bugün

öğrencilik yıllarında pek sık yapılan eylemdir.
soğuk bir aralık akşamıydı. girdiğim kaliteli entryden sonra bir sözlük kızından pm geldi. hatun fen edebiyatta okuyormuş. neyse numarasını aldım. başladık muhabbete.
saat gece 01:30.
iyi havalarda okula gitmek için kullandığım bisikletime atladım. 20 dakikalık bir sürüşten sonra kızın evine geldim...
Ben gelmekle uğraşmak istemiyorum organlarımı yollasam olmazmı ciğer falan.

Organlarınızı çaldırırsınız.
Ha yok ya sadece sekme açık kalmış takılma sakın.

görsel
kız benim gelmemi pencerede bekliyormuş. apartmanın yanına gelince ben zile basmadan o otomatiğe bastı. bende içeri girdim.
önce apartmanın bodrumunun demirlerine bisikletimi kilitledim. zaten birinci katta oturuyordu. bir merdiven çıktıktan sonra kız evin kapısını açtı.
fotoğraflarda gördüğümden çok daha sevimli bir şeydi. öyle baka kaldım. kıvırcık sarı saçlı civciv resmen. üşümenin verdiği etkiyle kitlendim öyle.
''içeri girsene'' dedi .
bende o minik şoku atlatıp içeri adım attım. ''ayakkabılarını alsana'' dedi. döndüm ayakkabılarımı alıp, oturma odasına doğru geçtim.
Böyle bir şey binde bir olur o da harun abi sizi evde beklerken toplu tecavüze uğrarsınız. Bu devirde akraba akrabayı evine almıyorken yedi yabancıyı kim evine alır be dostlar.
saat 02:00 olmuştu.
sarı civciv bana kahve yapmak istedi. ben ''3 şekerli olsun'' dedim.
hatun; ''öğrenci evinde şeker ne arar'' deyince kahkahayı bastık birlikte...
civciv mutfağa gitti, bende salonda ders notlarını falan incelemeye başladım. masanın üzerine dağılmış halde duruyordu notları.. . Aslında evde 2 kız yaşıyorlarmış ama arkadaşı sevgilisinin evine gitmiş. sarı civcivde bana pm atmış işte sözlükten.
neyse kahvemi getirdi. bana matematiğimi sordu. ff deyince yine gülüştük. kız tam karşıma oturdu. bende yanına gelmesini rica ettim. ama hafif sert hafif de tebessüm eder bir şekilde ''burası iyi'' dedi...
Bana gelen yaşadı. Açsa doyururum. Çayını kahvesini eksik etmem. Sohbetimi eksik etmem. Sabaha kadar konuşalım dese uyumadan dinlerim. Gözlerinin içine bakar dalar giderdim.
Daha kimse ile tanismadigim icin bilemiyorum gidebilmek icin güven lazim. Güvenirsem neden olmasin.
görsel

Buyrun beklerim.
Demlemeden önce çayı yıkarsak, iyi olur..
bir tür sosyalleşme durumudur.
aman böbreklere dikkat.
Hayal gücünüz ne kadar kuvvetli sizin.
görsel
yudumladığım kahve ile içim ısınmıştı. derken köşede bulunan boks eldivenlerine kaydı gözüm.
+ sert sporlar yapıyorsun galiba ?
- yok yhaa, benim kanka ilgileniyor.
+ sen yapmıyorsun yani ?
- ehh az buçuk bir şeyler biliyorum işte.

ardından sarı civciv gidip boks eldivenlerini giydi. ellerini birbirine vurdu. ben biraz şaşkın bakınca kahkaha attı. ben ayağa kalktım. vur bakalım deyip ellerimi havaya kaldırdım. bir kaç tane yumuşak yumruk attı bana.
''bu kadar mı tatlım'' dedim. sarı civciv gaza geldi. kolunu geriye çekip karnıma doğru hızlıca salladı. bende ani bir refleks ile geri çekildim. böyle refleksi hareketlerim vardır. civciv'in dengesi bozulunca kolundan tutarak arkasına geçtim. sımsıkı sarıldım. kız şöyle 4-5 saniye çok derin nefes aldı. ben yavaşça boynundan öpmek üzereydim ki;
''nabıyorsun sen yhaa'' diye bir bağırış attı. panikle hemen bıraktım onu, bir adam geriye attım ve;

+ pardon ya özür dilerim !
- ne özrü ? çizgiyi aştığının farkında mısın ?
+ Öyle bir sınıra gelirsin ki; onu aşamazsan mutsuz olursun, aşarsan belki o zaman daha da mutsuz olursun... demiş dostoyevski.
- eee yani ?
+ suç ve cezayı okumadın mı?
- okudum da ne alakası var şimdi ?
+ belki de haklısın. neyse gitsem iyi olacak sanırım.

bu konuşmanın ardında kapıyı doğru 3 adım atmıştım ki gök adeta parçalanır gibi gürledi. sarı civciv bana;
'' bir saniye lütfen bekle'' dedi.
Bir kez denediğim ve ayak fantezisi ile sonuçlanan bir atraksiyon.
kafalar uyuşmuşsa, aynı şehirde iseniz, ortak arkadaşlar falan da varsa gayet normal olan bir durum.
Haritada kutahya'yı bulmak için sık sık giderim.
sıcak dakikalar yaşatacak hadisedir. evet.
Heyecanlı şeylerin yaşandığı durumdur.
Bu gece devam edeceğim geri kalanını anlatmaya.
"Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında; çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen.”

Aşık Veysel Şatıroğlu.
Facebooktan, instagramdan nesi eksik?
6 yıldır yazarım burda ara ara (eski nicki eski sevgilim dolayısıyla kapatmak zorunda kaldım). Bugüne kadar sadece 1 kızla kahve içtik, o da pek tat vermedi.
civciv'in bu sözünden sonra duraksadım. yavaşça döndüm ona doğru. kız yere bakıyordu. biraz utanmış sanki.

+ efendim ?
- yhaa biraz agresif tepki verdim galiba. (yüzünü kaldırıp bana bakarak)
+ şey önemli değil.
- yaa bunlar hep vize stresi işte.
+ olur öyle şeyler canım.
- maşallah sende bir kızı yanlız başına bırakıp gidiyorsun hemencik.
+ aslında blöf yaptım. beni durduracağını biliyordum.
- bakkk sennnnn... siz erkekler yok mu ?
+ siz kadınlar yok mu ?

bu konuşmalardan sonra civciv'i üzerine doğru yürüdüm. gözlerinin içine doğru bakıyorum. tabi o da benim. ellerimi beline doğru koydum, dudaklarına doğru eğiliyordum ki yine birden ciddileşir gibi oldu. kendini geri çekti.

+ ne oldu yine ?
- bu kadar basit olmamalı bazı şeyler.
+ yani ?
- ya bilmiyorum işte. daha bir kaç saat önce sözlükte konuşuyorduk. şimdi evimdesin. ve neredeyse sevişeceğiz. üstelik sevgili bile değiliz.
+ sevişmek için sevgili olmaya gerek yok. bazen sadece hissedersin. hayatta her şeye bir anlam yükleme.
- dostoyoevski'den mi öğrendin bu lafları da ?
+ hayır sadece içimden geldi.

bu esnada gök yine gürlemeye başladı. yağmur damlaları pencereye sertçe vuruyordu. saat gece 3 olmuştu. ev sıcaktı. civciv ''hadi film izleyelim mi ? dedi. ne izleyeceğimizi sordum.
tv sehpasının altından adidas ayakkabı kutusunu çıkardı. içinde bir sürü dvd film vardı.
''gel seçelim'' dedi. be kızın yanına çöktüm. filmlere bakmaya başladık...
taşıyıcı 3 filminde karar kıldık. kız bana ''sen dvd ye tak, ben nescafe yapıp geliyorum'' dedi.
filmi dvd ye taktım. civciv mutfağa geçti.
bu arada halının üzeri filmlerle dolmuştu. topladım, kutunun içine koydum. kutuyu da sehpanın altına koyarken birde ne göreyim !
durex prezervatif. hemde kaygınlaştırıcılı ! şok içine girmiştim ben. bu esnada bana mutfaktan seslendi.
+ film başladı mı ?
- şey daha yazılar falan var.
+ tamam geliyorum.

kutunun içinden bir tane prezervatif aldım ve cebime koydum. sonra da koltuğa geçip beklemeye başladım. bir kaç dakika içinde geldi kız. nescafelerin yanında ülker petibör bisküvide getirmişti. yanıma oturdu bende elimi omuzuna attım. kafasını bana çevirdi hemen. ben yine çekindim tepki verecek diye.

+ tamam tamam, zaten gök gürültüsünden korkuyorum.
- bende korkma diye sardım seni zaten...

ve filmi izlemeye başladık.