bugün

--spoiler--
oysa ne de mutluyduk susam sokağı izlediğimiz yaşlarda, okuldan çıkar eve koşar, annemizin hazırladığı ekmek arası peynir-domates'i -ki şanslıysak ketçap bile olurdu içinde- yiyerek televizyonun karşısına kurulurduk, en büyük derdimiz olan ödevi yapmamız için biraz baskı gelirdi önce lakin eğer annemizi kandırabilirsek; babamız eve gelene kadar televizyon izlemeyi bile başarabilirdik. susam sokağı bittikten sonra pembe diziler başlar, o zaman annemiz de yanımıza gelirdi. çoğunlukla meyva olurdu annemizin elinde, elmaları, ayvaları soyar bir dilim uzatırdı bize. sonra babamız gelir, hep beraber yemek yenir, üstüne çay demlenir, çayın yanında ise kurabiye olurdu hep. o zamanları hatırladığımda, kafamda canlanan resimlerde hep güneşliydi hava, oysa şimdi karanlık ve kasvetli sürekli evler. susam sokağı yok artık, cnbc-e var, karanlık havalar, yalnız yaşanan evler, kocaman televizyonlar, kapalı perdeler, ve altyazılı diziler var. artık pazar günleri yeni yıkanmış çamaşır kokmuyor evler.

iki canavar var, aralarındayım, ve o günleri anıyorum ofiste, özlemle...

"karanlık kasvetli bir hava,
şaşırdım yolumu karanlıkta,
bana söyler misiniz?
nasıl gidilir susam sokağınaaaaa"
--spoiler--

[ sözlük'te bulunan "gelmeyen pazartesi" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte kitap olarak basıldı. bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. eksper mental ]

http://www.dr.com.tr/Kita...oman/urunno=0000000687918
çocuklugumun en güzel zamanlarıymış meger diye içimi çektiğim hede.
susam sokağı ile büyümüş, elm sokağı ile korku hissini yenmiş, düşler sokağı ile aşkı tatmış ve fransız sokağı ile sosyalleşmişlerdir.
6 sayısını söyleyen o ses den ömrü boyunca nefret edecek nesildir.* yine de edi ile büdü vardı. kurabiye canavarı var dı. güzeldi be. bir de (bkz: büdü saat kaç)

edit: şimdi farkettim ki, bu başlığın 6. entry si olmuş. allahııımm bu bir lanet olmalı.*
zorunlu edit:kimseyi üzüp germiyim düzelttim efem.
saflığı temsil eden son nesildir. günümüzde teknolojinin gelişmesiyle çocuklar öyle bir hale geldi ki, gerçekten çok akıllılar ya da teknolojinin nimetlerini topluyoruz. hala karar veremedim.

ayrıca; bir şeyleri ima ettiğini sanan yazarlara gelsin. 6 sayısından değil de, bunu söyleyenlerden nefret eden nesiller olabilitesi de yüksektir. çünkü işin artık * çıktı ve sırf bu yüzden daha da antipatik geliyorsunuz her seferinde. biliyorum çok çaba harcıyorsunuz ama bu kadar da düşmeyin.
Sür sür araabaanı
Gez sookakları
Dertsiz neşeli tasasız çıkar
Hayatın tadını

Büyüyünce Kırpık'a şarapçı diyen nesildir.
Edit: kırpık. senmisin lan ? kırpııık?? Küfelik şarapçı ibne.
mor ve sıska bir canavar vardı. etrafını saran canavarlara karşı korkusunu yenmek için söylediği bir şarkı vardı. hah işte, onun sayesinde cesur olan nesildir. *
şarkı şöyleydi;
-cesurum, cesurum, cesurum, birşeyden korkmam, cesurum. birşeyden korkmam, birşeyden korkmam, birşeyden korkmam, cesurum.

korktuğun zaman 1 kuple söylüyosun bundan, hooop; 300 ispartalı'dan birisin artık. (bkz: hanım koş kılıcımı getir)
yeni nesillere aktarmak adına kızıma da öğrettim şarkıyı. o da bir şeyden korkunca bunu söylüyor artık *

ha, bi de; taban tabana zıt iki kişinin arkadaş olabileceğini öğrenmiş nesildir. (bkz: edi ile büdü)
annesi her kurabiye yaptığında kurabiye canavarı'nın gelip tüm kurabiyeleri yiyeceğini sanan ve her olaydan kendine bir ders çıkarmayı öğrenmiş nesildir.
yillar sonra insanlari kendine muptela eden bir web sitesi araciligiyla yillar sonra yine ayni web sitesinde karsilastiklari arkadaslarina
gun gunesli
insanlar neseli
sen de gel oyna
susam sokaginda diye devam eden sarkiyi gonderen nesildir.bu nesil bir de 80lerde 90larda cocuk olmak gibi gruplara uyedir.
aklı başında nesildir. pokemonla büyüyen pikaçu ferhatı gördük.
tam ağlak zamanıma denk gelmesindenmidir bilemiyorum ama televizyonda ne zaman görsem ağlamaya başladığım tv programı olur kendileri.
minik kuşa bakıp mastürbasyon yapan kültürsüz arkadaşımdan sonra hiç izlemediğim, dolayısı ile katılamadığım nesil. ama bende isterdim bir kurabiye canavarının kurabiyelerini yerken karşısında geçip waffle yemek. usulca özendirmek, ah ah.
Susam sokağındaki Edi ve Büdü karekteriyle büyümüş neslin çoğu,şimdi birer evli gay çift.
vurdulu kırgılı animasyon filmlerle buyuyen nesilden cok daha insani bir formatta egitildigine inandıgım nesildir. en canavar yaratıgın kurabiye canavarı oldugu bir ortam dan zarar mı gelir?
dünyayı kurtaran adam filminde görebiliceğimiz,karakterleri canavarca dövüşürken izlediğimiz eski tv programı.
çocukluğunu hem sokakta hem de teknolojik olarak bilgisayar başında yaşayabilmiş nesildir. geçiş formudur. dostluk bağlarını, aile olgusunu adam akıllı görebilmiş, popüler kültürün istilası başlarkene; şu anda kaybolmaya yüz tutan birçok değeri bizzat yaşabilmiş nesildir. edi-büdü'yü izlemiş nesildir. 80'lerin sonunda ve 90'ların başında çocukluk geçirmiş nesildir. akşamları akrabalara ev ziyaretine gimiş nesildir...
serbest kürsüden halka hitap: efkarlandım ey ahali! bu nesil benim, bu nesil benim gibilerin! yazları kuran kursuna gitmiş, bol bol taso oynamış, looney tunes'ta bugs bunny izlemiş bir nesil bu nesil... hey gidi günler yaşlandığımı anlıyorum ulu sözlük, geçmez zannettiğim yıllarım akıyor, gençliğim gidiyor farkında değilim....
80 küsür dogumludur. okuldan eve gelip hevesle televizyonun önünde programin baslamasini bekler. sonra o sirayla acilan mavi semsiyeleri görüp, "gün günesli , insanlar neseli, sen de gel oyna, susam sokaginda..." sarkisini duyunca dünyalar onun olur. kimileri kendi kendine okumayi yazmayi ögrenir, kimileri paylasmayi, insan sevmeyi ögrenirdi bu programlardan. simdikiler ucmayi, kilicla insan öldürmeyi, siddeti ögreniyor izlediklerinden.
http://www.youtube.com/watch?v=CkGl9QXgIcU
dağdan bir kız gelecek döne döne,
bir kız gelecek dağdan döne döne
döne döne bir kız gelecek dağdan
.. şeklinde devam eden şarkıyı hatırlayan nesil.
okuma yazmayı, okula gitmeden iki yıl önce öğrenmiş ve bu sayede ilkokul hayatı boyunca çevresinde sevilen sayılan biri olan nesildir.
daha sonra yok minik kuşu seslendiren falanca dizide ağaymış, yok hakan abi aslında ablaymış falan gibi haberlerle kendini hatılatan, temcit pilavı özelliği taşıyan oyunculara sahip ve oldukça gelecek vaad etmiş kaliteli bir kadrodan çıkan, doksanlı yılların başında çocukları 0-6 yaş komasına sokan bu muhteşem TRT programıyla büyüyen çocuklar olarak topluma turuncu renkli, devasa tavuğumsu bir hayvanatın baktığı gözden bakmaya çalışan bir nesle susam sokağı nesli denir. bu neslin her bireyinin hayatında en az bir kaç defa rüyasında kırpık tarafından kovalanmışlığı da vardır...
evet..bizde o neslin evlatlarıyız..şimdinin çocuklarına susam sokağı hiçbir şey ifade etmez belki..kırpık,kurabiye canavarı,edi,büdü ve neler belki de..ama diyorum ya hep 90 lı yıllar bir ayrı güzeldi..şöyle o yıllarda çıkan kasetler ferdi tayfurun,ibrahim attlısesin ve daha nice bir çok pop şarkısının hafızamızda maziye uzatılan güzel derinlikleri var..gidiyoruz ve arkamıza bile bakmıyoruz..hayatın tadı her geçen gün biraz daha pembeden siyaha dönüşüyor ve şimdi nerdeyse bizim yaşımızdakiler yani susam sokağı ile büyüyen nesilin hayatı kararmış durumda..kimse duyarlı değil..kimseninde bu durum umrunda değil,muzdarip değil..bizim zamanımızda leptoplar,playstasıon yoktu..biz 2001 denilen bir atari oyununu ve strıght fıhter denilen bir oyunu oynar ve geceleri bu adanların yani karakterlerin hayalini kurardık,ramboyu izler ertesi gün kendimizi rambo sanar,vandame izler ertesi gün vandame olurduk,bruce lee olurduk bizden çok önceki nesle hitap etmiş olsa bile..zannedersem artık bu güzellikler kalmadı,maneviyat denilen o uçak çoktan esenboğadan uçtu gitti..bilinmiyor dönüş seferi ne zaman..belkide gelmez..işte diyorum hep susam sokağı yılları,90 yılar bir başka idi.
onunla büyümüş, bizim nesil bununla da büyüdü :

(bkz: alf)
(bkz: onu seven bunu da sevdi)
kaldırımda nerede yürümesi gerektiğini bilen nesildir. hala kulaklarımda: sağdan git, hep sağdan, kaldırımmın sağından!
ben edi olurdum abim büdü... sonra kirlendi dünya...
çocukları huzur sokağı ile büyümekte

(bkz: feyzanın muhtesem duvar kagıdı için)