bugün

davulun sesinden çok korkuyorum sözlük ve buyüzden uyumuyorum hadi gelsin gitsin de uyuyim yahu.
öncelikle şunu itiraf edeyim bu benim itirafım değil. *
--spoiler--
sınıfın fotokopi parasını arsenal'e bastım
--spoiler--

ahanda link;

http://www.facebook.com/a...v=255064800470&ref=mf
1907. entrymi sembolik olarak fenerbahçe başlığına girecektim; biliyordum bu beni daha iyi bir fenerbahçeli yapmayacaktı ama şimdiye kadar o başlığa bir entry girmememin sebebi buydu; her nasılsa bunu unutmayı başarabildim ve 1907. entrymi daniel gonzalez güiza başlığına girdim. zaten öncesinde 9 adet entry girmişim güiza için. neyse en azından fenerbahçe ile bağlantısı olan bir başlıktır deyip teselli ediyorum kendimi.
eskiden bir pokemonum olacağını hayal ederdim. hatta onunla dost olup el ele tutuşup gezeceğimizi düşünürdüm. itiraf ediyorum o zaman daha mutluymuşum be sözlük. şimdi bir pokemonumun olamayacağını bilmek çok koyuyor.
anarşist bir kimliğim gizli bölmede..
oruç tutmuyorum. oruç tutmadığım halde oruçluymuşum gibi davranmak daha zor bence oruç tutmaktan. tamam bugün öyle takılırım da, yarın bu kadar ikiyüzlü bi insan olamam. bi kenarda sigaramı içer yemeğimi yerim. ama bi kenarda, gerçekten oruç tutanlara saygılı olmak lazım.
itiraf ediyorum tam olarak bir müzik delisiyim ben hayatımın her döneminde her yerinde müzik dinlerim . müzik dinleyemesem bile içimden bir şarkı mırıldanırım
*eve kapanıp sabahlara kadar film izlemek istiyorum.
*ünlülerin makyajsız hallerine bakıp şok geçiriyorum. "o ayıla bayıla hayran olunan hatunlar badanalı bir duvarmış meğer" diyorum.
*eski türk filmlerine karşı zaafım var.işimi gücümü bırakıp oturup izliyorum.
*gazete okurken her defasında "okunmayan bir kelime bile bırakmayacağım" diyorum ancak çoğu yerleri okumuyorum.
*kız çocuklarına bayılıyorum çok şeker oluyorlar. erkek çocuklarını içten öpüp,sıkıp sevemiyorum. "kız olsun benim olsun" diyorum hep.
sözlük ben yazarlığı bırakacaktım.

valla bak.

kendi nickaltıma, böyle aşklı, sevgili felan hüzünlü bir entry de girdim ama günlerdir, bir derdim var fasilitesine girip de, "beni silin" yazamadım.

yok bırakamıyorum.

hayır yani, olay bağımlılık raddesine mi geldi acaba?

neyse sözlük uzatmıyorum.

gitmiyorum lan.

gerçi tabi, benim gitmeyişime "oley lan gitmiyor!" diyen olmaz farkındayım ya da "vay hibina, gidiyorum diyip gitmemek iki yüzlülüktür! deyyus!" diyen de olabilir.

ne yapalım. canları sağolsun.
-zall hanginizsiniz ulen? eğer ortaya çıkmazsa bütün kasabayı yerle bir ederim.
+benim.
-hayır benim.
+biziz.
-hepimiz zall ız.
+dağılın ulennnn.
facebook a kendi çizdiğim resimleri yüklüyorum. sonrada resmin altındaki 'beğen' tuşuna basıyorum.
şimdi görüyorum ki sözlük, çok resimimi yanlız kendim beğenmişim.
bu kendini beğenmişlik değil de nedir?
Oruç tutmayı modernlik olarak görup etrafta yuksek sesle konuşanlara sadece acıyararak bakıyorum.
bugün bisiklet kullanırken bir arabanın tamponunun hafif de olsa çizilmesine sebep oldum sözlük. ancak ben bu sefer kusurlu olan taraf değildim. sözlük, çok merak ediyorsan anlatıcam, merak ediyor musun? nerde kalmıştık, haa tamam, neyse ben normal bisiklet yolunda gidiyordum, bisiklet yolu bitti, asfalta inmem gerekti, gittiğim yolda kaldırım taşları yüksekçe olduğundan, tekerlekli sandalyeler için, bisikletliler için, tümsek yapmış belediye, tümsekten gitmezseniz eğer bisiklet küt! çarpıyor yere, off! makat bölgesi çürüyor tabi, ben de mecburen tümsekten inmek zorundayım. yolun her tarafına arabalar park etmiş, boş yer kalmamış, afedersiniz, hayvanın biri mercedesini tümseğin önüne park ediyor, oraya park etmesi de yasak hani, ben de çarpmamak için indim bisikletten, elimle götürüyorum bisikleti, arabaya çarpmamak için, nasıl olduysa oldu, değdirmişim arabaya bisikletin pedalını, çizmişim arabayı, herif arkamdan bağırıyor tabi, kusur adamda, bilerek de çizmemiştim hani arabayı, adam tabi arabasının çizildiğiyle kaldı, öğrenecek işte, oraya park yapılır mı ulan nadan!

not: arabayı çizdiğime de sevinmedim değil hani, oh olsun.
dün yine iddaa'da tek maçtan büyük para kaçırdım..
zengin olma hayallerimin köküne kibrit suyundan hayrat yapan metalist kharkiv yüzün gülmesin lan.
okey, tavla, dama, kart oyunları bilmiyorum , sadece satranç biliyorum ve bunu havalı bişeymiş gibi buraya yazıyorum.
animelerdeki kızlara çok feci bağlanıyorum kısacası aşık oluyorum. bazen keşke böyle bir sevgilim olsun diyorum. winry rockbell'e aşığım.
iftar için geri sayımı an itibariyle başlatmış bulunmaktadıyım. SiGARASIZLIKTAN DiŞ ETLERiM ÇEKiLDi. gülben ergen'in ikizlerine mektup bile yazabilirim, o kadar kötü haldeyim.
1 nisanda tıraş köpüğüyle pasta yapıp bütün hocalara yediren bendim sözlük.

daha da kötüsü hiç üzülmedim. *
misafirlerin çocukları bilgisayarımı işgal ettiklerinde evin şartellerini kapatıp;

-aa elektrikler kesildi. burası kocaeli kuzum her bişi olur burda, alışın siz.

diyerek onları bilgisayar başından kaldırdım lan. sonra mı noldu? börek fırında kalmış, bi ton azar işittim annemden. ama olsun. kalktılar bilgisayar başından. afferim bana.
sözlük, hiç param yok alışveriş yapamıyorum. sanırım bağımlıyım. kendimi çok kötü hissediyorum. herkes 'yeter alma artık bir şeyler' dediği halde duramıyorum. bir şey beğendiğim zaman alamıyorsam o mağazayı yıkmak istiyorum. sinirim bozuk sözlük. alışveriş bağımlısı değilim desem de inanma. sanırım öyleyim. belli bir param var ve harcamamam lazım. kendimden korkmaya başladım. hayat zor.
*sırf eve gelen veletler bilgisayarımla uğraşmasın diye oyun yüklemiyorum.
16 yaşıma kadar ediz hun la edisonu karıştırdım.
itiraf ediyorum sözlük onu herkesten kıskanıyorum annesinden babasından ablasından bile..arkadaşlarından bile.en çok da gitarından be sözlük onu gitarından çok kıskanıyorum gitarını çok seviyor onu bırakıp yanıma gelmiyor bile ben mi abartıyorum bilmiyorum ama çok sinir bozucu sözlük ahh ah.
küçükken tarihi eser kaçakçısı olmak isterdim. böyle millet kırıp dökeceğine bir güzel onları okutayım isterdim. ah sözlük ah. geleceğim yok değildi. ticarete falan kafa da basıyor bir güzel pazarlık yapar okuturdum millet onların içine edeceğine. tarihi eseri kırıp otoparklarda ki çukurları dolduracaklarına satardım(ben bunu gördüm).

bu da böyle bir amerikan filmlerine özenmiş küçüklüğümdür sözlük.
gecenin bu saatinde eve girer girmez buzlukta donmak üzere olan* salamın kokusu alan ve aynı salamın üzerinde yeni yeni oluşmakta olan buzlarının dahi çözünmesini beklemeden ekmeğinin arasına koydurtup* ekmeği eline alma gibi bir zahmette bile bulunmadan benim elimdeyken yemeye teşebbüs eden bir abiye sahibim.
sanırım en acı olan da tüm bu olanlar sırasında ciddi olması.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar