bugün

daha önce hiç öküzün teki olduğumu söylemiş miydim? söylemişimdir muhtemelen. hem sadece öküz de değil aynı zamanda hıyarın tekiyim de.

gene bu gün bir halt yedim ve kendimi duble hıyar gibi hissediyorum. çok öyle at, deve bir şey değildi gerçi yaptığım ama yine de akşamüstünden beri ağzıma bir torba bok tıkmışlar gibiyim.

tın tın maltepe sahilde yürüyordum minibüse binmek için, bilenler bilir sahil tarafına taşıdılar durakları, maltepe stadı'ndan o tarafa giden yol da biraz tenha.
işte ordan minibüse binmeye gidiyordum ki karşıdan aşağı yukarı on yedi yaşlarında patenli bir kız geldi. özür dilerim, bir şey sorabilir miyim, yol paramı düşürmüşüm de bana bir lira verebilir misiniz gibisinden bir şeyler söyledi.
kız lafını bitirir bitirmez kafamda lise zamanlarım canlandı, okulda milletten birer birer toplanan liralarla aldığımız jack'ler, absolut'lar, biralar...

'hıa çakal, yok.' dedim ve kızı geçip devam ettim yoluma, başka bir şey diyemedi bile.

ya amına koyayım niye böyle götlük yapmak zorundaydım ki? niye bok gibi davrandım kıza? hayır diyip siktir olamaz mıydım insan gibi?
daha yanından geçeli on adım bile olmadan içim içimi yemeye başlamıştı zaten, ne nane yedim ben diye. arkamı dönüp hey geri gel, ben hödüğün tekiyim, özür dilerim de diyemedim tabi. erkekliğe bok sürdürür müyüm.

belki de gerçekten yol parası yoktu amına koyayım, beni adamdan sayıp bir şey istedi. herkes benim gibi dalyarak mı? ki olay bu da değildi zaten, be at ağızlı sen lisedeyken okul grubu gitaristi olmanın verdiği avantajı da kullanarak bütün milleti soymuyor muydun 'genşler stüdyoya gitçez para lazım!' diye? sikik! şimdi ne halt ediyorsun?

anasını satayım akşamdan bu tarafa öküz oturuyor sırtımda. çok içerledim, pisliğin tekiyim ben.
kimsenin evinde kalasım yok.
ısrar ettikleri vakit daha çabuk gitmek istiyorum evet.
kalabalığa kaçmak istiyorum belli bi vakitten sonra.
Bi ara çok yakın arkadaşlarım kardeşlerim dediğim insanlar vardı sözlük şimdi yoklar ve hiçbi gün özlemiyorum, bazen rüyamda barıştığımızı görüyorum uyandırıp da barışmadığımızı hatırlayınca çok seviniyorum. Bi gün gelip de barışalım diyecekler diye çok korkuyorum. Şimdi yanımda olan dostlarım bana yeter, gerçek dost neymiş yeni öğrendim umarım kaybetmem. Not:kimsenin okumayacağı varsayılıp iç dökme entrysidir.
Sözlük cidden bağımlılık yaptı . Ben bu gidişle profu geçemicem remedial Olucam. Düşüncesi bile kötü. Şimdi ders çalışasım geldi. Neyse birazdan geçer .
ruh halim inanılmaz değişken ve böylesine değişken bir ruh haline uyum sağlamaya çalışmak dayanılmaz derecede yorucu.
Canım çok feci lahmacun çekti . Biri üzerime lahmacun fırlatsın. Sabaha kadar dayanamam .
bazı insanlar gerçekten iyi ki varlar.
hayatım boyunca insanlara bin kere güvenip bin kere kazık yedim.
bir çoğundan nefret ettim,bir çoğunu bi daha görmedim.
ama insan gerçekten kötü gününde anlıyor yanındakıleri.
her zaman gülüyosun,eğleniyorsun ama gerçekten ciddi bir durum olduğunda kim yanında?
ben hayatımdaki kötü şeyleri kimseye anlatmam.
sıkıntımı,sorunumu.
anlattığım zaman da,o kişi ağzıma sıçar bilirim.
yine sıçtı.
ama ben her şeyi apar topar bırakıp sağlığım için memleketime gittim.
ve kafamda bin türlü düşünce vardı,bu genç yaşımda neden ben diye.
ve beni zerre kadar umursamadığını düşünüp siktiri çektiğim insanlar elimden tutup benim yanımda olacaklarını söylediler.
bu işler yaşa,başa bakmaz,her şey olabilir.
belki bir kanser hücresi belki ufak bir hormon değişikliği.
ama,
sel gider,kum kalırmış.
güvendiğim insanlar ise telefonu açıp nasılsın bile demediler.
ve bu şehir var ya bu şehir,bana o kadar iyi geliyor ki.
içindeki insanlar yüzünden.
adımımı attığım anda,gideceğim kapılar olduğu için.
bir çay içmeye,gül yüzünü görmeye diye çıktığım zaman gece çorbamı içmeden dönmediğim için.
gecenin 2sinde,mekandaki tek masada sen kalmışken,siz birbirinizi nasıl bu kadar iyi tanıyorsunuz sorusuna uzun uzun seni neden bu kadar çok seviyorum diye başladığımız için.
birbirimizden hiç bir çıkarımız,ortak noktamız olmadığı halde canım kadar sevdiğim arkadaşım olduğu için.
gecenin sonunda bizi mutsuz eden insanlara birlikte küfrettiğimiz için.
ve ben sek olsun isem,
başıma ne gelecekse gelsin,
onu alt edeceğim.
ah sozluk kac cesit mal var acaba hala cozemedim.
biri yolladigi kaynagi okumadan/izlemeden yollar. oteki senin yolladigin kaynaga bakmadan yorum yapar. ne cekiyoruz be...
Disardan begendigim insanlarla tanistiktan sonra nefret ediyorum. Birisi cok salak olur birisi dengesiz cikar. Hayir kotu donemlerinde olsalar anlayacagim toparlanirlar ama zaman gectikce kisiliklerinin boyle oldugunu anliyorum. Simdi sirada birisi daha var. Guzel , zeki , bilgili kulturlu birine brnziyor ama yine degisik birisi cikmasindan korkuyorum. Ha ben cok mu iyiyim. Evet lan iyiyim hep gomecrk miyim kendimi. Teh,
Bir keresinde arkadaşım tuvalete girecekti bir futbol sahasinin tuvaletiydi, bu girmeden ilk ben girdin pet sisenin içine torpili yakip attim sonra deliğe. Çocuğun götü acmasiyla ziplamasi bir olmuştu.
şu an gözümü yeni açtım ve yaziyorum. sela veriliyor camiden. biri vefat etmiş. dedim ki ya benim selam olsaydı ? birazdan da sorgu melekleri karşıma dikilip namazlarımda neden aksamalar olduğunu sorsalar verecek tek cevabım yok. azabı hakeden bi hayat yaşadığımı anladım yine .
bi insan sabah namazina neden kalkmaz ki ?
Bugün içimde anlamsız bir mutluluk var sözlük. On tane Prozac yutmuş gibiyim.
Babam namazlarında beni hiç yanından ayırmazdı.Ve bir gün dedi ki ;-Evlat şunu unutma,Eğer hayatında bir şeyler kötüye gidiyorsa, bil ki namazlarında problem vardır ..
dünden beri düşünüyorum bi başlık vardı unutulmayan kokular gibi birşeydi sanırım. annem yazmıştı biri galiba. benim annem öldü. kötü bir şekilde öldü. onun kokusunu hatırlamıyorum. yaralarının, kusmasının ve hastane odasının kokusunu hatırlıyorum. koku hafızası bu kadar güçlü olmasa insanların nolurdu ki sanki.
insan tanımadığı kişiye aşık olur mu? Ben oluyorum galiba.
belki de bu 4 yıllık sözlük tarihimde yazdığım en samimi şey olucak. çünkü genelde duygularımı, öfkemi, mutluluğumu saklayan bi yapım var. bir de burası her şeyin anlatılabileceği bir yer değil. kimsenin ön yargılarını çekecek gücüm yok. neyse...

konuşmak istemiyorum şu sıra. sadece okuyorum. kelimelere kaçıyorum oyalanmak için. ben yazmayı severim. o bile gelmiyor içimden. şurda bile son 2-3 aydır yazdığım her şey laf olsun diye yazılmış şeyler. yazamadıklarımda saklıyım.

istemiyorum. hiç bir şey istemiyorum.
Şimdiye kadar hep arkadaşlarımın yanında oldum. Paraya sıkıştılar son kuruşuma kadar verdim, hastahaneye düştüler ailelerinden çok ben ilgilendim, yağmurda beraber ıslandım, dertlendiler dertleştim, kavgaları oldu canımı verdim, aileleriyle kavga ettiler evime buyur ettim, sinirlendiler alttan aldım, sevdiğimi sevdiler aradan çekildim, yalan söylediler duymazdan geldim, arkamdan iş çevirdiler yalandır dedim, kalbimi kırdılar bir daha olmaz dedim.

Sonra zor günümde bir baktım yapayalnızım. o canımı vereceğim insanları asla yanımda göremedim. ve ne öğrendim biliyor musunuz, hiçbir insana değer vermemeyi, gözümün önünde kafaları kesilse bile 'beni ne ilgilendirir' demeyi, duygusuz olmayı öğrendim. Size tavsiyem hiçkimseye değer vermeyin.
Bu nasıl bir ayrılık şekli böyle yahu. Şakalasmalar, espriler, gülmeler, yazısmaya devam etmeler. Ilişkimiz normal değildi ki ayrılmamız normal olsun. Bi değişik duygular. Ne bok bir ilişki bu.
Bazen birine acayip bir yalan söylüyorum. Öyle bir yalan ki senelerce tutman gerekiyor ya da hiçbirşekilde öğrenmemesi gerekir. Çünkü öğrenirse herşey tam tersine döner. Korkunç bir şey bu. Ama söylüyorum sonra zamanla bir bakıyorum kendim de inanmaya başlamışım o yalana.
bu gün farkettim de iş yerinde benim kadar arazi olan yok. ya sigara arası, ya çay molası, ya az işim var geliyorumlar...
30 ay sonra ilk kez abimi aradım, başına kötü bir şey geldiğini duyduğum için...
Abi merhaba ben züleyha nasılsın dedim, tanıyamadım deyip sustu.
Sanırım hayatımda bir daha asla kimse beni incitemeyecek.
Bundan daha kötüsü olamaz çünkü.

Babam iyi oldu artık, dışarı çıkabiliyor ve bol bol gülümsüyor. Akşamları bulmaca çözüyoruz, beraber fırına gidip ekmek alıyoruz hatta geçen gün canı kız pastası istemiş.(ben yapınca kız pastası oluyor)

Mutlu olmak için artık daha çok sebebim var, doktor babamı görünce geçen yıl söylediklerim yüzünden utanıyorum diyor. Ah babam sana ömür biçen doktorun hipokratına sıçayım ben. Daha görecek çok günümüz var.
yine toplandı küçük inekler. vakit kulak tıkacı vakti. ben senin kahkahanı...
19 yaşıma kadar annemle birlikte uyudum.
Şimdi tek başıma yatmaktan nefret ediyorum, keşke olsan sana sarılıp uyusam ..
yine, canım çok yanacakmış gibi geliyor sözlük. fakat bu nereden gelecek bilmiyorum. ölümden mi, eski sevgiliden mi yoksa kendi hayatımdan mı...
Bu Türkiyeden bi cacık olmaz.