bugün

--spoiler--
keşke çöplüklerde gülüşseydik
bi de keşke şehirlere bombalar yağarken sevişseydik, töbe yarabbim
--spoiler--
çok sıkılıyorum. Sıkıntıdan ders çalışıcam.
ödev hazırlarken bir doktora tezinden yararlanıyorum. Adam o kadar profosyonel ve harika yazmış ki, benim yaptığım belli olsun diye bilerek yazım hatası koyuyorum aralara. devrik cümleler, hatalı terimler falan. bildiğin adamın tezine tecavüz edip kendi ödevim diye sunacağım. o kadar da değil, tabi tıkır tıkır ben de yazıyorum araya ama... bildiğin içine etmek için.

utandım lan. valla utandım.
işte tanrının beni tabi tutmak istediği sınav sonunda geldi sanırım:

-evet prospektüsbilgileri, işte karşında fakültedeki herkese pas veren, herkesle arası iyi olan ve neredeyse herkesle sohbeti olan güzel bir kız. alt sınıfların en popüler kızı. havalı değil ama güzel ve bir o kadar da şık görünümlü. herkesle arası iyi ama herkese acaba bu kız kaşar mı dedirtiyor. sen bu kıza aşık değilsin ve senden istediğim hayatında bir ilki yap, bir piçlik yap. bu kızla sevgili hayatı yap. ne mi kazanırsın? bilmiyorum. ne mi kaybedersin? hiçbir şey kaybetmezsin diyecek kadar cesur değilim artık o yüzden bunu da bilmiyorum.

ama ece ve bu hayat seni öyle bir noktaya getirdi ki, sanırım bunu kendi ruh sağlığın için yapman gerekiyor.
öğrendiğim conspiracy theory lerin aslında gerçek olduğu ve bunlara karşı hiçbir şey yapamayacak olmanın verdiği rahatsızlık sonucu yakın bir zamanda hafiften kafayı sıyırabileceğimi düşünüyorum şahsen.

siz siz olun, bilmiyorum demenin tadını çıkarın, eğer bilmek istiyorsanız da taşın altına elinizi koymaktan çekinmeyin.
bugün facebook'ta aylar belki de yıllar üzerine bir işim düşmesi üzerine şu sohbet çet şeysini online ettim.

tam 89 kişi vardı. seksendokuz!! çok korktum lan. yemin ederim çok korktum. ben akşamları o kadar çok kişi olabileceğini hiç düşünmemiştim. mesela bence şu saatte de 60 kişi vardır gibi. belki de 100. offline olunca hayat daha rahat, daha güzel be abi. vallaha bak. aklıma geldikçe hala pısıyorum, geriliyorum.

msn kullanmasını sevmeyen insansın sen, bi kenarda çürütüyosun, ne işin var senin facebook sohbet evlerinde a akıllı?
bak mail hayatı süper. accayip seviyorum. facebookta da belki mesajlaşmasını.
çok saçma la. bak vallaha billaha. 89 kişi ne olm? savaş var sandım. gidip yeniden bi su içeyim de uyuyayım.

(bunların hepsini 1 buçuk saniye içerisinde yaşadım. inception gibiydi ama, bilinç altında çok uzun sürüyodu. of of.)
çok hırpalandım çok yoruldum sözlük.inceldiği yerden kopsun diyorum. çünkü artık bütün sonuçlar aynı kapıya çıkıyor.

"biz beceremedik sevmeyi de terk etmeyi de."
benim hakkımda her kim ne düşünüyorsa allah bin katını ona versin, her gün içimden artık bunu söylüyorum.
hani bir "sey" vardır avucunuzun içinde,sıkı sıkı tutarsınız herseye ragmen..."kaybetmek".. lügattan bu kelımeyı silersiniz aksı durumda canınızın yanıcagını dibe vurucagınız düşünürsünüz..gün gelır gözlerınızın önunde avuclarınızdan kayar gıder o "sey" ama can yanmaz dıbede vurmazsınız.. insanın canını yakan tek bır sey olur..hanı hayat bır tıyatro sahnesı dıyorlar ya.işte o tıyatro sahnesının tam ortasına..seyırcılerın gözleri onunde.. tükürüp gidesi geliyor insanın.. heyhat! *
her gece kapanma saati yaklaşınca tehdit eder gibi bunu hatırlatan artist internet kafe sahibine klavyeyle girişmemek kendimi zor tutuyorum.

Hayır, müessesendeki hizmet s.ke sürülür kalitede olsa içim yanmayacak. iyi ki bir kafe açmışsın yani, havandan geçilmiyor. internetin iki siteyi aynı anda açmaz, multiplayer oynamaya oyunun 2-3ü geçmez, sonra ben kafeciyim diye geçin. Bir gün gürültü çıkaran kantırcılara bağırdı ve söylendi kendi kendine kantırı kaldırıcam o olucak diye. Kaldır akıllım, bak bakalım kazancın ne hale geliyor. O zevksiz kantırcılar olmasa sen kimden ekmek yiyeceksin derler adama.

Ömrümde çok kafeci gördüm, hemen hemen hepsiyle de iyi anlaştım ama bundan daha artist, daha itici, daha meymenetsizine denk gelmedim. Allah böylelerinden saklasın.
hayatımda son derece ciddi kararlar almak üzereyim sözlük. ilk defa hayatımda üşenmeyip planlar yaptım kafamda her şeyi tasarladım en ince ayrıntısına kadar ve ilk defa tasarladığım bir şeyi yapmaktan üşenmiyorum. tasarladığım şeyi anlattığımda ailemin karşı çıkacağını biliyorum ama mutlu olmak için bazen ailenin de karşıya alınmasına inanıyorum. gerekirse restleşicez, çok sevdiğim annemi ve babamı -belki de sadece annemi- karşıma alıp bir şey yapmaya çalışıcam ve büyük ihtimalle başarıcam. düşünmesi bile içimi kıpır kıpır etmeye yetiyor. umuyorum ki hayatımda ilk defa bir işe yarıycam ve mutlu olucam.

benim için şans dile sözlük.
kendini charizard sanıp pencereden atlayan çocuk bendim yazmadan önce charizard nasıl yazılıyo diye googleda arattım.
Facebooktaki online people uygulamasını seviyorum sözlük. Acayip ego yapıyor ya gelsin hediyeler gitsin hayranlar meğer ne eli bol milletmişiz seç beğen al karpuz misali...

edit : taşlamayın artık ben masumum facebooku türkiyeye getirenler utansın.
uludağ sözlüğün daha dolu entellektüel bir yer olduğunu sanıyordum.ama açılan başlıklar ve yapılan yorumları görünce lise-2 seviyesinde oldugunu farkettim.
it herifin tekisin ama ben sana ölürüm ya...
evet sözlük yarın çok önemli bir vizem var ama ben hiç ders çalışmıyorum. bu dersi 2. alışım ama yine de bir şey anlamıyorum daha doğrusu anlıyorum ama soru çözemiyorum. böyle lanet bir ders olamaz ya. akışkanlar mekaniğini kim bulduysa çok küfür ediyorum ona haberi olsun. bu arada allah ın hakkı 3 tür. o yüzden pek çalışmıycam. hadi hayırlısı.
itiraf ediyorum zaman zaman dengesiz oluyorum.
bazen ne dediğimi bende anlamıyorum.
yalnızlıktan nefret ediyorum.
sevgiye ve aşka aşığım.
17 mayıs olsa da gelse artık. özledim ben sözlük.
bin üç yüz bilmem kaçıncı iş görüşmeme gideceğim yine de umutluyum sözlük.*
kafama poşet geçirip intihar etemk istiyorum..
sözlük bir haftadır çaylaktım. bugün tekrar yazar etmişler. o bir hafta incideki hesapta takıldım sözlük: hoyratça, hunharca, acımadan inci gibi şimdi kendimi çok zor toparladım. sözlük ağzım hala inci klavyemde ama kendimi toparlayıp entry'ler girmeye başlıyacağımm.
sözlüğe her girişimde karşıma çıkan ve beni itirafa zorlayan başlıktır. böyle de takıntılıyım. bu kadar gözüme sokuluyorsa yazmalıyımdır. bazen de rastgele butonu yapıyor bu kalleşliği. 3 kere üst üste rastgele aynı başlık geliyorsa, yazmalıyım ben bu başlığa diyorum. *
geldik zurnanın zırt dediği yere sözlük. ben ilk yalanımı, doğrularım işe yaramadığında söyledim sen bilmezsin. böyle başa böyle tarak.
sadece iki kişinin bildiği hayatımın hikayesine, kötü sonu ellerimle yazarım diye korkuyorum.
yanlışa giderim diye korkuyorum. aylardır direndiğim yanlışa, kendi ellerimle teslim olurum diye korkuyorum.
ya bir gün yorulup, hata yapmak istersem diye, dizlerim kanasın üzerine kolonya dökeyim ve üflemeyeyim dersem diye korkuyorum.
itiraf ediyorum içkide 24 yaş yasağı beni genç hissettiren yasaktır. yaş gelmiş 25'e içkili aktivite alanına girerken bu özgürlüğü yeni kazanmışım gibi hissediyorum. o heyecanla çok kopuyorum kızların numaralarını istiyorum hemen.
** her sabah 6 çeyrekte alarmım öter ve ben 7 de kalkarım. 10 dk, 10 dk ertelerim.

** iş yerimdeki bilgi işlemci çocuğa bi paket marlbora verip çaktırmadan interneti açmasını sağladım.

** o lavuk artık hep benden sigara otlanıyor, bu gidişle onu çok değişik dövücem.

** okul yıllarımdaki tek başarım bir kompozisyon yazımın duvara asılmasıydı. konu; 'sokak köpekleri' idi.

** sözlüğe kayıt olurken paso duygusal yazıda yazacaktım. ama merdane isimli bir yazara kıl kapmamla çark değiştim. onun yüzüne duygu yüklü anılarım hep içimde kaldı. ondan nefret ederim. ( o bunu bilmez)

** gece 12 den sonra kafama silah dayasalar sözlüğe girmem.

** her sabah 'bugün içmiyecem' der, buna keza akşam olmasını sabırsızlıkla beklerim. bir kara poşet nevalemi alır ve yine köpek gibi içerim.

** sözlükte tek telefonla konuştuğum adam kumdan kaledeki kolpa prens`'tir. kimseyle yüz yüze görüşmedim.

** kısa yazılara nazaran uzun yazı okumasını severim. emeğinden dolayı beğenmesemde artılarım.

** türk kızlarıyla dalga geçsede maldanadam'ın yazıları beni hep güldürmüştür. onun yazılarını özlerim.

** aslında duygusal bir yapıp vardır. ama eğlenmeyi çok severim. 2 dost bir kadeh için heybeliye giderim.

** adam satmasını sevmem.

** pırasayı çok severim.

** karı satarım.

** fazla ciddi olamam, özellikle sanal alemde hemen işi geyiğe dökerim.

** 21 yaşına kadar 5 saniye birinin gözlerine bakamazdım. gülesim gelir ve hemen gözümü kaçırırım. çok şükür bunu atlattım.

** ev arkadaşım evlendiği için artık yanlızım.

** hayatımdaki en büyük keşkelerimden biride iş yerindeki sekreter kıza uludağ sözlükte yazar olduğumu söylememdir. nickim 'kukla' dediğim güne lanet okurum.

** yüzmekten ziyade atlamayı çok severim, yüksek yerlerden suya atlamak bana heyecan verir. bir ufak içmişsem mesafe tanımam, kuş gibi kanat çırpmak beni mutlu kılar.

** funda arar hastasıyım.

** o sekreter kız artık benden korkuyor.

** sonata ve salca moderatörlüğü bırakırsa sözlüğün çekilmez bir hal alacağını sanıyorum.

** çakal kelimesinden nefret ederim. bu yüzden kavga ettiğimi bilirim.

** 3 sene önce ölen rahmetli babamı halen rüyamda göremedim ve bu durum feci halde canımı sıkar.

** ara sıra özet geç piç diyen yazarlara kıllık olsun diye kol kadar yazı yazarım.

**' özet geç piç' diyen yazarlara içimden ' bkz piçi' derim.

** en sevdiğim cümle ' neşeli günler reis' tir.

** şu ana kadar okuduğum en güzel yazı smoking crack adlı yazar arkadaşın 'sevgilinin ölmesi' adlı yazısıdır. o yazıyı çoğu kişiye tavsiye etmişimdir.

** nick altıma yazan herkese yazmaya çalışırım. kendimi borçlu gibi hissederim.

** fanatik galatasaray taraftarı olmama rağmen fenerlilerin ince espirilerine gülerim, alınganlık gösterip surat asmam.

** şu an çok sinirlendim. o bilgi işlemci çocuk camdan sigaran var mı işareti yapıyo.

** kahroluyorum sözlük. ama burdan da kopamıyorum.
ciddi ciddi öldürmek istediğim insanlar var. sadece kinden ve yaşanmışlıklardan ötürü değil, yaşamalarına lüzum görmediğim için öldürmek istiyorum. amaçsız, kendilerine ve çevresine yarardan çok zararı dokunan, parazit gibi yaşayan insanları israf olarak görüyorum.