bugün

sözlük yazarlarının hatırladıkları kadarıyla kendilerine gelen dogum günü hediyeleridir. benim en cok aklımda kalan, heralde 1999 yılı filandı o zaman da tv izlemeyi her cocuk gibi seviyodum. babam odama pilibis 37 ekran gri televizyon almıştı bana oydu işte.
ayakkap.
damat saati tarzı bir saat. babamdan ömrüm boyunca aldığım tek hediye. fiyakalı bisi ama.
doğum günümün sürekli okulların açılmasına denk gelmesi sebebiyle yıllarca beyaz gömlek, gri pantolon (okul üniforması işte) aldım sözlük. canıma tak etmişti artık. üniversitede rahatladım ama; doğum günü hediyesi olarak para almak daha güzelmiş. şimdi ise çeyrek altına terfi ettim. hadi hayırlısı.
fotoğraf makinesi. aşkım her şeyimdir. (bkz: biricik hayalim)
karton sigara.
2011 yılında nokia e72.
sabahattin ali - değirmen.
oğuz atay - tutunamayanlar.
franz kafka - dönüşüm.
ceket.
Ortaokul zamanları... fen lisesi sınavına girmemize 1-2 ay kalmış haliyle stress dorukta, tabiri caizse stressten ölüyoruz. Böyle bir zamanda arkadaşlardan biri 'kanka senin doğum günün haftaya değil mi?' Diye sordu, 'evet, salı günü' deyince 'bizi doğum gününe çağıracak mısın kanka' diye devam etti, diğer 'kanka'lar da çok iyi olur, çok güzel olur şeklinde gazlamalarla benim bir doğum günü tertiplememi sağladılar. Neyse, salı günü geldi-çattı, ders çıkışında güle oynaya bize gittik. Annem salonu parti yapılabilecek şekilde yeniden düzenlemiş, babam cipsdi, kolaydı, kuru pastaydı ne gerekiyorsa almış, sağa-sola süsler asılmış tam bebe ortamı olmuş ya görür görmez bayıldık hepimiz. Başlarda gırgır, muhabbet, hocalardan, sınavlardan bahsedip kocaman kahkahalar attık, güldük, eğlendik, süper bir yaşpasta geldi, iyki doğdunlar eşliğinde dilek tutup mumlara üfledik, yedik-içtik derken hediye faslına geldik. Hiç unutmam sınıfın havalı elemablarından sezer diye bir arkadaş vardı, hafif pij kıvamında birisiydi, lafa girip 'aramızda para toplayıp sana hediye aldık' dedi ve cebinden ince, uzun bir kutu çıkarıp bana verdi. Kutuyu açtım. Bir gümüş kolye... erkek adama gümüş kolye? Neyse, mutlu olmuş numaraları çekip hepsine teşekkür ettim çünkü hep böyleydim ben, insanlar ne kadar öküz olursa olsun neşemiz kaçmasın, muhabbet, kankalık devam etsin diye ortamı bozmam. Lan pezolar, iki hafta önce borga'nın soğum gününde hediye yarışına giren yavvvşakklar ('şak' kısmını vurgulayın) geberene kadar eğlendiniz, stres mitres kalmadı elli kişi bana ala ala kıytırık bir kolye mi aldınız kavatlar? işte bunu söyleyemedim. Neyse, gırgır şamata devam etti, vakit geç oldu elemanları yolcularken 'kanka çok güzeldi valla ilaç gibi geldi. Sınava yakın bir zamanda gene böyle bir şey ayarlasan süper olur. Bunu konuşalım kanka, yapalın yine' dedi bizim pij. 'Olur la niye olmasın' derken içimden en gün görmemiş küfürleri de ilave ediyordum.

sonra sınavlarda kimseye eskisi gibi kopya vermedim, kavga edene destek olmadım, ağlayıp zırlayana moral vermedim. Bir kaçıNa bunlar fena koydu. denemelerde en iyi puanları alan yunus emre'yle semih dallamalarına da sınavda il birincisi olarak kapağı monte ettim. Bu iki küçük kavatı el üstünde tutan, evlerine kadar gidip özel dersti, motivasyondu her türlü desteği verip benim yüzüme bakmayan o zamanların nil, şimdinin güven-der, anafen tayfasının sınavdan sonra girdiği şokun üstüne evimize geldiklerinde kapıdan içeriye bile almamamız, benimle konuşan hocaya 'yeter yavşama' demem de montajın devamı oldu.

O kolyeyi hala saklarım. Hey gidi günler.
19. yaş: dildo
20. yaş: vibratör
21. yaş: çift başlı dildo

28. yaş: iki kilo kemer patlıcan
görsel

Çok şık çok zarif hediyelerdir. Herşeyden önemlisi çok ince düşüncenin şeysidir.
Bana doğum günü hediyesi gelmez. Ben kendi kendime hediye alırım.

Swh...
En sonki doğum günümde çocuklar çiçek almisti , bir öncekinde müzik kutusu. Gelecek doğum günüme kocaman bir ayıcık sipariş ettim onu alacaklar.