bugün

Normalde sanallığı gerçek hayatla karıştıran birisi değilimdir. Ancak yakın zamanda anonim olan bir uygulamada birisiyle konuşmaya başlamıştım. Yaklaşık 1 hafta her şey çok güzel ilerlerken 1 haftanın sonunda sebebini dahi bilmediğim bir sebep ya da sebeplerden dolayı arada soğukluk oluşmaya başladığını hissettim. Ve şu anda kendine inandıran ve ben de farklı bir yere sahip olduğunu düşündüğüm insan benimle konuşmak istemiyor diye depresyona girdim. Laylaylon yaparak hayatımı geçiren ben ruh eşim olarak gördüğüm insanın acısını çekiyorum. Tabii ki bu kendi kafamda kurduğum bir şey değildi ben anlatıyordum o da aynılarını ben de istiyorum diyordu. Durduk yere vakit geçirmek için kullandığım bir uygulama yüzünden depresyona girdiğim için gelmişimw geçmişime sövmek istiyorum. Benim gibi gerçekliğe önem veren biri beyin olarak sanallığa nasıl kendini kaptırıp da durduk yere ağzına sıçabilir merak ediyorum doğrusu. Yine kadınlardan tiksindirdi beni sağ olsun yine bir 3 5 ay kadınlardan tiksinerek yaşamak zorundayım sayesinde. Neyse söylemek istediğim şeye gelecek olursam eğer, hayatımın ağzıma sıçıp bırakan kadınlardan ibaret olmasından ve ikili ilişkilerde hep veren taraf olmaktan yoruldum artık. Artık birisi çıksın ve benim şimdiye kadar verdiklerimi bana geri versin ve hayatımı ona adayayım istiyorum. Sanırım artık çok yoruldum ve artık hiçbir şey yapmak istemiyorum...
Makyajımı yapmak ve deli gibi puba gitmek istiyorum , bu hayalimin yanında gecenin bir yarısı yağmurun altında sigaramı ve sarışınımı içmek istiyorum . Nasip eder mi eder umarım .
Her gunu sadece bir kere yaşiyoruz ve gunlerimiz o kadar boşa gidiyor ki... Gun icinde mutlu oluyoruz, agliyoruz, ofkeleniyoruz sasiriyoruz hepsini sadece bir gune sigdiriyoruz ancak mutluluk ve sasirma gibi iyi yonde olan olumlu duygulari hemen unutuyoruz sadece anlik oluyor. Ofkemiz, uzuntumuz; gunlerce, haftalarca belki aylarca suruyor. Ama daha mutlu olmak icin geride birakmamiz gerekiyor. Bunu bildigimiz halde uygulamiyoruz. Sadece kendimize eziyetten baska hicbir sey degil bu.
yaşayış biçimi olarak, tamamen yüzeysel ve hızlı hayatlarımıza ani bir müdahale çok kötü gibi görünse de iyileşme süreci bize çok şey kazandırabilir istersek. insanoğlu, dünyanın kendisi için varolduğunu ve her şeyin onun hizmetinde olduğunu düşünüyor olsa da, dünyanın bundan pek bir haberinin olmadığını yaşayarak tecrübe ediyoruz. yaptığımız planların hiç beklenmedik şekilde bozuluşu, yaşamın çeşitliliğini ve insanoğlunun avcı iken av durumuna nasıl düştüğünü sert bir şekilde kendiliğimize gösterebiliyor. çok hızlı düşünüyor, çok hızlı karar veriyoruz.
hayat artık geçmişte yaşayan atalarımız gibi refleksif düşünmek üzerine değil, reflektif düşünmek üzerine gelişiyor. detaylı, mantıklı, uzun süreli bir bilişsel işleme sürecinden sonra kararlar almalı ve uygulamalıyız. çağlara göre hayatta kalmak için değişik aksiyonlar uygulanmıştır. hızlı düşünüp hareket etmemiz gereken dış tehlikeler ve yırtıcılar artık hayatımızda yoklar fakat artık hissettiğimiz tehlike dışarıda değil, tam da içeride. zihnimizde.
baş etmek ise yine bizim ellerimizde.
Canım fiziki anlamda o kadar acıyor ki 4 saattir uyuyamıyorum sözlük. Sanırım kafamı bayılana kadar duvara vurup sızacağım.
Senden kurtulamadım sözlük. Yıllardır nasıl bir boşluğuma sızdıysan artık.
honki ponki torino.
Arkadaşa ihtiyaç duymuyorum ama bir gün duyacağım diye ödüm kopuyor.
tahammül edemez oldum.. ne insanlara, ne aileme, ne sevgilime, ne kendime.. kimseye eskisi gibi sevgi dolu yaklaşamıyorum, kimseyi ciddiye alamıyorum, kimseyle oturup dertleşemiyorum.. defolup gitmek istiyorum buralardan, ama lanet olsun içimdeki memleket sevgisine.. ne ara böyle uyumsuz biri oldum ben? çıldırmak üzereyim sözlük, çıldırmak üzereyim..
Bana bir ninni söyle uyuyayım. Sesine ve uykuya ihtiyacım var...
Kafam acayip bulanmaya başladı otel odasında. Hele birde ortaya çıkan belirsizlik hali canımı çok sıkmaya başladı işi gücü bırakıp gidesim geliyor cidden.
Hayatınızda hiç bülbül kasidesi dinlememiş kadar kötüsünüz.
Küçük kardeşim dron almış evde uçuruyor. Nası sevinmiş.. Yirim ben onu.
Uyandık, bugünü de sikim.
lan ben neden çaylaklığa düştüm ühühü...
"story" mantığından nefret ediyor, son derece kekoca buluyorum.

yani zaten kullandığımız halde, sosyal medyanın bir çok eleştirdiğimiz konusu var, bir de bu story siki çıktı başımıza.

atıyorsun, sana bakmak için 5 saniye veriyor ve gidiyor. yazdığı çizdiğin şeyin kalıcılığı da sıfıra inmiş oluyor.

çok hızlı.

tam gelir-geçer tüketim mantığına uygun.

geri dönülürlüğü, arşiv değeri sıfır.
iyilik yapmayın kötü oluyorsunuz. iyi bir insan diye madalya da takmıyorlar. boşverin bencil olun kendinize iyi olun. ha iyilik yapacaksanızda hayvanlara yapın su verin mama verin onlar iyilikten anlar.
Cennet dünyada bir yer ise ve burası ise, ben de içindeyim.
Bu aralar çevremdeki sevdiğim insanlar çok kafamı bozuyor ve aptalca konuşuyor. Değer verdiğim için üzülüyorum bazen. Söylediklere şeylere karşın tepkisiz kalıyorum ve cevap vermiyorum. Birkaç gün sonra hiçbir şey olmamış gibi arayıp iletişim kuruyorlar. Ne bu aptallık ve anlamsızlık. insanlar neden söylediklerinin arkasında durmuyorlar. Düşünmeden konuşmak kadar insanı düşüren bir şey yok. Şahsen ağzımdan inanmadığım ve geri almak isteyeceğim, özür dilemek zorunda kalacağım hiçbir şey çıkmaz. Böyle olmak çok mu zor?
bir lokma kahvaltı yapıp üzerine çay ve kahve içtiğim için midem bulanıyor, ders çalışamıyorum, yemek yemek istiyorum.
kendimi odama kilitleyip kimsenin beni rahatsız etmesini engellemeyi o kadar istiyorum ki. kişisel yaşam sahası eksikliğinden çıldıracak gibi oluyorum.
Bu dünyada engelli olmak zor.
Bu zorluğun kaynağı ise insanlar...
Lafa gelince hepimiz engelli adayıyız, big big big...
Yalancısınız lan! iki yüzlüsünüz!
Engelliysen gözlerde hep küçüksün.
Sahtesiniz lan!
Sözlükten tanıdığınız insanlara güvenmeyin .
Deli kafam gene sarhoş.
Ben susarım sezen ablam söyler.
görsel
valla bıktım artık, çekip gitmek istiyorum buradan.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar