bugün

(bkz: cennet)
(bkz: seferihisar)
geçtiğimiz pazar sevgilimle gidip, gördüğüm, hayran kaldığım yer.

şehir gürültüsü resmen sıfır. kaleiçi denilen mevkiyi gezerken herhangi bir bilgiye rastlamadığımdan orda limonata satan bir dayıya bu yerin tarihini kalenin kimlerden kaldığını sorduğumda "valla benim küçüklüğümde de burdaydı" diye cevap veren bir yarın akıllı esnafa rastladım. daha sonra kale taşlarını inceleyerek tarihi bir tahminde bulunarak kalenin selçuklulardan kalma bir yapı olduğu kanaatine vardım. ancak daha sonra osmanlı zamanında kalenin tam randımanlı kullanıldığını öğrendim.
kalesi bizanstan kalmadır.
izmire 45km uzaklıkta seferıhısar ilçesine baglı sakin şehir adı verılen bır kasabadır sıgacık.
aşık olunacak bir yerdir.
her dem taze balık ve balık ürünlerinin lezzetını sunan , en güzel mandalınaların yetıstırıldıgı kucuk sahıl kasabasıdır.
her gitiiginizde kalenın içindeki dar sokaklardakı evlerının onune tahta sandalyelerını atmıs , ellerıne ya cekırdeklerını ya da el işlerini almıs ınsanlerı bulursunuz. yuzlerı her zaman güler. insanları her daım dost canlısı , yardım sever , cana yakın , hos sohbet. sız onların yanından gecıp gıderken sıze selam vermeden , laf atmadan duramazlar.
bı gun oturun yanlarına emınım hiç kalkmak ıstemıyeceksınız.
son yıllarda sıgacıkta her pazar gunu , pazar kuruluyor kale ıcınde.
oyle semt pazarlarına benzemez sıgacıgın pazarı. hepsı el emegı hepsı goz nugru. evlerın onune cıkarılmıs kavanoz kavanoz receller mı ıstersınız yoksa el emegı takılar , orgu ceketler atkılar, sapkalar , cantalar mı... hatta dumanı ustunde gozlemeler, borekler , baklavalaya kadar her cesıt tatlı... kendı yetıstırdıklerı sebze meyvelerde var tabı.yazları bır de tekne turları duzenlenıyor haftanın her gunu. 3 5 tane gezı teknesı var koy koy gezıyor aksama kadar. o koyların guzellıgı anlatılmaz...bellı gunlerde bu teknelerde kadınlar matınası bıle yapılıyor. bır de sıralanmıs balıkcıları unutmamak lazım. kım bılır daha unuttugum ne guzellıklerı vardır bu esı benzerı olmayan sahıl kasabasının....
konağa 51 km mesafede olan eskiden fazla rağbet görmeyen günümüzde ise hayli kalabalık olan kasabadır.
kavak yellerinden önce kimsenin adını duymadığı * izmirde 34 plakalıların az olduğu en huzurlu yer. çeşme gibi 34 plaka pek yoktur. fakir izmirliler vardır. köylüler yaşar. gerçek egeliler.
türkiye'deki cittaslow hareketinin öncüsü. (bkz: cittaslow)
ikinci alaçatı olma yolunda ilerleyen alaçatıdan çok daha fazlasına sahip kasaba.
Bu akşam teoman konserine ev sahipliği yapacak izmir kasabası. Beklemekteyiz...
Bugün çok güzel lan.
bakir doğanın ve yaşamın diğer adıdır, bugün daha çok sevilendir.

deniz diyorsanız çeşme ve bodrumdakilerden çok daha güzel beach clubları vardır, nezihtir.

hele o merkezi... kavak yelleri dizisinin gerçek çekim yerinin olduğu yerdir sığacık sahil kasabası. kaleiçindeki daracık sokaklarda samimi taş evlerin arasinda bir sürü teyze standlarını kurup sizlere açma böreklerini, sıcacık gözlemelerini satarlar ve tabiki envayi çeşit el yapımı tatlılarını. güveçte yapılmış yaprak sarmasını yiye yiye dolaşırsınız daracık yollarda. teyzelerin tamami sarmalarından tattırır size. tarihi eser içindeki kurulmuş organik pazarından dayanamaz meyveleri alırsınız.

yasemin kokulu daracık sokakları tertemiz denizine çıkar ve o meltemin tatlı serinliğinde içilen türk kahvesine doyamazsınız.

herşeyin doğal olduğu bu sakin yaşamda insanların yüzündeki samimiyeti görürsünüz, birbirlerine olan güveni, saygıyı. elinizde sarma yiyerek dolaşırken büyük şehirde ozlediğiniz o sıcak gülümsemeleri adım başı yaşarsınız, özenir ve oraya yerleşmeye kalkarsınız.

çocukluğumun alaçatısından da güzeldir. umarım keşfedilmezsin sığacık, umarım modern dedikleri dünya seni bulup da yok etmez.

kabakçiçeği dolmasından da tatmayı unutmayın bu arada.

bakardicola ile haftaya şirinceden görüşmek üzere.
insan memleketini bilsin değil mi?
Sanılanın aksine oldukça da yaygın bilinir.
Pazar gunleri kaleicinde pazar kurulur. Temasi her sey el yapimi olacak. Satilan yiyecekler hediyelikler takilar el yapimidir. 2 kişi kilosu 20 liradan yarim kilo borek alsa 10 lira tanesi 2 liradan 5 cay icse 20 liraya doyar. Ayrica insanlari cok sicaktir.
Mayıs sonunda gittim, ilk gidişim. Teos falan güzel. Biraz bakımsız ama sit alanı dediğin bakımsız olur Zaten, el değmemiş olur.
Merkezi ise güzel ama otoparkçı belediye piçleri çok itici geldi. Pazaryerine bayıldım, ev baklavası aldım. Dondurmacıları eh işte.
Balıkçıları, kahvehaneleri, sokakları, pazarı, lunaparkı vee dondurması ayrı ayrı güzel belde, seferihisara bağlı, kavak yelleri dizisinde urla diye yutturulan cennetimsi yer.
alaçatı denen yere 10
çeşmeye 5 çeker.
izmir kıyı ilçeleri arasında ilk 3 te dir.

Eski Foça,

Urla,

Sığacık,

Kafa dinler ,

Manzaraya doyamazsiniz.

Ciftlik köy, altınkum dan bile daha güzeldir.

Antalya kekova'nin Ekim ayı gibidir.

Ve deniz berraklığı ile sizi çeker.

+(izmir kokun geldi hafiften)

Seni özledim, bir gece yarısı...
Herkes yaşadığı şehre geri döndüğüne göre artık biz tatile çıkabiliriz.

Sezon bitimi gidilesidir.
Pazar günleri çok kalabalık olduğu için araç park etme sorununun görüldüğü yerdir. Aracınızı doğrudan merkezine gelmeden boş yerlere park etmeniz avantajınıza olacaktır.
Sahilleri parsellenmistir. Denizinde ruzgar sorfu yapanlar vardir. Kalenin icerisinde koyluler ev yapimi yiyecek satmakta. Ogrenci olup ev yemegi ozleyenler deneyebilir ucuzlar. Sezon acilmadigindan olsa gerek pek kalabalik degil. Izmir merkezden eshotla ulasilabilir. Efes mimas yolununda duraklarindan biridir ayrica.
bir anlaşamamazlık yüzünden başımdan geçen en kötü otel deneyimi bu ilçede yaşanmıştır.

mis gibi kaleiçi denen yerin resmen lağımıydı sanırım o otel. odada sarı tuvalet terlikleri vardı düşünün.

ve duvarlarında şu fotoğraflar.

görsel
Alaçatı ya 5 basacak yerdir. Lakin değeri bilinmiyor.
Eski tadı kalmadi. Her yer bina ve ne yazikki insan yigini.
23 senedir yazlarımın geçtiği yazlık belde. Son birkaç senedir pek değerlendi ve bu popülarite beni rahatsız ediyor. Ne güzel sakin sakin takılıyorduk.
görsel

Kalabalığın hunharca çoğalıp, popüler kültürün, yamyam insan güruhunun kurbanı olacak diye övmeye korkulan tatil kasabası.

Samimiyetin, doğallığın, huzurun kokusu...

Kapı önlerinde tahta iskemlelerini atmış laflayıp, çekirdek çitleyen, gelene geçene, " hoş geldiniz" deyip gülümseyen cici insanların diyarı.

Denizinin deli davetkâr duruluğunu mu, balığının şaha kalkmış lezzetini mi, küçücük, dapdar sokaklarını mı, o sokaklarda maharetli hatunların şaheseri satılan kabak çiçeği dolması, güveçte sarma, envai börek, yerel tatları mı anlatayım?
Bilemedim ki?

Tek şey biliyorum sözlük.
Ben aşık oldum!
Hem de fena!
Pılımı pırtımı toplayıp, yanına koşacak kadar aşık!
Her sabah, koynunda uyanmayı isteyecek kadar aşık!
Körkütük...
Sırılsıklam...