bugün

Dayanamadim yine mesaj attim.aptalim valla.
iPhone 6 kullanan insanlarla muhattap olmuyorum.
yıllarca aradan sonra ipek ongun okudum bugün. hala serra'dan tiksindiğimi ve zerre büyümediğimi farkettim. biraz acı bir durum.
Annemle babami bu aksam yalniz biraktim. geldim yemekler yenmis. dustan cikmislar saclar islak filan. allahim insallah bi kardes yapmamislardir bana *
gözlük takacağım için sevinen tek manyağım

iki gözümü bozmuşum gözlük takacam ve acayip mutluyum
var bi anormallik.
bir gün gelecek bana söylediğin ve aslında haketmediğim o sözler için çok pişman olacaksın.
ve benim için göze alamadıklarını, yapmadıklarını bir başkası için yapacaksın onun da bunları haketmediğini bile bile...
şimdi ne olur bilmem.ama içimdekileri kusmasam rahatlayamayacağım.bana göre değil.yapamam.içimde yaşayamam. sonucu ne olursa olsun.umurumda değil.nasıl hissediyorsam öyle yaşamak istiyorum ben.artık ne üzülmeye,ne beklemeye,ne bir şeyler ummaya katlanacak halde değilim.hayatımın en tuhaf dönemini geçiriyorum. büyüyorum.kendimden beklemediğim olgunlukla hareket ediyorum.küçük bir kız çocuğu olmaktan vazgeçiyorum. içimden geldiği gibi davranıyorum. umut ettim. bir tohum ektim.
o tohumu her gün umutla uyanıp suladım.nefesimi sevgimi verdim.çimlendi tohum.büyüyor.bazen boynunu büküyor.bazen dim dik ayaktayım diyor.bazen yokum bazen sonuna kadar burdayım diyor.yoruluyorum. hayatım boyunca belirsizlikler içinde yaşayamadım. ne belirsiz ise hayatımda çıkarıp attım.neyin yeri yoksa bende süpürgeyle çekip aldım küllerini. ve şimdi son bir umut kırıntısını yetiştirirken bahçemde korkuyorum.korkak değilim oysaki. kendime ben bile şaşırıyorum.beklenti içine bile girmiyorum hayattan.savruluyorum çoğu kez.güzel yüzüm ne zaman güler bilmiyorum. çoğu şeyi bilmiyorum işte.bilinmezlikler savuruyor beni. zor..zorlaştıran bizleriz. o kadar kolay yaşamak istediğim hayatı zorlaştıran gene benim. ne olur bilmem.nereye hangi yola giderim bilmem.ama susmak bana göre değil.içimde yaşamak bana göre değil.isyansa isyan.isyan ediyorum.
varoluş amacımı bir türlü kestiremediğim bir süreçteyim. biraz eksik, biraz fazla olduğumu hissediyorum. sanki hep başka bir hayat yaşayacakmışım gibi.
Kız arkadaşımdan defalarca ayrılmama rağmen her seferinde barıştık ve daha kötü sebeplerden ayrıldık. Bu nasıl bir alışkanlıktır bilmiyorum ama gerçekten can yakmaya başladı. Siz siz olun yapamıyorsanız hiç yapmayın.
Durdurak bilmez bir gönlün yorgun bedenine rağmen sen diye kavranması ve yine uzanıp sessizce günlerimin sessizliğini gecenin karanlığında kaybolmasını yine görüyorum..
hayatımda ilk defa sevdiğim insandan, onun için her şeyi yapabilecek haldeyken vazgeçtim.

hep derdim ki,
seviyorsan, inanıyorsan, istiyorsan sonuna kadar gideceksin.
ama yapamadım.

ilk defa bir gururumun olduğu aklıma geldi.
ve onun benim için göze almadığı şeyleri, cesaretsizliğini kabullendim.
korkup kaçan oydu.
kaçıp kovalamak zayıflık olurdu.
ben elimden geleni yapmıştım.

vazgeçtim.
saldım onu.
madem ruhlarımız birleşmedi, hiç var olmamış gibi uçup gitsin öyleyse dedim.
uzaklaştım, uzaklaştık.

sonra hissizleştim.
arkadaş olabilme eşiğine geldik.
onu bile nasıl yapacağımı bilmiyorum.
yeni baştan merhaba diyebilmek?

her defasında incinmekten ve güvenimin sarsılma noktasına gelmesini kaldıramıyorum.

yoruldum.
hep daha çok seven taraf olmaktan.
gidenlerin sorumsuzluklarından.
bağlandıkça bir yanımın ona alışmasından, tüm bu özlemelerden ve sevilene dair her şeyden.
Ne ugruna bu kadar eziyeti cekiyorum ki?
Tahammulum coktan tukenmisken, hicbir sey beni oyalayamaz ve avutamazken neden cekiyorum ki hayat denen zorunlulugu?
Eskiden ne zaman bunalsam kacayim baska yerlere derdim, simdi dunden beri aklimda olan tek dize bir ihtimal daha var ölmek mi dersin.
Önemsemediklerime iyi olduğumu söylerim,
Konuyu uzatıp muhabbete girmeye gerek yok..
Birinin eşyasının kokusunu içine çekmek,keşke şimdi yanımda olsaydın demektir. Seni o kadar çok özledim ki,anlatması zor demektir.
Önemsemediklerime iyi olduğumu söylerim,
Konuyu uzatıp muhabbete girmeye gerek yok..
Güldüğüme bakmayın üzüldüm olum.
Dun gece guzel guzel cay iciyordum sonra tansiyonum dustu galiba birden vucut shut down oldu uyandim sabah olmus.
Sokaklarda avaz avaz "canım yanıyor!" diye bağırarak koşmak istiyorum. Çünkü canım yanıyor.

Mutlu olmayı hakediyorum ben. Bakalım ne zaman...
gecenin 3 ü olmuş * hala uyumadım, aslında uykum var ve uyumak da istiyorum ama olmuyor. sözlükten, diğer sosyal platformlardan ve tümü ile internet ortamından uzak kaldığım sırada deli gibi dizi izleyip durdum. odama kapandım, dışarı sadece gerekli ihtiyaçlarımı gidermek için çıktım. bu çılgınlığım hala devam ediyor ve henüz bundan bıkmadım. insanın uğruna yaşayacak, mücadele edecek bir sebebi olmadığı zaman benim gibi saçma şeyler yapıyor işte. kısaca, şu sıralar yaşamak için küçük bir sebep, devam etmek için herhangi bi neden arıyorum ..
Beni ne zaman dinledin be amk ben hatırlamıyorum. Futbola ayırdığın zamanın 3te 1ini bana ayırsan belki Mutlu olurduk. Gerçi sana sorsan biz mutluyuz problem yok. Aslında belki sorunum senle ilgili de değildir. Her neyse bilmiyorum amk. Tek bildiğim beni dinlememenden sıkıldığım,ilgileniyor gibi yapıp ilgilenmemenden sıkıldığım sence aptal mıyım. Göremiyo muyum umrunda olmadığını. Neyse siktir et.
Gel birde burdan bak hangisi zormuş hangisi korkunç.
Bugünden itibaren ruhumu şeytana satıyorum.
içimde sığıntı gibi bir şiir yazma isteği var bu gece.
belki sen uyu diye okuduğum turgut amca yüzünden.
belki değil. bilinmez nerden niye yükseldi bir yeni yetme fidanların ağaç olup yağmur ormanlarına rakip olma isteği gibi.
atını kaybetmiş bir asker, bombasız kalmış ortadoğu gibi.
güldüğümde kırışan yere denk gelmiş bir sivilce gibi, gülsem acıyacak. gülmemem gerek. senin bazı yaşattıklarını görmezden gelmem demek. ama sevince öyle olmuyor. sevince sonunda elektrikli sandalye olsa düğün dernek. körlük, belki geçici belki sonsuza dek.
her gece senin boynundan süzülsün istiyorum kelimelerim her gün, her gün, azraille buluşma zamanına dek.
ne güzeldir seninle iyi geçinmek.
ne güzeldir kimbilir seninle bir haftayı yan yana geçirmek.
eminim ki güzeldir senin şımarıklık anlarında yanında olup seninle eğlenebilmek.
sen güzelsindir, şüphesizki.
şüphesiz uyurken de güzelsin, tırnaklarının boyası soyulmuşken de. duşta da güzelsindir, eminim.
en güzel halin kelimelerimin saçlarından damladığı halindir ama.
o halin en güzel "sen"liğini bulduğun, kadınlığını anladığın haldir.
köprücüklerine süzülen bir kaç harfi yakalayıp onlardan yeni şiirler yazmak, ne güzeldir sen sırtını dönüp uyuduğunda omuz başlarında konaklamak.
ne güzelsin. ah, ne güzeldir seninle yaşlanmak.

bir gün bir ayrılmazsak ve benim iyi bir işim olursa ve sen de biraz söz dinlemeye başlarsan...
Oo ben geldim. Canım nasıl sıkkın nasıl sıkkın. Dersler ödevler derken özel hayatım falan çökük durumda. Çöktüm be. Beni hayata bağlayan tek şey birine aşık olmak. Buna eminim. Motive oluyorum sevgilim olunca. Biri benimle ilgilenince. Evet şuraya bir ay kadar yazmadıysam bir kaç kişi oldu denedim. Ama yok unutamıyorum onu. Her kelimemde o aklıma geliyor. Sanki onunla konuşuyormuşum gibi. En son beni sevmediğine kesin ve net karar verdiğim için yazdığın mesajlarına cevap vermedim. Bir şeyi uzatmaya dahada zorlaştırmaya gerek yok. Kendimi seni seviyorum diye kullandıramam daha fazla. Seni heryerden silip engelledim çünkü başka yolu yok unutmamın. Gözümün önünde olmassan daha kolay. Telefon aldın herhalde instagram hesabı açmış. Facebook arkadaşınız instagrama katıldı diye bildirim gelince girdim baktım 10 tane kız takip ediyor 8 i eski sevgilisi. Hani düşünüyorumda daha kötüsü olamazdı. Üzüntüm veya öfkem değilde ondan bu sebeplerden ötürü vazgeçmek istemezdim. Evet vazgeçtim. Ne seni elde etmek için uğraşırım bundan sonra nede görmek için.
-merhaba, tanışalım mı?
+hayır.
-niye?
+hayır dedim ya.
-iyi ama ben seninle aynı işte çalışmıyorsam, aynı okulda okumuyorsam, arkadaş çevremiz farklıysa nasıl tanışacağım? illa tesadüfen çarpışmamız ve kitapların yere düşmesi mi gerekiyor? ya birbirimizin kaderiysek? hiç başlamadan bitsin mi istiyorsun?