sözlük yazarlarının itirafları

evde kimse yokken burnumu karıştırıyorum.

sinir harbi yaşıyorum. şuan ciddi anlamda saçmalıyorum. resetlenmeye, kırk gün uyanmadan uyumaya ihtiyacım var.

her evin olduğu gibi bizim evinde kendine has kuralları var sözlük. işte tuvalet terliğini ıslatmama, su içilen bardağı tezgaha koymama efendime söyleyim çıplak ayakla yere basmama vs vs.

bi de bunların yanında her ay maaş alındıkça eve tatlı alma adetimiz var sözlük. bu icadın başı babamdır. buraya kadar iyi hoş güzel. herkes halinden memnun. her ay başı 1 kg fıstıklı baklavamız gelir yeriz kilo alırız falan. babamda bakmış ki annem de çocuklarda bu işten mutluuu adam ay başlarının yanında bi de özel günlerde baklava almaya başladı.

evlilik yıl dönümleri, doğum günleri derken en son dün yani sevgililer gününde de elinde 1 kg baklavayla geldi eve. annem yine mutlu mesut elinden baklavayı aldı. yine oturduk tatlımızı yedik.

itiraf kısmı şu; az yetinmek, mutlu olmak, kusur aramamak diye bişey var başta benim sonra bi çoğumuzun unuttuğu. bir de son 10 senedir bütün özel günlerinde 1 kg baklavayla mutlu eden babam, mutlu olan annem var bizden çok uzak.

hayat işte...

Burada üstü kapalı ifadelerle itirafta bulunan yazar kişilerini anlamıyorum. Itiraflarını bile üstü kapalı imalar ile yapan bir kişi, hayatıyla ne derece yüzleşebilir ki ? Itiraf ulan bu, kıvırmadan direk söyleyin derdinizi yada susup oturun köşenizde. Bilmece mi çözeceğiz bir de?

çıtı pıtı hoş bir bayan gibi gözüksemde * içimde öküz besliyorum sayın sözlük.. öyle olmadık yerlerde çıkıyor ki ortaya o öküz kendimden utanıyorum. toplantı ortasında geğirmek bende, metrobüste "bi susmadın amına koyyım" diye çemkirmek bende, bi oturuşta iki dürüm yiyiyorum düşünebiliyor musun? allahın varsa beni uzaya fırlat sözlük...

varligindan haberdar olmak bile icimi isitiyor.

kendimi seviyorum fakat ''onun'' fotosunu görmem adını bile görmem kendimden tiksindiriyor.

Kırılmaktan yoruldum.
O kadar aptalım ki her şeye inanıyorum. Lolipopla kandırılan küçük çocuklar gibi biraz ilgi birkaç güzel söz bi parça sevgi yetiyor beni kandırmaya. Sonra canı acıyan yine ben oluyorum.
Hala büyüyememiş bi çocuğum ve o içimdeki çocuk her gün biraz daha ölüyo...

çarpılmış durumdayım. hem boğazım şişti boğazım kapandı hem de kulaklarım tıkandı hiçbir şey duyamıyorum. herkes dalga geçmeye başladı.

sinir stresten sevgilisine mide kanaması geçirtebilecek bi yapım var. tamam çok alkol almasındann da kaynaklı ama adamı o kadar darladım ki adam karşımda mide kanaması geçirip kan kustu. varın siz düşünün ne kadar çekilmez olabiliyorum.

hem telefonla konuşup hem de kahvaltı hazırlayabiliyorum çok yetenekliyim.

en büyük hobilerimden biri duvarlara yazı yazmak.

normalde çok sessiz sakinimdir ama bazen deliriyorum.

sanırım bugünlük de bu kadar.

- abimin sevgilisini sevmiyorum sözlük. o bi' tek benim abim yaa!! kıskanıyorum evet! daha küçücük o, gidemez hiçbir yere.*
- bi' de şu facebook meselesi var; birinin fotoğrafını beğendim*; ardından* bir baktım kız gelmiş profilimde ne var ne yok beğeniyor. kendimi satılık gibi hissettim yemin ediyorum ya; utancımdan yerin dibine dibine girdim de ordan yazıyorum şu an.

gibi gibiyim gibiyim gibi gibiyim gibi gibiyim gibiyim sözlük.

itiraf ediyorum, çok kolay aşık oluyorum lan. evet kızlar sizi şöyle alalım...

silahtan ölesiye nefret ederim, ve silah gereksinimi hiç olmayan bir sektörde çalışıyorum; ama arkadaş, çalıştığım binada sürekli silah taşıyan insanlarda dahi rastlamadığım mermiyi, silahı onlarla hiç alakası olmayan kendi mesai arkadaşlarımda görüyorum! ilk aydan işten çıkacağım, sonra "yok efendim cvnizde boşluklar var, kısa süreli çalışmalar var.." olacak adı... nedir bu insanlardaki mafya sevdası, anlamıyorum..

Çok mutsuzum ama nedeni yok. Deliriyor muyum neyim ?

ilişkiye girdiğim bir kadını bir daha aramıyorum bağlanmak çok saçma geliyor.

fazla takıntılı ve mükemmelliyetçiyim. *

esnemekten ağzım yırtılacak, terk edildim bundan dört ay önce, çikolata yemekten çikolata kusucam, sürekli su içip çişimin gelmesinden bıktım.

Evet sözlük son aylarda asosyalizmin amına koydum.

nelerden vazgeçtim bir bilsen.tamam herşeyin suçlusu benim farzettik ama bu kalleşlik size yakışmıyor...

ortaokul dönemlerinde okulun "erkek fatma" diye tabir edilen kızı ile yakın arkadaşlık kurup, diğer kızların eteklerini kaldırması konusunda onu gaza getiriyordum sözlük. hem hoca görüp seni suçlayamıyordu, hem de kızdan tokat, çanta yiyen ben olmuyordum.

küçük bedenimin, büyük sorunları vardı sözlük.

akraba evinde sıçamıyorum. kötü izlenim bırakmak istemiyorum herhalde.

birisi üşenmemiş şu ana kadar bu başlığın altına yazdığım tüm entryleri okumuş. ve oylamış. yürekten teşekkür ediyorum.

aklıma güzel birşey gelirse ayrı ayrı twitter ve uludağ sözlüğe yazıyorum. facebook samimi bir yer gibi gelmiyor artık. orda görünmekten sıkıldım

altyapıdayken gizli gizli erkekler soyunma odasını izlerdik.

sevgili sözlük sabahtan beridir agir asitler ve bazlarla calisiyorum burun deliklerim cayir cayir yaniyor. sanki asit ve bazlarin burnumun icinde tuz olusturdugunu hisediyorum. sabahin 6´sindan su ana kadar yaptigim deneylerin hepsinin protokolünü temize cekecegim icin sabahlayabilecegimi düsünüyorum.
bütün isi birakip yarina da kalsin istemiyorum. bu arada burnum cok kötü kasiniyor, yikadikca ici doluyor. biliyorum igrenc bisey ama bunu bi tek seninle paylasabiliyorum. kimyaci olmadigim icin su an kimyager ve kimya mühendislerini daha iyi anliyorum.

bir şeyi açıklarken karşındaki insan ettiğin yığınla lafa değinmeden kendi bildiğini okumaya devam eder ya, hah işte ona deliriyorum sözlük. bi bak ben ne dedim ? haklı olabilir miyim ?
sanırım bu aşırı sinir de aile mirası, bi ara doktora gitmek lazım geç olmadan, ne dersin sözlük ?