bugün

demokrat parti nin yeni genel başkanı.
DYP eski istanbul il başkanı olup, Demokrat Parti'nin 3.turda genel başkanlığına seçilen kişi.
kafasındaki bütün projeleri gerçekleştirip seçimlere partisini soksa bile meclise girme ihtimali %5'tir.
demokrat parti geleneğinin yeni lideri, eski dyp istanbul il başkanı.
GENÇ BiR PARTi LiDERi. BU EN SEViNDiRiCi DURUM TABii ÜLKE iÇiN. GENÇ BiR ADAM, YENi BiR ViZYON VS VS. ANCAK TANSU ÇiLLER TARAFINDAN MANEVi OLARAK DESTEKLENDiĞi SÖYLENiYOR, MADDi OLARAK TA DESTEKLENiYORSA YANDIĞIMIZIN iŞARETiDiR iŞTE BU. *
geniş vizyon sahibi ve liderlik vasfı olan bi kişi. *
http://www.gazetetime.com/?c=133&a=4624

kendisi ile yapılmış bir röportaj
kendisi hakkında üç söylevinden yola çıkarak sonuca varabileceğimiz kişi.

süleyman soylu: " beyaz yürüyüşümüz devam ediyor, halkımızı yeniden demokrasiyle buluşturmaya kararlıyız "

süleyman soylu : " çiller' in her zaman başımızın üstünde yeri var "

süleyman soylu: " demirel türk siyasetinin duayenidir. onu o haline gelebilmek çok zor bir iştir. Böyle insanlar yüzyılda bir gelir. "

şimdi bakalım ;

bembeyaz yürüyüş ? tansu çiller ?

demokrasi ? süleyman demirel ?

adama götüyle gülerler .
bugün itibari ile adana'ya gelen demokrat parti genel başkanıdır.
miadını doldurmuş, Çöken ve sahipsiz kalan bir partinin başkanıdır.
http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=117675
tüm tabanın desteğini alarak parti genel başkanlığına gelmiş, vizyonu geniş, umut veren bir siyasetçi. görünüşe bakılırsa rte'nin karşısına çıkabilecek tek adam.

edit: chp'lilerin de bu adamı örnek alması gerekmektedir. aynı süleyman soylu gibi tabanın desteklediği yeni bir genel başkan seçmelidir kendine bir an önce.
devamlı konuşan, önemli şeyler söyleyen fakat konuşmaları ve mitingleri televizyonlar tarafından bir türlü yayınlanmayan kişi.
bugün izmir'e gelip 2 gün boyunca tüm izmir'i gezecek olan demokrat parti başkanı.
bütün tv sansürüne rağmen tabandan güçlenerek gelen lider.
29 mart 2009 yerel seçimlerinde partisinin, 22 temmuz 2007 seçimlerinden daha düşük oy alması durumunda genel başkanlığı bırakacağı sözünü vermiş ve bugün itibariyle sözünü tutacağını ifade etmiştir.

giderayak bir de "parti ergenekon artıklarından temizlenemedi" gibisinden bir laf etmiştir ki, lafın ucu eski bir polis şefi ile yüksek rakımlı tepede oturmuş zata da dokunmaktadır.
demokrati parti ruhunu canlandırmak için 2009 seçimlerinde canını dişine takan ama mehmet ağarın bıldır yediği hurmaların, şimdi onun g..tünü tırmaladığı" azimli genç bir genel başkan ama lider değil..
başarısızlığının sebeplerini "partimde ergenokcular var, valla rahat bırakmıyolar, bir bıraksalar uçuracaktım partiyi" nidalarıyla örtmeye çalışan dp genel başkanı. demezler mi adama bu ergenekoncular madem o kadar güçlü ve senin partide varlar, nasıl oldu da sen genel başkan oldun? üstelik çağrı erhan gibi değerli bir hocaya karşı.

bu ne lan? nezle olsam ergenokon'a atıcam suçu, nasıl bir vicdani rahatlama, nasıl bir suçu kendinden atma yöntemi oldu bu ergenekon. iyi valla, dünyayı da zaten üç tane kukuletalı adam yönetiyor, ondan bu hal.

hiç lafı çevirme sayın soylu; sen bu ülkenin sağ seçmenine hitap edebilecek bir başkan değildin, hala değilsin.
(bkz: suleyman soylu)
partisinin genel seçimdeki oy oranını yerel seçimlerde yarıya düşürmüş olan demokrat parti genel başkanıdır. başkanıdır mı dedim? pardon. an itibari ile seçimlerden önce verdiği oy oranı düşerse istifa ederim sözüne uymuş ve istifa etmiştir. yani oda artık bir eski başkanlar kümesine dahil elemandır.
http://www.gazeteciler.co...affetmeyecek-news947.html
Kişilik olarak çok iyi , ama liderlik vasfı taşımadığını düşündüğüm kişi.
bir şekilde türk siyasetinde varlığının devam ettirmesi gereken ortalama türk insanının istemlerini çözümlemiş siyasetçi.
partisini ergenekonculara kaptırmış eski lider.
bunu açık seçik kendisi ifade etti yoksa nereden bilebilirdik.
referandum ile alakalı konferansına katıldığımdan izlenimlerimi paylaşmak isterim;

söylediklerinin içeriğinden önce genel yapısı son derece başarılıdır. hitabeti diridir ve konuşması sırasında duraklamamıştır. kısa süren genel başkanlık serüveninden dolayı konuşması enerjik ve dinamik, vücut dili heyecanlı ve başarılıdır. bu konuda gayet başarılı olan recep tayyip erdoğan'dan farkı, büyük bir heyecana sahip olması ve bunun yansıması olarak bulunduğu ortama o ambiyansı yaşatmasıdır.

konuşmasının içeriği kısır siyasi tartışmalardan arınmış olduğundan, referanduma yaklaşımıyla istenen siyasi tablosunu yansıtmıştır. güzel tespitleri ve yaklaşımları vardır.

"28 şubat 1000 yıl sürecek sözü, bu topraklarda kurulan 1000 yıllık manevi iktidara karşı söylenmiştir." hüseyin kıvrıkoğlu'nun bu sözüne ilk kez böyle bir yaklaşımla karşılaştım ve beğendim. gerçekten de bu söz "artık bu toprakların hakimi siz değilsiniz" demenin diğer şeklidir. "o zamanki siyasiler de asker postalıyla iktidar postuna ortak olmuşlardır." diyerek içerisinde bulunduğu o zamanli parti yönetimini de eleştirmiştir. büyük iddiası ise 13 eylül 2010'da 28 şubat sürecinin biteceği şeklinde, inşallah öyle olur ama yazılı kanunlar değişse de zihniyet değişmedikten sonra bu zor gerçekleşecektir.

"anayasada genelkurmayın nasıl yargılanacağı yok" bu sözü söylemeden önce başbakanın nasıl yargılacanağı belli, cumhurbaşkanının nasıl yargılanacağı belli demiştir. aslında bu sözüyle 82 anayasasının özünü ortaya çıkartmıştır.

"ben siyasete çocuklarımın geleceği, özgürlüğü için girdim."

yıllardır bu ülkede gerçekleştirilecek çalışmaların, nasıl engellenmeye çalışıldığından bahsetmiştir. "vatan caddesi yapılacağı zaman(adnan menderes dönemi) siz amerikanın uçaklarını buraya indireceksiniz demişlerdi". "adana ve seyhan'da yapılmaya başlanan barajlardan sonra chp genel sekreteri kasım gülek ev ev dolaşıp barajı köstebekler yiyecek, evleriniz su altında kalacak diyerek milleti korkutmuştur."

anayasa değişiklikleri hakkında önemli tespitleri vardır. örneğin hsyk'nın yeni kavuşacağı yapı; "hsyk bütçesi oluşturulacak ve genel sekreterlik düzenlemesine geçilecek."

ayrıca referandumla değişecek anayasa mahkemesinin yapısının 2005-2007 yılları arasında anayasa mahkemesi başkanlığı yapmış olan mustafa bumin'in önerdiği şekliyle yapıldığını anlatmıştır.

referandum haricinde dış politika vizyonu büyük türkiye'ye yakışacak şekildedir. bazı satırbaşları;

"içindeki mevlana'yı, hacı bektaş'ı artık buraya hapsedecek bir ülke değiliz."
"bugün şam adanadır, halep hataydır, atina konyadır, berlin istanbuldur, sofya yalovadır, gazze gaziantep'tir ve bakü türkiye'dir. yani türkiye yakın ve uzak komşularıyla bir bütündür."

kendisini bu şekilde geliştirmeye devam ederse recep tayyip erdoğan sonrası iktidar alternatiflerinden biri olacaktır. ayrıca;

"yıllardan beri bu ülkenin insanına kadavra muamelesi yapıyorlar ama bu ülkenin ruhunu hiçbir zaman ele geçiremediler."
tayip erdoğan'dan sonra başa geçebilecek iki lider den biriyken bir şekilde siyasetten tasfiye edilmiş liderdir. diğeri için (bkz: muhsin yazıcıoğlu)
ülke tv'de yaptığı programlar dikkatle dinlenilmesi gereken siyasetçi. özellikle türkiye cumhuriyet tarihinin en karanlık devreleri sayılan 90'lı yıllarda neler olup bittiğini kendisinden dinlemek gerek.

mesela dün akşam çok ilginç bir anekdot anlattı ki donup kaldım. tansu çiller, seçimleri kazanıp ilk kez başbakanlık görevini üstlenmek ve başbakanlık görev kağıdını almak üzere çankaya'ya cumhurbaşkanı süleyman demirel'e çıkar. süleyman demirel kendisini ayakta karşılar ve başbakanlık görev mektubunu nezaketle tansu çiller'e vermek yerine mektubu yere atar. tansu çiller şaşırır ve "sayın cumhurbaşkanım galiba mektubu düşürdünüz" diye sorar. süleyman demirel "hayır mektubu bilerek yere attım" der.

analttığı ikinci ilginç bir anekdot da ismet paşa'nın meclis kürsüsünden rakibi süleyman demirel'e "sen said nursi'nin halifesisin" diye bağırmış olması. bunu da duymamıştım ve bilmiyordum. süleyman soylu, ismet paşa'nın said nursi'nin halifesi diye itham ettiği süleyman demirel'in "türbanıyla okumak isteyen arabistan'a gitsin" cümlesini yerden yere vurdu takdirimi kazandı.