bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
bugün 20.45'te tv'de ilk kez tv8'de yayınlanacak film. nip tuck'taki cüce başrolde. yan rollerden birinde de michelle williams var.
sundance film festivalinde en iyi drama ödülü alan film. drama ödülü alsa da pek fazla dramatik öğeler içermeyen film, tren düşkünü bir cüce, minik 1 karavan-lokanta işleten bir züppe, oğlunu kaybetmiş bir annenin dostluk öyküsünü işler.
tadı damakta bırakan enfes film. 2. izleyişimde de aynı tadı aldım. sadece şu lanet olsun,siktir ordan tadındaki replikler sırıtıyor filmde. bolca kullanıldığı için. başka bir noksan bulamadım. çok aramaya kastığım halde.
görünürde 3 insanın dostluğu ele alınmış gibi dursa da filmin en mühim artısı ötekileştirme ve bunun akabinde oluşan yalnızlık ve etraftan kopup başı dinleme isteğinin alıp gitmesi. hani alaycı tavırlardan bunalmışlık, çocuğunun ölümüyle ve kocasıyla sorunlar yaşayan kadının yalnızlaşması ve babası rahatsız geveze dostumuzun yalnızlık sorunsalı aynı çatıda örtüşünce sıcak bir dostluğun temeli atılıyor. filmin tanımı kısaca budur!
ha unutmadan, hatun cidden berbat araba kullanıyor. lakin oyunculuğu takdire şayan.
tren takıntısı bir kişinin eğilimlerinin ne boyutta bir hayranlıktan beslenebileceğini göstermesi açısından da cuk diye oturmuş filmde. hayatın içinden filmleri seven bünyelere ilaç gibi geleceğinin garantisini vereyim. oturun izleyin. leziz ve sımsıcak...
görünürde 3 insanın dostluğu ele alınmış gibi dursa da filmin en mühim artısı ötekileştirme ve bunun akabinde oluşan yalnızlık ve etraftan kopup başı dinleme isteğinin alıp gitmesi. hani alaycı tavırlardan bunalmışlık, çocuğunun ölümüyle ve kocasıyla sorunlar yaşayan kadının yalnızlaşması ve babası rahatsız geveze dostumuzun yalnızlık sorunsalı aynı çatıda örtüşünce sıcak bir dostluğun temeli atılıyor. filmin tanımı kısaca budur!
ha unutmadan, hatun cidden berbat araba kullanıyor. lakin oyunculuğu takdire şayan.
tren takıntısı bir kişinin eğilimlerinin ne boyutta bir hayranlıktan beslenebileceğini göstermesi açısından da cuk diye oturmuş filmde. hayatın içinden filmleri seven bünyelere ilaç gibi geleceğinin garantisini vereyim. oturun izleyin. leziz ve sımsıcak...
beklentilerimi -nedense- pek karşılamayan film. sanırım fazla yüksek tuttum beklentilerimi.
evet sade, yalın, günlük, minimal ve duru. evet bu tarz filmleri çok severim ama bunda bi şey eksikti. tam olmamış gibi. biraz yarım, biraz ruhu eksik sanki. sevemedim kısaca.
evet sade, yalın, günlük, minimal ve duru. evet bu tarz filmleri çok severim ama bunda bi şey eksikti. tam olmamış gibi. biraz yarım, biraz ruhu eksik sanki. sevemedim kısaca.
ruhu eksik olmayan film. cidden kafi derece, ruh barındırıyor. holywood ve büyük bütçeler dökülen filmlerin yüzde 80'indeki ruhsuzluk burda yok! samimiyet var, belki başyapıt değil. lakin açıkçası anlatmaktan izleyin demekten keyif aldığım bir film station agent!
beklentilerin içselleştirilmesi ayrı vaziyet filmlere dair. belki de olmaması gereken odur kimbilir?
benim nezdimde, olmuş film.
10 üzerinden 8!
9 deseydim başyapıt olurdu. filmin samimiyetine binaen samimi bir şekilde diyemedim.
beklentilerin içselleştirilmesi ayrı vaziyet filmlere dair. belki de olmaması gereken odur kimbilir?
benim nezdimde, olmuş film.
10 üzerinden 8!
9 deseydim başyapıt olurdu. filmin samimiyetine binaen samimi bir şekilde diyemedim.
2003 yapımı thomas mccarthy filmdir. başlıca üç ana karakteri Peter Dinklage, Bobby Connovale, Patricia Clarkson tarafından canlandırılmaktadır.
--spoiler--
Minik yetişkinimiz Fin dış dünyaya, yersiz ve alaycı tepkilere ördüğü duvarlar arasında,kendi kabuğunda yaşarken bir anda çıkagelen yalnızlık ve yepyeni bir yaşam ile yüzyüze kalıyor. Değişen hayata ve yeni bir kasabaya rağmen yanına aldığı bavullarda taşıdığı duvarları, bu yeni yerde de tek güvencesi oluyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyor. Tabi bu yeni kasabada kabuğunda yaşayan sadece kendisi değildir. Yeni -ve zorunlu- komşusu Joe ve ısrarlı kazalar yoluyla tanıştığı Olivia da kendi kabuklarına çekilmiş ve sorunları ile boğuşan diğer ana karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Garip bir şekilde bu 3 insanın hayatı kesişmiş, artık her biri kendisi için "aşılması gereken" durumlarla yüzyüze gelmişlerdir.
--spoiler--
referans alanlar için belirteyim, filmin imdb notu 7,9'dur.
alıntı : http://antifa-kutay.blogs...lmaz-m-station-agent.html
--spoiler--
Minik yetişkinimiz Fin dış dünyaya, yersiz ve alaycı tepkilere ördüğü duvarlar arasında,kendi kabuğunda yaşarken bir anda çıkagelen yalnızlık ve yepyeni bir yaşam ile yüzyüze kalıyor. Değişen hayata ve yeni bir kasabaya rağmen yanına aldığı bavullarda taşıdığı duvarları, bu yeni yerde de tek güvencesi oluyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyor. Tabi bu yeni kasabada kabuğunda yaşayan sadece kendisi değildir. Yeni -ve zorunlu- komşusu Joe ve ısrarlı kazalar yoluyla tanıştığı Olivia da kendi kabuklarına çekilmiş ve sorunları ile boğuşan diğer ana karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Garip bir şekilde bu 3 insanın hayatı kesişmiş, artık her biri kendisi için "aşılması gereken" durumlarla yüzyüze gelmişlerdir.
--spoiler--
referans alanlar için belirteyim, filmin imdb notu 7,9'dur.
alıntı : http://antifa-kutay.blogs...lmaz-m-station-agent.html
son zamanlarda, yarimi de anavatanına gönderdikten sonra bağımsız filmlere daha fazla ağırlık verme fırsatına sahip oldum. zaten bölük pörçük bir spoiler vardı zihnimde. ama filmi ikiye bölerek ve hiç sıkılmadan hatta severek izledim. filmin en başarılı yanı sanırım, fiziki bir farklılığı olan bir insanın problemini nitelendirmek için verilen sıfatları kullanmaktan ve duymaktan nefret eden beni senaryosunda barındırdığı alaylar ve imalar ile öfkelendirmesi oldu. sanki bu kabalıkların hedefi benmişim gibi üzerime fazlasıyla alındım. üç ahbap çavuşun dostluğu ise bence çok hoştu. okul yıllarımda kalan efsanevi(!) * dostluklarımı hatırlattı. filmin sonunda ise malumunuz ağzımda buruk bir tat kaldı.
--spoiler--
fin ne oldu? hamile kütüphaneci kız... olivia huzuru bulabildi mi? kübalı cankuş kardeş ne oldu? cleo okulu bitirdi mi? *
--spoiler--
sonuç: film güzel ve kim ne derse desin ben fin abi'nin sahip olduğu arkadaşlara ben sahip değilim. çevremdeki herkes çıkar dişlilerinin arasında kevaşe olmuşlar. *
--spoiler--
fin ne oldu? hamile kütüphaneci kız... olivia huzuru bulabildi mi? kübalı cankuş kardeş ne oldu? cleo okulu bitirdi mi? *
--spoiler--
sonuç: film güzel ve kim ne derse desin ben fin abi'nin sahip olduğu arkadaşlara ben sahip değilim. çevremdeki herkes çıkar dişlilerinin arasında kevaşe olmuşlar. *
güncel Önemli Başlıklar