bugün

küçükken uyku modunda yatağımdan kalkıp o çok uzun koridorumuzda koştururken; annem ve babamın arkamdan koşup, beni yakalamaya çalıştığı geceler olmadı değil...
itiraf etmek istediğim o kadar çok şey var ki... duygusal birisi değilim. tipim pek andırmasa da metal şarkı dinlerim. facebookta dolaşırken, arabesk rap yetenek sizsiniz coştu tarzında ismi olan bir videoya denk geldim, arkadaşım paylaşmış. gülerim biraz diye açtım. ağladım. annenizin kıymetini bilin, bir gün o olmayabilir, çok geç olabilir diye bitirici bir sözü vardı. ne biliyim yazayım dedim siki sikine neyse işte.
onun bunu çocuğu insanların ağzını burnunu kırmamak için kendimi zor tutuyorum.
her yüksek katlı binanın üst katlarında oturan insan gibi ben de şu balkondan çöğdürsem mi diye düşünmüşümdür. fakat içimde inanılmaz bir istek var. bir gece ansızın...

(bkz: çöğdürmek)
gece gece aklıma şöyle bir soru takıldı. mazoşist birinden futbolcu olur mu? düşünsenize bu adama arkadan çift tekme dalıyorlar. hakem tam dalana kırmızıyı verecek bu hakemin yanına gidiyor: "nooolur kart verme ona. bilerek yapmadı" diye. hatta fairplay ödülü bile alır lan bu futbolcu.
bazen 1 saatliğine eşcinsel olsam diye düşünüyorum.
ya da kadın ya da engelli bir insan ya da kör olsam.
bu akşam eve gider gitmez uyuyacağım. erkenden yatacağım. *
aptalın karesiyim, aptalın kübüyüm gençler.. kalbinde olmadığın bir insan var karşında, senden gitmek için elinden geleni ardına koymayan her an bunun için sebep üreten aslında senden çoktan gitmiş olan birisi var karşında ve sen her seferinde aptal durumuna düşüyorsun gerçekleri insanlar gözüne sokuyor ama sen görmek istemiyorsun.. aptalsın işte..
ben seni her şeye rağmen affediyorum. bana neler yaptığını hatırlamak istemiyorum. unutmak istiyorum. yine öperim saçlarını. ama bu kadar. daha fazlasını bekleme.
ben seni yine severim. sana soru sormam. hesap mı? ne haddime? ama unutmak istiyorum bana sarfettiğin cümleleri. yine öperim gözlerinden. ama bu kadar. daha fazlasını bekleme.
ben o etrafındaki insanları aldatırken yaşadığın aldanışları da hatırlamak istemiyorum. yine hasta bünyeni sarıp sarmalar, bağrıma basardım. ama bu kadar. daha. fazlasını. lütfen . bekleme. çünkü ağlarım. tutamam kendimi.
tamam! ben aptala yatma konusunda, uykuda geçirdiğim zamandan çok daha fazlasını harcıyor olabilirim ama oyuna ben izin verdiğim sürece dahilsin bre insan!

madem ki; benim o sarı saçlarımın altında sakladığım kafatasındaki beynimi hafife alıyorsun, bil ki gözümde 1 gram etmiyorsun.

beni sinirlendirdiler sevgili itiraf başlığı. sinirlendim ve ağladım öfkemden!
ben Zall'ın bebişiyim diye nick almak istedim bir an.
şu an canım fena halde kabak tatlısı çekiyor. üzerinde de kaymağı ve cevizi olacak hımmmmm offff. salyalar şelale.
Yaklaşık bir buçuk yıldır sigara içiyorum.
Haftanın en az 2 günü sarhoş oluyorum.
Bu yaz çalıştığım otelde 124 tane su bardağı kırmıştım ve suçu başkasına atmıştım.
3 yıldır oruç tutmuyorum.
internet üzerinde hiçbir zaman kendi soyadımı kullanmam sözlük. ama asıl ilginç olanı, insanlar kullandığım yabancı soyisme fazlasıyla alıştı. artık yolda gördüklerinde soyadımla hitap ediyorlar.
Aslında iyi bir insanım, ama insanlar benden korkuyor. Tanıyan da korkuyor, tanımayan da. Tanıyanlar "aman kaç kaç, bu deli sataşmasın bize." diyor, sokakta tanımadığım biri beni görünce kaldırım değiştiriyor, büfeye saklanıyor. Ben canavar mıyım? Değilim, itiraf ediyorum; ben canavar değilim!
başıma bir şey gelmeyecekse itiraf etmek istiyorum.
gelmez herhalde.
en fazla ne olabilir ki ?
eksi manyağı olurum.*
arkadaş ben yağmur başlangıcı yahut sonrası neyse artık o toprak kokusu var ya...
heh işte ondan nefret ediyorum.
ben o kokuyu aldığımda, biri boğazımı hafiften sıkıyormuşta nefes alamıyormuşum gibi hissediyorum.
böyle 2 dakika aralıksız o kokuya maruz kalsam nefessizlikten ölecekmişim gibi geliyor bana.
boğulma hissini her zerremle yaşıyorum.

ve itiraf ediyorum.

o, internet üzerinde çeşitli mecralarda toprak kokusunu sevdiğini yazan çeyrek romantik insan evlatlarından tiksinti geliyor.
onlara karşı bir nefret tohumunu sulamaya başlıyorum içimde.

kendimden nefret etmeye başladım arkadaş :acayipüzgünveağlamaklısmile:
Bazen açtığım başlıklardan dolayı kendime küfür edesim geliyor.
bugün boynumda ve omuzlarımda hafif bir ağrı hissettim. ihtiyacım olan iyi bir masajdı. ben de bu nedenden dolayı bir masaj salonuna gitmeye karar verdim. kadıköyde dolaşırken gözüme bir yer kestirdim ama bir türlü giremedim. çok dertliyim.
gecenin üçüne kadar konuşup, ben sana karşı bişey hissetmiyorum da ne demek ya? ne demek yani? canımı acıtacağını mı sandın? biliyorum, her dakika beni düşündüğünü, mailine cevap vermedim diye kendini sokaklara vurduğunu, komik oluyosun bazen, hem de çok komik.
doğalgazı açmaya kabaetimiz yemediği için şu an kendimi saç kurutmayla ısıtıyorum. teşekkürler ev sahibi fargos gabor, her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan, fak yu.
en çok özlediğim şeyi itiraf edicem bugün sözlük;
odamın ışığının ben yatağa girdikten sonra sönmesini özledim, nasıl mı?
-yatağa girersiniz yorgan üzerinize örtülür, sonra yanlarından bastırılır iyice içeri soğuk girmesin diye, sonra yanağınıza bir öpücük bırakılır ve odanın ışığı södürülür siz gözlerinizi kapatırken. sonra birden açar gözlerinizi seslenirsiniz, " kapıyı tam kapatma anne"...
arkadaşımın kız kardeşiyle aramda geçenleri itiraf etmek istiyorum sözlük. geçen yaz tatilinde, ev arkadaşımın yazlığına bodruma gitmiştik. gece baya parti marti muhabbetleri çok içmiştik. öğlen başım zonklayarak hafif hafif uyanıyorum, neredeyim napıyorum derken karşımda ayla'yı gördüm. ayla arkadaşımın liseye giden kızkardeşiydi. noldu neredeyim derken bana soda limon hazırlamış onu getirdi. altında daracık minicik bi şort, üstünde tülden bi gömlek vardı ve içine hiç bişey giymemişti. bana sodayı verirken eğildi ve "bizimkiler alışveriş merkezine gitti akşamdan önce dönmezler" der demez afalladı ve sodayı üzerime döktü, düğmelerimi kopartarak gömleğimi çıkardı "hemen makinaya atayım" dedi, artık çıldırmıştım gözüm kararmış ve hiçbişey görmüyordutam arkasını dönecekken kolundan tuttum kendime çektim, saçları önüne düşmüştü ve dudaklarını yalıyordu artık dayanacak gücüm kalmamıştı iyice gerindim ve suratının ortasına yumruğu çaktım. evet çaktım. ve dedim ki amına koduğmun kızı hiç keten gömlek makinada yıkanır mı?
tersledikçe ve ezdikçe peşine düşen kızları anlayamıyorum. biri çok güzel sakso çekiyor, ama vücudu pert.
birinin göğüsler diri ama bacaklar çarpık. açık açık söylüyorum ama farkındayım diyip olayı kapatıyorlar.
bu kadın milletinin harbiden mekanizma farklı çalışıyor.
siktir git diyorum. neye kızdın bugün sen diyor. şaka gibi lan.
şu an sıkıntıdan mesainin bitmesini iple çekiyorum. daraldım, acıktım, ayaklarım şişti, şikayet pıtırcığı oldum. ofssss.
bu messai kabilesinden olmak zoruma gidiyor artık. kabile değiştircem bana ne. beyaz atlı prens kabilesine geçmek istiyom. nihahahah. allah daraltmasın valla minnacık kaldım. içim şişti. eve gitsem de bi genişlesem.
abi bi insan evladı yirmi gün yıkanmasa da yine mi mis gibi kokar.
(bkz: amca olmak)