bugün

80 lerin sonlarında doğmuş nesil son kez görmüştür. ve bir çoğu benim gibi okumayı erken öğrenmiştir. keşke hala bu tür çocuk programları olsa.
43 senedir susam sokağı ile büyüyoruz.
hafif bir üşümeyle eve koşup, sıcacık bir sobanın dibinde seyrederken güzel şeyler öğrenmiş nesildir.
çocukları huzur sokağı ile büyümekte

(bkz: feyzanın muhtesem duvar kagıdı için)
ben edi olurdum abim büdü... sonra kirlendi dünya...
kaldırımda nerede yürümesi gerektiğini bilen nesildir. hala kulaklarımda: sağdan git, hep sağdan, kaldırımmın sağından!
onunla büyümüş, bizim nesil bununla da büyüdü :

(bkz: alf)
(bkz: onu seven bunu da sevdi)
evet..bizde o neslin evlatlarıyız..şimdinin çocuklarına susam sokağı hiçbir şey ifade etmez belki..kırpık,kurabiye canavarı,edi,büdü ve neler belki de..ama diyorum ya hep 90 lı yıllar bir ayrı güzeldi..şöyle o yıllarda çıkan kasetler ferdi tayfurun,ibrahim attlısesin ve daha nice bir çok pop şarkısının hafızamızda maziye uzatılan güzel derinlikleri var..gidiyoruz ve arkamıza bile bakmıyoruz..hayatın tadı her geçen gün biraz daha pembeden siyaha dönüşüyor ve şimdi nerdeyse bizim yaşımızdakiler yani susam sokağı ile büyüyen nesilin hayatı kararmış durumda..kimse duyarlı değil..kimseninde bu durum umrunda değil,muzdarip değil..bizim zamanımızda leptoplar,playstasıon yoktu..biz 2001 denilen bir atari oyununu ve strıght fıhter denilen bir oyunu oynar ve geceleri bu adanların yani karakterlerin hayalini kurardık,ramboyu izler ertesi gün kendimizi rambo sanar,vandame izler ertesi gün vandame olurduk,bruce lee olurduk bizden çok önceki nesle hitap etmiş olsa bile..zannedersem artık bu güzellikler kalmadı,maneviyat denilen o uçak çoktan esenboğadan uçtu gitti..bilinmiyor dönüş seferi ne zaman..belkide gelmez..işte diyorum hep susam sokağı yılları,90 yılar bir başka idi.
daha sonra yok minik kuşu seslendiren falanca dizide ağaymış, yok hakan abi aslında ablaymış falan gibi haberlerle kendini hatılatan, temcit pilavı özelliği taşıyan oyunculara sahip ve oldukça gelecek vaad etmiş kaliteli bir kadrodan çıkan, doksanlı yılların başında çocukları 0-6 yaş komasına sokan bu muhteşem TRT programıyla büyüyen çocuklar olarak topluma turuncu renkli, devasa tavuğumsu bir hayvanatın baktığı gözden bakmaya çalışan bir nesle susam sokağı nesli denir. bu neslin her bireyinin hayatında en az bir kaç defa rüyasında kırpık tarafından kovalanmışlığı da vardır...
okuma yazmayı, okula gitmeden iki yıl önce öğrenmiş ve bu sayede ilkokul hayatı boyunca çevresinde sevilen sayılan biri olan nesildir.
dağdan bir kız gelecek döne döne,
bir kız gelecek dağdan döne döne
döne döne bir kız gelecek dağdan
.. şeklinde devam eden şarkıyı hatırlayan nesil.
80 küsür dogumludur. okuldan eve gelip hevesle televizyonun önünde programin baslamasini bekler. sonra o sirayla acilan mavi semsiyeleri görüp, "gün günesli , insanlar neseli, sen de gel oyna, susam sokaginda..." sarkisini duyunca dünyalar onun olur. kimileri kendi kendine okumayi yazmayi ögrenir, kimileri paylasmayi, insan sevmeyi ögrenirdi bu programlardan. simdikiler ucmayi, kilicla insan öldürmeyi, siddeti ögreniyor izlediklerinden.
http://www.youtube.com/watch?v=CkGl9QXgIcU
çocukluğunu hem sokakta hem de teknolojik olarak bilgisayar başında yaşayabilmiş nesildir. geçiş formudur. dostluk bağlarını, aile olgusunu adam akıllı görebilmiş, popüler kültürün istilası başlarkene; şu anda kaybolmaya yüz tutan birçok değeri bizzat yaşabilmiş nesildir. edi-büdü'yü izlemiş nesildir. 80'lerin sonunda ve 90'ların başında çocukluk geçirmiş nesildir. akşamları akrabalara ev ziyaretine gimiş nesildir...
serbest kürsüden halka hitap: efkarlandım ey ahali! bu nesil benim, bu nesil benim gibilerin! yazları kuran kursuna gitmiş, bol bol taso oynamış, looney tunes'ta bugs bunny izlemiş bir nesil bu nesil... hey gidi günler yaşlandığımı anlıyorum ulu sözlük, geçmez zannettiğim yıllarım akıyor, gençliğim gidiyor farkında değilim....
dünyayı kurtaran adam filminde görebiliceğimiz,karakterleri canavarca dövüşürken izlediğimiz eski tv programı.
vurdulu kırgılı animasyon filmlerle buyuyen nesilden cok daha insani bir formatta egitildigine inandıgım nesildir. en canavar yaratıgın kurabiye canavarı oldugu bir ortam dan zarar mı gelir?
Susam sokağındaki Edi ve Büdü karekteriyle büyümüş neslin çoğu,şimdi birer evli gay çift.
minik kuşa bakıp mastürbasyon yapan kültürsüz arkadaşımdan sonra hiç izlemediğim, dolayısı ile katılamadığım nesil. ama bende isterdim bir kurabiye canavarının kurabiyelerini yerken karşısında geçip waffle yemek. usulca özendirmek, ah ah.
tam ağlak zamanıma denk gelmesindenmidir bilemiyorum ama televizyonda ne zaman görsem ağlamaya başladığım tv programı olur kendileri.
aklı başında nesildir. pokemonla büyüyen pikaçu ferhatı gördük.
yillar sonra insanlari kendine muptela eden bir web sitesi araciligiyla yillar sonra yine ayni web sitesinde karsilastiklari arkadaslarina
gun gunesli
insanlar neseli
sen de gel oyna
susam sokaginda diye devam eden sarkiyi gonderen nesildir.bu nesil bir de 80lerde 90larda cocuk olmak gibi gruplara uyedir.
annesi her kurabiye yaptığında kurabiye canavarı'nın gelip tüm kurabiyeleri yiyeceğini sanan ve her olaydan kendine bir ders çıkarmayı öğrenmiş nesildir.
mor ve sıska bir canavar vardı. etrafını saran canavarlara karşı korkusunu yenmek için söylediği bir şarkı vardı. hah işte, onun sayesinde cesur olan nesildir. *
şarkı şöyleydi;
-cesurum, cesurum, cesurum, birşeyden korkmam, cesurum. birşeyden korkmam, birşeyden korkmam, birşeyden korkmam, cesurum.

korktuğun zaman 1 kuple söylüyosun bundan, hooop; 300 ispartalı'dan birisin artık. (bkz: hanım koş kılıcımı getir)
yeni nesillere aktarmak adına kızıma da öğrettim şarkıyı. o da bir şeyden korkunca bunu söylüyor artık *

ha, bi de; taban tabana zıt iki kişinin arkadaş olabileceğini öğrenmiş nesildir. (bkz: edi ile büdü)
Sür sür araabaanı
Gez sookakları
Dertsiz neşeli tasasız çıkar
Hayatın tadını

Büyüyünce Kırpık'a şarapçı diyen nesildir.
Edit: kırpık. senmisin lan ? kırpııık?? Küfelik şarapçı ibne.
saflığı temsil eden son nesildir. günümüzde teknolojinin gelişmesiyle çocuklar öyle bir hale geldi ki, gerçekten çok akıllılar ya da teknolojinin nimetlerini topluyoruz. hala karar veremedim.

ayrıca; bir şeyleri ima ettiğini sanan yazarlara gelsin. 6 sayısından değil de, bunu söyleyenlerden nefret eden nesiller olabilitesi de yüksektir. çünkü işin artık * çıktı ve sırf bu yüzden daha da antipatik geliyorsunuz her seferinde. biliyorum çok çaba harcıyorsunuz ama bu kadar da düşmeyin.
6 sayısını söyleyen o ses den ömrü boyunca nefret edecek nesildir.* yine de edi ile büdü vardı. kurabiye canavarı var dı. güzeldi be. bir de (bkz: büdü saat kaç)

edit: şimdi farkettim ki, bu başlığın 6. entry si olmuş. allahııımm bu bir lanet olmalı.*
zorunlu edit:kimseyi üzüp germiyim düzelttim efem.