermek24
- kalbinizin girişine yazı yazdırsanız ne olurdu11
- disi ejderya13
- akpli semt ile chpli semt arasındaki fark13
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri78
- nisa bölükbaşı13
- babaların süper öğretileri12
- sözlüğün en mal yazarı8
- 2 temmuz 1993 sivas katliamı18
- yılmaz güney14
- bu yaşa kadar hayattan çıkarılan dersler19
- chp ye oy vermemek için bir neden yaz21
- asgari ücretliler ölsün diyen serefsiz amca18
- 530 liraya pizza 31 liraya su satılan havalimanı13
- jandarma komutanının her mafyayla pozu olması13
- dini duyguları istismar etmek11
- grup yorum9
- 18 25 aralığındaki gençlere müzekart dağıtılacak13
- asgari ücretin 5500 lira olması12
- yusuf kaplan'ın laikler beyinsiz demesi21
- kuru yemiş tüketimi zeka geriliği sebebi sorumsalı9
- düşün ki o bunu okuyor10
- bisikletle kaza yapan çocuk12
- mehmet ali erbil'in muayene ücreti isyanı11
- anın görüntüsü31
- bedelenmek badelemek diye bişey var mı11
- buket aydın12
- cüneyt arkın22
- mustafa armağan8
- sözlüğün mutsuz karılarla dolu olması14
- çocuğa yüzmeyi anne mi öğretmeli baba mı25
- erkeklerin makyajsız kız sevme nedenleri14
- akp'nin ülkeyi venezüella'dan beter etmesi19
- rize'deki süri yeli sayisi9
- cb mıza söz verdim enflasyon aralık ayında düşecek13
bir toplum için en onemli şeylerden biridir dil, ve kültürünü en iyi şekilde aktarabileceği araçtır, yabancılaşan bir dil, yabancılaşan bir nesile, ve o nesil ise kültürünü unutmaya mahkum olan bir topluma dönüşür.
globalleşen bir dünya'da elbetteki yeni kelimelere açık olmak zorundayız. ama saçmalamak zorunda değiliz.
(bkz: check etmek)
globalleşen bir dünya'da elbetteki yeni kelimelere açık olmak zorundayız. ama saçmalamak zorunda değiliz.
(bkz: check etmek)
mikser, resepsiyon, kürdan, şezlong, televizyon, radyo, krem, şofben, otobüs, otomobil, motosiklet vb.
daha sürer gider bu.
daha sürer gider bu.
türkçe de birçoğunun karşılığı oldugu halde ve dahası kelimenin anlamını daha da iyi ifade ettiği halde heryerde ve heryerlerde kullanmaya pek bir meraklı oldugumuz bizi bizden alan kelimelerdir
konsept ( özellikle ağzını yayarak söyleyen bi kesim var )
trend daha da havalısı için trendy ( " yönelim" demenin zor geldiği anlarda sanırım )
outlet,
link, ( bağlantı mı )
web, ( ağ la alakası olabilir mi)
repertuar, kuartet, platonik, biyografi, limit, katalog, dogmatik, teori, band, balans, ve manevrası da var ... gibi gibi
konsept ( özellikle ağzını yayarak söyleyen bi kesim var )
trend daha da havalısı için trendy ( " yönelim" demenin zor geldiği anlarda sanırım )
outlet,
link, ( bağlantı mı )
web, ( ağ la alakası olabilir mi)
repertuar, kuartet, platonik, biyografi, limit, katalog, dogmatik, teori, band, balans, ve manevrası da var ... gibi gibi
(bkz: jonksiyon)
ünlüler arsında çok kullanılan o müthiş kelime; background.
cümle içinde kullanımı; seren'in bekraundu var. ;)
cümle içinde kullanımı; seren'in bekraundu var. ;)
gerçekten türkçe'ye ''giren'' yabancı kelimelerdir.acıtırlar.
antre..
halk diline giren arapça ve acemce kelimeler bunlara dahildir. örnek:
halk dilinde eşanlamlı sözcükler yoktur. arapça acemce'den bir sözcük aldıklarında onun eşanlamlısı olan türkçe sözcüğü atmışlardır, dilde eşanlamlı sözcük kalmaz:
"hasta" alınınca "sayru"
"ayna" alınınca "gözgü"
"merdiven" alınınca "baskıç" atılmıştır.
bazen eşanlamlılar korunmuştur. siyah ve beyaz sözcükleri alındıktan sonra kara ve ak atılmamış ama kullanım yerleri belirlenmiştir. kara ile ak manevi şeylerde kullanmışlardır. siyah yüzlü adamın alnı ak olabilir, beyaz yüzlü adamın yüzü kara çıkabilir.
alınan yeni kelimelerin türkçe karşılığı yoksa olduğu gibi kullanılmıştır: "abdest, namaz cami, ezan, kur'an" gibi...
osmanlıca 3 dil etkisinde olduğu için bazen çok eşsesli bir arada bulunmuştur:
"su, ab, ma"
"gece, eb, leyl"
"ekmek, nan, ubuz"
"et, güşt, lahm" gibi...
bazen arapçadaki eşanlamlar alınır bu yüzden 3'ten fazla olabilir:
"aslan, şir, esed, gazanfer, haydar, zür'am" gibi
bazen yabancı dilden alınan sözcükler anlam ve söyleyiş olarak halk tarafından bozulur:
"haste, hasta" "hafte, hafta" "nerdüban,merdiven" "çarçube, çerçeve" "gavga, kavga" "bekre, makara" "zukak,sokak" "pare, para"...
bunlar söyleyiş değişiklikleriydi şimdi anlam değişmelerine örnek verelim:
"haste" sözcüğü farsça'da "biri taafından yaralanmış" anlamındayken türkçe'de "sağlığı bozulmuş" olarak kullanılır.
"şafak" arapça'da "batı ufkunun akşam kızıllığı" anlamında türkçe'de ise; "doğu ufkunun sabah kızıllığı" anlamında kullanılır.
"iltifat" arapça'da "göz ucuyla bakmak" iken, türkçe'de "ilgi gösterme" anlamındadır.
halkın bilgisizlikle yaptığı bu bozmalara "galatat" denilmektedir.
halk dilinde eşanlamlı sözcükler yoktur. arapça acemce'den bir sözcük aldıklarında onun eşanlamlısı olan türkçe sözcüğü atmışlardır, dilde eşanlamlı sözcük kalmaz:
"hasta" alınınca "sayru"
"ayna" alınınca "gözgü"
"merdiven" alınınca "baskıç" atılmıştır.
bazen eşanlamlılar korunmuştur. siyah ve beyaz sözcükleri alındıktan sonra kara ve ak atılmamış ama kullanım yerleri belirlenmiştir. kara ile ak manevi şeylerde kullanmışlardır. siyah yüzlü adamın alnı ak olabilir, beyaz yüzlü adamın yüzü kara çıkabilir.
alınan yeni kelimelerin türkçe karşılığı yoksa olduğu gibi kullanılmıştır: "abdest, namaz cami, ezan, kur'an" gibi...
osmanlıca 3 dil etkisinde olduğu için bazen çok eşsesli bir arada bulunmuştur:
"su, ab, ma"
"gece, eb, leyl"
"ekmek, nan, ubuz"
"et, güşt, lahm" gibi...
bazen arapçadaki eşanlamlar alınır bu yüzden 3'ten fazla olabilir:
"aslan, şir, esed, gazanfer, haydar, zür'am" gibi
bazen yabancı dilden alınan sözcükler anlam ve söyleyiş olarak halk tarafından bozulur:
"haste, hasta" "hafte, hafta" "nerdüban,merdiven" "çarçube, çerçeve" "gavga, kavga" "bekre, makara" "zukak,sokak" "pare, para"...
bunlar söyleyiş değişiklikleriydi şimdi anlam değişmelerine örnek verelim:
"haste" sözcüğü farsça'da "biri taafından yaralanmış" anlamındayken türkçe'de "sağlığı bozulmuş" olarak kullanılır.
"şafak" arapça'da "batı ufkunun akşam kızıllığı" anlamında türkçe'de ise; "doğu ufkunun sabah kızıllığı" anlamında kullanılır.
"iltifat" arapça'da "göz ucuyla bakmak" iken, türkçe'de "ilgi gösterme" anlamındadır.
halkın bilgisizlikle yaptığı bu bozmalara "galatat" denilmektedir.