bugün

Sonunda çıldırmıştır.

--spoiler--
3 Mart'ta öldürülen Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Garipoğlu'nun işyerinin önüne gitti ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Karabulut, işyerinin önüne bir paket ve bir zarfla geldi. Oldukça sinirli olduğu görünen Karabulut basın mensuplarına da çıkıştı: "Beni rahat bırakın. 48 saattir uyumuyorum. Bana iyilik yapmıyorsunuz. Soru sorun medeni biçimde yanıtlayayım. Küfrederim 4. kişi soru sormayacak. Bizim Garipoğlu'yla işimiz olmaz. Biz ekmek parası peşindeyiz. Ben şerefsiz miyim? Bana soru sormayın! Beni seven kalsın, beni sevmeyen çekip gitsin. 3 tane sorun bana! Şerefsizim ya 3 milyon Euro alıyorum, Amerika'ya kaçıyorum he! Paraya bak be! Ey Garipoğlu sen benim evladımı aldın, benim evladım geri gelmeyecek. Kızım sen rahat uyu! Arkadaşlar çekmeyin, buraya geldim, ya beni adam gibi dinleyin ya da çekin gidin! Bağırttırmayın beni."
--spoiler--

http://www.haberturk.com/...cat=200&dt=2009/09/03
bugünkü açıklamalarından sonra psikolojisinin alt üst olduğunu gördüğümüz kişi.
an itibariyle intihar etmeyi düşündğünü açıklayan baba.
akıl sağlığı yerinde olmayan, ne yaptığını bilmeyen babadır. baba olduğu için bu hale gelmiş olması da muhtemeldir. bu noktaya gelmiş, kızı feci şekilde öldürülmüş bir insanın cümleleri ne kadar mantıklı olabilir? kaç milyon euro acısını dindirebilir? insan ister istemez "bi siktir git çay koy" diyor kendisini şerefsizlikle, adilikle suçlayanlara. 18 yıl büyütün evladınızı, zat-ı muhteremin teki kafasını kesip öldürsün. manevi açıdan, bu adam hiçbir şey alamaz artık. kim ona bir münevver verebilir? kim acısını unutturabilir? gidip cem'in kafasını mı kessin bu adam? 3 milyon euroyu alıp yat, kat alarak mutlu olacaksa zaten insan değildir; ki böyle bir şey sanmıyorum ki mümkün olsun.

yahu zaten katil yakalansın demiş. cem sokaklarda fink atabilirken, bu adam 100 milyon euronun sahibi olsa ne olur? bu yaştan sonra adam trilyoner olup dünyayı mı ele geçirecek? yahu ne beklenebilir bu hale gelmiş bi' adamdan? bu kadar dokunuyorsa izlemeyin televizyon anasını satayım. 24 saat televizyon-internet-telefon üçlüsüyle ilgilenirim, daha bir kere görmedim haberini. süreyya senin allah belanı versin deyip adamın haberini ararsanız siz de fıttırırsınız. yeter lan.
açıklamalarını izlediğim kadarı ile sıyırmış olan insandır. allah kimsenin başına vermesin, evlat acısı kolay bi'şey değildir lakin işi bu kadar da şova dökmenin luzumu yoktur. bir de 3 milyon euro mevzusu var ki, apayrı bir absürdlük. ne yapmaya çalışıyor, ne demek istiyor anlamış değilim ben. hayır ben olsam daha fazla isterdim madem sıyırdım, tabata bile 8 milyon euro anasını satiim...
konuşması, söyledikleri ve tavırları bana şizofreniyi çağırıştıran insan.
üstüne gereksiz yere çok gidilen baba. bu adamın kızı feci bir şekilde öldürülmüştür ve katili hala dışarda rahat rahat dolaşmaktadır. bu devlet istediği zaman istediği kişiyi bulmuş ve yakalamıştır. gelin görün ki daha 17 yaşında bir çocuğu bulamamıştır. garipoğlu ailesinin bu katili sakladığı gün gibi ortadadır ama pardon onlar bilmiyordu yerini değil mi? bu babanın istediği paraya gelince psikolojisi bozuk bir kişinin böyle bir hata yapmış olabilme ihtimali vardır. bugünkü açıklamalarıyla da durumu gayet ortadadır. kızının öldürülmesi bunun arkasından gelen adli tıp saçmalıkları ve tehdit edilen bir baba var karşımızda. bu kişinin gözüne ne uyku girer ne de yemek aklına gelir bununla birlikte psikolojik rahatsızlar başlar. aslında tek istediği şey katilin bulunmasıdır ama insanlar o kadar acımasız ki böyle bir babaya yüklendikçe yüklendiler. çaresizlik bu olsa gerek...
akıl sağlığını kaybetmişse Allah'tan kendisine şifa dilerim.

onun hakkında yorum yapanlar şunu bilmeli ki; akıl sağlığı elden gittikten sonra kişinin dediklerinde tutarlılık, mantıklılık kolay kolay aranmamalı. sakinleştirici aldığı yönündeki sözlerle alakalı net bilgim yok yalnız şunu diyebilirim. türk insanı ne bilsin antidepresan mı alıyor, psikoz ilacı mı alıyor, sakinleştirici mi alıyor, lityum mu alıyor. işte birisi birşey derse dilden dile o ilaç sakinleştirici de olur başka bir ilaç adını da diyebilirler.

hani cümlenizin kafasını taktığı 3 milyon euro olayı varya, ondan birkaç gün öncesine gidin. ha şimdi o gün ile münevverin öldürüldüğü gün arasını düşünün şimdi. ve sürayya karabulut olduğunuzu düşünün. empati kurun sonra eleştirin.
samimi bulmadığım, şov yaptığını düşündüğüm insan. belki gerçekten çizmiştir kafayı bilemeyiz ama bana samimi gelmiyo yani.
kamera karşısına çıkmaktan kızına bir Fatiha okuyacak zamanı bulamayan, bu aralar kamera kamera dolaşmaktan programı çok yoğun, geleceğin kral Kayserilisi olarak gördüğüm bir kişilik..
Garipoğlu holding önünde, Süreyya Karabulut, bahsi geçen 3 milyon euroyu, Cem Gariboğlu'nun adalete teslim edilmesi şartı ile kabul ettiğini ve paranın kendi hesabına yattıktan sonra, MS vakfına aktarılacağını belirtti. Üstelik bu durumdan Garanti Bankasının ve MS vakfının haberi olduğunu söyledi.
garanti bankası ya da Ms vakfının söylenenleri teyit edip etmeyeceğini henüz bilmiyoruz.
bu bilginin ışığında, iki haber okuyup, yok kızını sattı, yok tarife belirledi, diye yazanlara soruyorum.

bir insanı damgalamak bu kadar kolay mı? *
entry sıçmadan önce olayların gelişimini beklemek gerekmez mi?*
adam doğruyu söylüyor olabilir diye hiç mi düşünmüyor musunuz?*
hele bir de "abartı davranışlarının sebebini bozuk psikoloji kavramı ardında gizliyor bu adam" yazan mı ararsın, "şov yapıyor" yazan mı ararsın...

sadece yuh diyor ve hatırlatıyorum bazıları unutmuş olayı

adamın kızını öldürdüler.
kafasını kestiler.
çöplere attılar.
katil kaçtı.
evin her yerinden kan çıktı,hatta garipoğlunun anne babasının üzerinden kan çıktı, tutuklanmadılar *
başbakan "Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya" dedi.

bu adam ne yapsın, nasıl dengeli olsun, nasıl mantıklı olsun, nasıl normal olsun?
delirmiş işte, kim olsa delirir.
ayıp ya, ayıp.
anne versiyonu için: (bkz: semra türk).
yaşadığı olaylardan sonra psikolojik sorunları ortaya çıkan kişi.
kızının kellesine 3 milyon avro paha biçen yaratık.. kızının başına gelenler için çok üzgünüm ama bu adamın yetiştireceği evlat, eminim ki hayat boyu kelle koltukta yaşamıştır. çok yazık..
bugün garipoğlu holding önünde yaptığı basın açıklaması da göstermiştir ki; akıl sağlığını gerçekten yitirmiştir. nasıl yitirmesin ki.. ahkam kesenler, 185 gündür adamın neler çektiğini hayal bile edemezler.
evet bugün kameralar karşısındaki tavırları ve konuşma tarzı kabul edilemez ama yargılarken içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulmalıdır.
diğer yandan, cem garipoğlu'nun adalete teslim olması kaydıyla, garipoğlu ailesinden 3 milyon euroyu kabul edeceğini beyan etmesi ise, parayı münevver karabulut adına hayır işlerinde değerlendirse bile, eleştirilere sebep olacak bir söylemdir.
dünyanın en şanssız babalarından birisi kuşkusuz. bu baba evlat acısı yaşıyor hem de en vahşisinden. son zamanlarda çok fazla ekranda gözükmesi, gündeme gelen helallik parası gerçekten süreyya karabulut'u insanların gözünde küçük düşürdü. fakat ortada acılı bir baba, 6 aydır yakalanamayan(!) azılı bir katil var. eminim ki cem garipoğlu * yakalanmadıkça bu babanın psikolojisi asla düzelmeyecek. gerçekten de ateş düştüğü yeri yakıyor. bu yuzden yorum yaparken biraz empati yapılmalı. insanın kedisinin başı kesilse günlerce unutamaz ki giden bir insan hem de o babanın canından, kanından.bu arada helallık meselesine gelince dünyaları verseler kızının yerini doldurabilir mi? baba belki de o parayı alınca zanlıyı kendi bulabileceğini düşünmüş olabilir. çaresizlik insana her şeyi yaptırır.
Son demeçlerinden sonra dürüstlüğünden şüphe ettiğim insan.Sen kızını 3m euro ile mi karşılaştırıyorsun.Yanlış anlamayın burda Cem Garipoğlu'nu savunduğum falan yok.Bende biraz kötü niyet izlenimi bıraktı bu hareket.
efendim "karamanın koyunu sonra çıkar oyunu" yani "karabulutun oyunu 185 gün sonra çıktı oyunu efendim" artık tüm gerçekçiliğini kaybetmiştir efendim. ne kadar bir insan hırs doluda olsa sinirli de olsa bir yerden sonra evladın yasını tutmak gerekir efendim. sonuçtu 18 yaşına kadar getirdiğin emek verdiğin canını verdiğin bir şey var ortada ve de biraz olsun onun yasını tutmak gerekir.

efendim diceksiniz ki neden bu adamı yalancı yerine koyuyosun zart zurt. bunun sebebi şudur çıktığı programlarda olsun yaptığı konuşmalarda olsun çok lakait bir tavır içerisinde, bu gün garipoğlu holdingin önünde gerçekleştirdiği eylemde 48 saat yani 2 gündür uyumadığını söyledi efendim. gayet iyi bilirim 48 saat uyumamış bir insanın ne halde olduğunu bırakın bağırmayı konuşucak mecali bile olmaz insanın, ne gördüğünü seçemezsin, ayrıca seda sayan ın sunmakta olduğu "susma" adlı tartışma programında bir 3 milyon euro yu kabul ediyor bir etmiyor. asıl sorulması gereken soru şudur ;

-bu süreyya karabulut un aylık geliri ne kadar ?
+bir emekli kadar.
-peki garipoğlu ailesinin aylık geliri ne kadar ?
+bir milyarder kadar.

haa dersiniz zenginle fakir sevgili olamaz mı falan.

efendim siz baştan beri göz yummuşsanız bu ilişkiye, böyle şeylerin olabileceğinide hesap edebilmelisiniz biraz da olsa, yoksa böyle insanlar hiçmi gazete okumuyorlar ?

hem görüldüğü üzere para her şeyi satın alıyor efendim, "helalliği bile", durum böyle iken ve bu insanlar bu kadar zenginken ne beklersiniz ki adaletten ? sonuçta onunda evladı gerekirse zanzibar a bile kaçırır.
Bir garip baba. Gerçekten garip. Kızı acımasızca öldürüldü. Kızının ölüsüne bile bakamadı. Bakılmazdı çünkü. Baba gerçekten şaşırmış. Bu iş artık medya makarasına döndü. Baba yol yakınken dönsün medya turlarından. Süreyya Karabulut biraz dinlenmeli ama gündemden asla bu işi düşürmemeli. Sakin, güçlü olmalı. Evet sakin güç. Kolay değil ama olmalı.
Acısını paylaştığım insan.
3 eylül 2009 eylemi çok etkiliydi..
psikolojisi allak bullak olmuş, kanal kanal gezip "kızımın katili korunuyor" diye haykıran ama onun bu isyanına rağmen, katil belli olmasına rağmen hala kızının katili bulunamamış bir baba.
basının elinde oyuncak olmuş baba. kullanıyorlar onu. türk halkı duygusaldır, bu adamı gördüklerinde televizyonda aciyla karışık bir duyguyla izliyorlar. kanallar da çıkarıyorlar onu. 4 koldan saldırıyorlar.
reyting miydi neydi? işte onun yüzünden bu duruma düştü. 16 yaşında psikolojisi bozuk bir oğlu, üzüntüden heba olmuş bir karısı, mahvolmuş bir hayatı, kafası kesilmiş şu anda çürümekte olan 18 yaşında bir kızı, türkiye'nin tanıdığı ve acıdığı bir yüzü var.

münevver mi? o çoktan sömürüldü medya tarafından. resimleri görülmeye alışıldı.
babası iş yapıyor şimdi.
sömürün! çok güzel.

ama elinizi o genç çocuğa sürmeyin. o daha çok küçük.
herkesin evladı kendisine güzeldir tabi ama benim de öyle dünyalar güzeli bir kızım olsa ve o kızım başı kesilerek öldürülse, vücudu ayrı yere kafası ayrı yere konularak çöp konteynırına bırakılsa, o daha ^^minicik^^ bir çocuk denilse çocuğumun katiline, ve o katil hala elini kolunu sallaya sallaya ortalıklarda dolaşıyor olsa ben bu adamdan daha kötü durumda olurdum. evet çok kötü durumda, evet artık ne konuştuğunu bilmiyor ağzından çıkanı kulağı duymuyor derler ya o misal... ama bu adamın başına 6 ay önce bu yazılanların hepsi geldi. dünyalar güzeli bir kız çocuğunu toprağa verdi. kızının arkasından, ailesinin arkasından söylenmedik söz bırakılmadı. çok değerli medyamız her allahın günü bu adamı yayınlarına çıkarttı. dahası 'sizin kızınız bakire miydi?' 'ama iç çamaşırında sperm izinin ne işi vardı?' 'c.g. iile parası için mi beraberdi?' ' siz niye çocuğunuza sahip çıkmadınız' cümlelerini duydu her programda. ve sonuç... süreyya karabulut şu anda içinde bulunduğu ruh haline sokuldu el birliğiyle...
en iyimser tahminle, acı'dan, çaresizlikten, bu ülkedeki adaletsizlikten kafayı yemiştir.
kendisini ajdar a benzetiyorum malesef. medya tarafindan harcaniyor, farkinda degil. yarin birgun kenara atilacak, acisiyla basbasa kalacak. ama bugunki gosteride gazetecilerin elini opmesi, sonra cekmeyin diye bagirmasi uzucu gercekten.
kenara cekilip beklemesi lazim.