bugün

yazarların eski sevgililerine veya kimseye söylemedikleridir.

itiraf ediyorum, gözde diye bir sevgilim vardı bir çok kez aldattım. yüzüne söyledim inanmadı. şimdi olsa yapar mıyım? hayır tabi lise zamanlarında yapılan hatalardan biriydi.
(bkz: hiç eski sevgilim olmadı)
hani sen beni güya hastaneden aradın intihar ettim dedin ya ben inanmadım sana hala inanmıyorum. senin gibi karaktersiz bi insan zaten ancak öyle bir yalanı atardı iyiki gördüm erkenden o pis yüzünü.
her eski sevgilimi bir parça severim hala. bu yeni sevgiliye biraz haksızlık olsa bile, bir dönem bir şeyler paylaştığın kadınlar için unuttum hiç sevmedim tribine girmek çok yavşakca geliyor.
çok eski sevgilim oldu ama biri hariç hepsi benden uzak olsun. hele bir tanesi var ki kendimden utanmama neden oluyor.
klavyene o kolayı luşi değil ben dökmüştüm. kedini benden daha çok sevdiğini zannettiğim için sana öyle söylemiştim. neyse kedinin amınakoydunda bana bişey olmadı allahtan.
cebimdeki para kısıtlı oluyordu bazen. ancak sana gelebilmek, yanında mahçup duruma düşmemek için dışarıda simit bile almıyordum.

trenle gelir giderdim ucuz diye. ancak hiç param olmayınca çok rica etmişimdir makiniste binebilir miyim diye.

izin alamayınca bir şekilde kaçak göçek gelmişimdir sana ben yine. sağlık olsun.

ne yapalım... fakirliğin gözleri kör, senin canın sağ olsun.
senin gibi sevgili olacağına...

(bkz: yarak afedersin)
her ne kadar sana karşı ne kin ne nefret besliyorum, artık biz seninle düşman bile değiliz ayakları takınsam da, senden nefret ediyorum ama nefret ettiğimden daha çok özlüyorum. seninle beraber başladığım sigarayı artık sen aklıma geldikçe içiyorum. hayatımı siktin ama iyi ki geldin, bana yalan söyledin, doğruları gördüm. beni aldattın, sadakati öğrendim.

aslında seni değil, hissettirdiklerini özledim ben.

şimdi lütfen, siktir git.
ne zaman kafamı dağıtmak istesem bu şehrin sokaklarında geziyorum ya; neredeyse her seferinde sizin evin oradan geçiyorum.
eski sevgililer, sizi sevme döneminde hepiniz dünya güzeliyken sonra neden dünya çirkinine dönüyorsunuz? anlamıyorum, aşk her zaman mı boka konar yoksa soğuyunca önceki günlerin negatifi yaşandığı için mi bize öyle gelir?
bi keresinde 6 kızla aynı anda çıkıyordum sonra biriyle el ele tutuşurken diğeri beni yakaladı kuzenim dedim yutmuş gibi yaptı sonra tam giderken döndü ve çarşının ortasında bana tokat attı herkes baktı utancımdan kıp kırmızı kesildim.
ara sıra facebook profiline girip bakıyorum ne alemde diye, fotoğraflarının altına yapılmış yorumları ve arkadaşlarını inceliyorum. sonra banane ya diyip sayfasından ayrılıyorum.
sabah ayrılmıştık ve akşamında ettiğin telefon vardı hani. pişmanım barışalım demiştin. bugüne kadar duyduğum tek pişmanlık o telefonda sana verdiğim cevaptı. ayrılık lafı ortaya atıldı mı ilişki çoktan bitmiştir tezini uyguladım. çocuk oyuncağı değil bu, bitti dedim. keşke demeseydim...
pantolona pantol derdi, mide yerine miğde yazardı tam bir salaktı sözlük.
hepinizi aldattım, hatta birbirinizle. *
eski sevgilim hakkında kendimi heba ederken o gitmiş yeni sevgilisiyle 3 hafta sevişmiş aga tatilde. (bkz: bu da böyle bir anımdır)

kendisi de yazar sanırım hala bu sözlükte. okuyorsa götüne girsin.
tam 6 yıl önce ailen seni eskişehire geldiğini öğrendikten sonra telefonuna herbişeyine el koyduktan bile sonra, bana arkadaşının telinden dedin ya seni ölene dek bırakmam, bitirmeyelim diye... allah benim belamı versin, cevabımın içine sıçayım. ama senin abinin de ağzına sıçayım. şerefsiz mutludur şimdi seni o hobitle evlenirken görünce. unutulmuyor be sözlük.
Onun için yapmam dediğim ne varsa yaptım, gururumun üstünde tepindim hatta kolbastı oynadım sözlük.
benimle birlikte olduğunda amatörken, ayrıldıktan sonra profesyonale geçen kızarkadaşlarıma birkez daha fesleyebilmek isterdim sözlük. *
çok kötü şeyler yaptım eski sevgililerime. neredeyse hepsini aldattım. seviyormuş gibi hissettirip 2 hafta sonra ayrıldığım çok oldu. ama sonra birisi geldi... tabi gitmesi de bir oldu. ilk defa birisi gitti hayatımdan. o zaman dedim ki ulan ben naptım? tabi kendi yaptıkları geliyor insanın aklına. bir şey yapmama gerek yok dedim. sadece gitmek istedi o kadar. altını çok sorgulamadım. sorgulasam daha kötü şeylerin yüzüme vuracağından korktum. tek pişmanlığım gitme dememek oldu. tabi çocukça bir gururdu benimki. gidiyorum diyene kal, gitme diyemezdim. şimdiki ben olsa gitme derdim. kal ki mutlu olalım. kal ki yıllardır içimde tuttuğum, kimseye veremediğim sevgimi verebileyim sana. sonraları dön dedim demesine. ama nafile. en kötüsü de ayrıldıktan sonraki 1 yıl onunla sürekli aynı ortamdaydım. o hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu. bense onu her gördüğümde içimde bir şeylerin koptuğunu hissediyordum. onun gülüşünü izledim hep. gülüşünü unutamam zaten sözlük. o hep olacak. başkasının gözlerinde arıyorum onu. bulamayacağımı bile bile...
Mementolar da tombiktoymuş.
keşke kötü davranmasaydım onlara.. tabi nereden bileyim kişilik tam oturmamış yaş 20-21 o zamanlar anca gez toz eğlence diye yırt yırtın.. gururlarını hiçe say onları üz düşünme önemseme falan! gerçekten şu anda bazen kendimden utanma sebebim..

neyse ki beni affettiklerini biliyorum, kızmıyorlar bana.. bende onlara yapamadıklarımı şu anda beraber olduğum kadına yapıyorum.. bir nevi bana ders oldular yani teşekkür ediyorum buradan kendilerine..

bu arada ilknur'a bir lafım var.. sen gittikten sonra senden güzel brownie yapan var mı diye sormadım be.. tadı hala damağımda şerefsizim..
Yazar : 4 yaşında bir oğlumuz var.
Yazarın çocugu : Baba baba babacıgımmm....

NOT : Bu yazının gerçeklikle uzaktan yakından alakası yoktur.
intihar ettim dedin,inanmadım. "dünya kararıyor sevgilim,ölüm böyle birşeymiş." diye mesaj attın mide ağrısından yerleri tırmalaman gerekirken. abini aradım,aldığın "bir avuç hap" 3 tane aspirin çıktı. sığır sendin aşkım.