bugün

Dünyada çok acı var. Kültürel yozlaşma hat safhada. Duyarsızlık, şehvet düşkünlüğü, dini yozlaşma arttı. En basitinden sözlüğün gündemine bakın, başlıklara bakın. Konular hep “ben” eksenli. Ara ara siyasi tartışmalar da olsa bunlar bir ideolojiye bağımlılıktan kaynaklanan savunmalar değil. Takım tutar gibi ideoloji, parti tutuyorlar. Nerdeyse ideoloji öldü diyeceğim...

Uzun aşk acısı hengamelerimden sonra artık aşık olamıyordum. Sonra bir dönem aşka özlem duydum. Keşke yine aşık olabilsem diye hayıflandım. Şimdi o hallerime acıyorum. Dünyada aşktan çok çok önemli konular var. Bilim var, sanat var, sevgi var, paylaşmak var...

insanlar en verimli dönemlerinde acılar çekerek heba olup gidiyorlar. Özellikle bu başlık altında “yazarların itirafları” başlıklarında hep aşk aşk aşk... Sevmek ve seks bir ihtiyaç buna saygım var. Fakat bir insan 7/24 başka bir insanı düşünmemeli. Her türlü manada kötü. Nefret ettiğin insanı kafana takıp düşünmekte bir insana bağlanıp sürekli onu ilahlaştırıp düşünmekte zararlı. Sana zarar verir.

intihar uzun zamandır düşündüğüm bir konu. Burda benim gibi intiharı düşünen çok insan var. insanların çoğu aşk acısı yüzünden intihar ediyor. Ben dünyanın hayatın anlamsızlığı yüzünden intihar ediyorum. Saçma geliyor. istediğin gibi bir hayatın olmuyor. Farkındayım dizginler elimde değil. Biliyorum bu hayatın gizemi bir matematiği bir algoritması var ama ben çözemiyorum. Allah’ın varlığından bugüne kadar zerre şüphem olmadı. Yine de isyankar olmaktan geri kalamadım. insanın kibirli oluşu tiksindirici geliyor, niye varım, niye varız bu zulüm niye? O piç çocuk o köpeği niye yaktı? Işid hadisleri referans göstererek bir babanın yanında çocuklarını niye öldürdü? Bir işkence yapmaktan zevk alıyorsa bu potansiyel sende de var. işkenceden zevk alan tek canlı insandır. Eğer hissetme duyumuz olmasaydı benliğin sınırlarını ayırt edemezdik. Sadece bilirdik orda ayrı bilinç var.

Varolma fikri tiksindirici geliyor. Galiba varoluş felsefesi, albert camus un saçmalık felsefesi böyle bir şey.
Gerçekten ölüyorum. isminin ne olduğu umurumda bile değil. Zeigarnik etkisi mi ya da başka bir şey mi. Nasıl geçeceği de umurumda bile değil. Boş sandalye metodu. Ya da başka herhangi bir şey. inan umurumda değil. Ben o sandalye bizzat senin tarafından doldurulsa bile düzelmem. O sandalye bizzat senin tarafından doldurulsa bile, bunların üstesinden gelemem. Delirdim ben. tebrikler.
Ev arkadaşlarımı sikiyim.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli.
yalnızlık edebiyatından nefret eerim. ama şimdi hiç olmadığı kadar yalnızım; başka şehir, aile yok, arkadaş yok, sevgili yok. odamda boş gözlerle tavana bakıyorum. bu merede uzun süre maruz kalınca sessizlik gürültülü bir hal alıyor.

yalnızlık oğlum, senin varlığın çevremi yok ediyor.

madem öyle;

yalnızlık seninle sevişeceğim aslanım
seninle sohbet edeceğim
senin huzurlu sessizliğine yaslayacağım başımı
seni oyuncağım yapacağım.

lütfen eksiler misiniz, yalınzlık edebiyatından nefret ediyorum da.
standart bir hayata sahip olmak için tekdüzelikten kaçının. kendiniz olun ve hayallerinizin peşinden koşun ben yapamadım siz yapın.
Yanlış çağda yaşamanın stresi içindeyim.

Murat menteş
derdimin dermanı yine bende. beni benden başka kimse iyi edemez.
Bir gün ciddiye alıp buraya fotoğraf atacağım.
Kardeşim yallah Arabistana demekle bu işler olmuyor. Bunu bil istedim. Bu topraklar Selçuklu osmanlı dahil 8 9 asırdır islamın nimetidir. 100 yıllık kira olan bir dönem için kendini mal sahibi sanma. Yallah denecekse evvelden adı islam olan bu toprakların muhafızı olarak biz sana yallah baatıla, batıya deriz. Ama demiyoruz edep gereği. Saygı gereği. Hoşgörü gereği. Eyvallah.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çöpe atılan gıdaların %40'ı yenebilecek durumdadır ve bu oran fakir ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırmaya yetecek kadar büyük.
Sıkıldım ve napsam bilmiyorum. Hayat beni şaşırt ya. Şaşırt.
Yeğenime hediye alacağım gece gece kafama nereden esti bu bende bilmiyorum. Kız 4 yaşında bana yardımcı olun. 2 saattir hediye bakıyorum bir tane bile beğenmedim.
Herkese saygı, sevgi, (ince) anlayış, sükunet, itidal, tutarlı olmak gibi mefhumları anlatmaya çalışıyorum. ön yargısız, duruşsuz, ruhsuz, maneviyatsız olmayacağı kanısındayım. Biriz, bir'deniz. Bunun gereğince hareket etmenin kültürüne aşina olmamız lazım. Böyle düşünüyorum.
Bakıyoruz da gönlümüze, kırık. Sevgimiz kime neye belli değil, bölük pörçük.

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu.
iyi geceler, tatlı rüyalar *
demek istiyorum. kendime yakıştıramıyorum.
kafamdan bir de beni bekle, seni ben alam demeyi filan geçiriyorum. o sırada tam arkamda suavinin hasret türküsü çalacak. sözler aynı ana denk gelecek filan. hayal di mi? evet balık burcuyum normaldir.
suavi boşuna dememiş.
gözüm dalıyor, garipleniyorum.
insan söylemek istediklerini söyleyemeden öylece durunca oluyormuş sözlük.
bir gün uzaktan seyrettiğim, gözümün takıldığı, o an içimden seyir etmek gelen her şey başıma geliyor ya ona şaşıyorum.
Neden aynı dili konuşamıyoruz? Hepimizin kaygıları benzerken neden anlamak bu kadar zor? Neden birbirimizi itmeden yol alamıyoruz?
dün kendime yeni bir cüzdan aldım, 7 yıldır kullandığım cüzdanı eski eşim hediye etmişti daha nişanlıyken. eski cüzdanın içindekileri yeni cüzdana aktarırken iki tane vesikalık fotoğraf çıktı ortaya, ikisi de eşime ait, biri üniversite yıllarımızdan kalma diğeri ise boşanmamızdan iki-üç ay önce çekilmişti.
unuttum sanıyordum, artık beni üzemez sanıyordum, iki tane aptal resim yüzünden bütün gece sabaha kadar ağladım yine...işe yine uykusuz ve mutsuz şekilde geldim,,,regl dönemindeki kadınlar gibi sabahtan beri çikolata yiyorum ama hala içimdeki kocaman boşluktan esen rüzgar canımı acıtıyor.
unutmak istiyorum, artık beni üzemesin istiyorum, nefret edebilmek istiyorum ama bana yaşattığı onca şeye rağmen hala seviyorum o kadını...
işte bu yüzden kendime bile tahammülüm yok...
iyi değilim be...
çok özledim...
dün kendime yeni bir cüzdan aldım, 7 yıldır kullandığım cüzdanı eski eşim hediye etmişti daha nişanlıyken. eski cüzdanın içindekileri yeni cüzdana aktarırken iki tane vesikalık fotoğraf çıktı ortaya, ikisi de eşime ait, biri üniversite yıllarımızdan kalma diğeri ise boşanmamızdan iki-üç ay önce çekilmişti.
unuttum sanıyordum, artık beni üzemez sanıyordum, iki tane aptal resim yüzünden bütün gece sabaha kadar ağladım yine...işe yine uykusuz ve mutsuz şekilde geldim,,,regl dönemindeki kadınlar gibi sabahtan beri çikolata yiyorum ama hala içimdeki kocaman boşluktan esen rüzgar canımı acıtıyor.
unutmak istiyorum, artık beni üzemesin istiyorum, nefret edebilmek istiyorum ama bana yaşattığı onca şeye rağmen hala seviyorum o kadını...
işte bu yüzden kendime bile tahammülüm yok...
iyi değilim be...
çok özledim...
Bazı insanlar çok tanışılası.
2017 ne ara bitti nasıl geçti diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Sanırım 2018'e girmek istemeyenlerdenim.
insan ya acılarını unutmasını ya da kendi mezarını kazmasını bilmeli.
insanları anlamıyorum. işine gelenin dışında ne varsa göz ardı ediyorlar.

Bir canı istemek deyimi var ki onu da kendi uygun zamanlarına denk getiriyorlar.

Bazı insanlar istedikleri zaman varlar. Bu tavırları da onları küçültüyor gözümde.

Boş kalınca tabi hemen koşarlar yanınıza. Ee küfür etsen daha iyi. Samimiyetsizler.
Ben belki öldüm niye arayıp sormuyorsun ?
https://tr.newsner.com/ha...une-gidip-bakin-ne-yapti/ bu haberi gördüm şimdi oturdum duygulanıyorum sözlük. Neden böyle insanlar var? Demek suç dogo ya da pitbull cinsi saldırgan olarak bilinen köpeklerde değil insanlarda. Hayvan sevgi doluymuş resmen.