bugün

iş yerinde tertip ve düzen konusunda yaptırım uygulama kararı alıp çalışanlara acıyıp erteledim diye kendime kızıyorum. Oysa kullandıkları takımları işleri bitince yerine koysalar ne ben düşüneceğim ne onlar üzülecek.
Çok yalnızım.
Seni seviyorum, aramızda keşke bir okyanus, bir kıt’a, 7 saatlik zaman farkı olmasaydı. Biz olabilmiştik, beraber eğlenebilen, gülen, konuşan, saatleri kum gibi akıtan, eminimki çevrenin dikkatini çeken bir çifttik, göz bebeğim olmuştun.
Napalım..
Kelebeğim keşke böyle olmasaydı.

Keşke daha cesaretli olabilseydin, keşke ben de zamanında dersleri halletmiş olsaydım, beraber amerika yolcusu olabilseydik.
Napalım..
Belki bu satırları okursun bir gün, belki okuyorsun, boğazım düğümleniyor daha fazla yazamıyorum. Mezuniyet balosu fotoğraflarımıza bakıyorum.
aşk'a ve kadın sadakatine inanmıyorum.
Kalbimle beynimi dengeleyebildiğimde sorun kalmayacak gibi geliyor.
Bugün çok ağladım.
Sizin şu sözlük içinde karı kız davasında atışmanızdan bıktım.

Hiç mi yok. Lan bu kadar mı acizsiniz normal hayatta bir sevgili dost arkadaş bir partner bulmaktan.

Olmuyorsa boy aynası kullanın bu nedir faco gençlik.
bana 1 albüm yapması karşılığında erol köseyle yatarım.

şahin özer de olabilir ahjshjdkf.
spotify'ı gizli oturumda açıp k-pop dinliyorum.
oturup sürekli dinleyeceğim bir müzik türü olmasa da çok iyi enerji atıyor insan. oturduğum yerden, bazen de ayağa kalkıp dans ederek kafamı boşaltıyorum. mis gibisin 1 saate.
Şu sene başıma hem berbat şeyler hem de arada bir de olsa sevindirici gelişmeler meydana geldi.
Kötülerden başlarsak:
Yaz okulunda aldığım dersten kaldım, finalden nasıl o kadar kötü not aldım anlamıyorum, ondan önceki eğitim hayatım da iğirençti ama bu durumun ilişkime etki edeceği zerre aklıma gelmemişti.
Yaz okulundan yaklaşık 1-1.5 ay önce baya baya anlaştığım bir kızla tanıştım, hem de çok alakasız bir konudan başlamıştık konuşmaya, hem de hiç aklınıza gelmeyecek bir platform üzerinden * sonra aynı okulda, hatta aynı bölümde çıktık, buluşmaya karar verdik. Buluşup yemek yiyip, çay içtikten sonra geri döndüğümüzde çimlere yatıp, el ele tutuştuk ve sevgili olduk. 130 gün boyunca ben bu kadar huzur dolmamıştım, birgün okursan buraları her saniyesi çok özeldi benim için *
Konuya dönersek kız arkadaşım( eski mi desem artık * bilmiyorum) doktora için amerika’ya gitti, daha önceden, ilk konuştuğumuz gün söylemişti gideceğini ona rağmen yaşamak istedim. Tabi aramızda, bir kıta bir okyanus ve 4 yıllık süre olduğu için ufak belirsizlikler başladı, severken bir anda yapayalnız kaldım.
Okulumdan çıktım
Sevdiğim kız ellerimden uçtu
Ben de test çözüyorum (kendimi ispatlamam gerekiyor) mesajlaşacak kimsem olmadığı için buraya yazıyorum. Okuyan biri varsa sana da selamlar olsun *
Güzel olaylardan biri de babamın işlerinde güzel değişimler oldu, büyük bir riskten kurtulduk.
Bakalım şu üniversite sınavında ilk on bine girmek
Nasip.
Kendimi tam anlamıyla uçurumun kenarında hissediyorum. ‘Aşka düşmek’ bu yüzden mi düşmek acaba?
gri bulutlar sonunda yere indi, tabiat şenlendi

nasıl olsa her yağmurdan sonra güneş açar diye tadını çıkardım. güzel güzel oturup yağmuru seyrettim. sizce iflah olmaz bir optimist miyim ben?

velhasıl, pek sevdiğim eylül'de güzel bir gündü,

yurt dışı planlarımın sebebi, en az gezip görmek, farklı öz kültürlere, kültürel öğelere/sentezlere canlı gözle şahitlik etmek, birinci elden deneyimlemek olduğu kadar, benliğimi keşfetmek, tanımak aslında.

bu planlar ışığında pek çok farklı şehir videoları izliyorum, izlediğim şehirlerdeki nizam, düzen, çevre temizliği oldukça etkilemişken beni, bugün trafikte önümdeki aracın camından habire çöp atıldığını gördüm, önce peçete, sonra birkaç poşet, bu poşetlerden birisi arabanın camına gelince, haliyle bu yanlışa çomak sokmam gerektiğini düşünüp, dönmem gereken kavşaktan dönmeyip, ışıklara kadar veyahut nerede duracaksa aracı takip etmeye karar verdim, şanslıydım, bir sonraki ışıkta yan yana geldik,

merhaba beyefendi, yere çöp atmanın cezası veyahut attığınız poşetin ön camıma gelmesi ile ilintili bir fikriniz var mı? dedim.

- abi ben atmadım çocuk atuyroodfkjada galiba dedi ve mavi ekran hatası eşliğinde şaşkın bir tavırla gülümsedi.

çöpler, şoför camından atılmıştı fakat anladım mahiyetinde başımı salladım, önüme baktım.

aslına bakarsanız, kelime dağarcığım çok çeşitli yanıtlar vermeye müsaitti, nihayetinde tepkim neticesinde hakaret dahi işitebilirdim doğru mu? e doğru. iyi yapmışım, şimdi düşününce.

sahi, küçük farkındalıklar sizce de etik ağırlıklı toplumsal sözleşmeler hakeza şuur doğurmaz mı?

iyi uykular takım elbiseli, güzel adamlar.
bugün dinlemek zorunda kaldığım saçma sohbetler ve kendimi içinde bulduğum tartışmalardan dolayı aşırı kızgınım ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemiyorum.böyle olduğunda hayattan öyle soğuyorum ki canım hiçbir şey istemiyor sadece yalnızlık ve sigara.
Eypiou beğeniyorum bence hoş adam.
Ezhel dinleyenlerle o kadar çok dalga geçtim ki şimdi şarkıları dilime dolandı ama başkaları görür diye spotfiy listeme bile eklemeye utanıyorum önyargı kötü bi şey.
Yan komşularımın çok renkli bir seks dünyası var. Bir gün banyoda sevişiyorlar diğer gün mutfakta diğer gün yatak odalarında. Nerede olduklarını inlemelerin yakınlık ve uzaklığına göre anlayabiliyorum. Acilen yalıtım yaptırmaları gerek.
Yalnızım. Çok yalnız.
kendimi öyle bi bırakmıştım ki bu sıcak yaz mevsiminde bile günlerdir banyo yapmamıştım. Bildiğin pis bi insandım. Kendimden özür diliyorum.
fbi,mossad atıyor veritabanına he ona göre.
uykusuzlukta nirvana yaşadığımdan mı oluyor bu bilmiyorum ama şimdi oturdum çocukluğumun dizisine sıfırdan başladım.

siz de izlemek isterseniz link atıyorum buraya

https://www.youtube.com/watch?v=lCNZDWU1hvk

sevim koş antika adam geldi.
Kendimi 1.5 yıldan sonra bu kadar mutlu hissediyorum.

Galiba tam manasıyla tekrar aşık oldum.

Son 3 yılın en iyi tatilini geçirdim, uzun süreden sonra sağlığım da yerine geldi.

Önümdeki zor yola kendimi hazır hissediyorum.
cok ozledim ama bunun pek bi onemi yok sanirim artik. Bekliyorum belki bi seyler degisir. Gecen ay bugun evde netflix and chill takiliyoduk. Her sey zaten fazla guzeldi. Ben kim kopek. Hala valizimi bosaltamadim. 1 aydir oyle acilmamis bi sekilde kosede duruyor. Bu ayrilma kafasindan cikmam 2-3 ay suruyor. 1 ayi geride kaldi 1 ay daha boyle gider sanirim sonra daha iyi olurum. En cok da sinirimi bozan sey; ne uzgunum ne kizgin ne mutluyum hicbi sey. Sadece bombosum. Aglayamiyorum ama gulemiyorumda. Kafam cok karisik aq yine.
Hayatımda ilk defa iftiraya uğradım. Çok kahpece, çok zalimce kalleşçeydi. Kaç parçaya bölünebilir bi insan bilmiyorum, böyle bir iftiraya uğramak yerine cinayete kurban gitmeyi ne çok isterdim seçim şansım olsaydı. Bir daha insanlara inanır mıyım, güvenir miyim çok zor bir ihtimal.
seven ama hayatın şekillendirmeleriyle sevgilerini o kavrama ait olmayan değerlerle anlamlandırmaya çalışan insanlardan yoruldum, evet insanım...
Öf. Hayat sıkıcı. Bugün de yakalayamadım şu sivri sineği. Yatayım bari.