bugün

station agent

tadı damakta bırakan enfes film. 2. izleyişimde de aynı tadı aldım. sadece şu lanet olsun,siktir ordan tadındaki replikler sırıtıyor filmde. bolca kullanıldığı için. başka bir noksan bulamadım. çok aramaya kastığım halde.
görünürde 3 insanın dostluğu ele alınmış gibi dursa da filmin en mühim artısı ötekileştirme ve bunun akabinde oluşan yalnızlık ve etraftan kopup başı dinleme isteğinin alıp gitmesi. hani alaycı tavırlardan bunalmışlık, çocuğunun ölümüyle ve kocasıyla sorunlar yaşayan kadının yalnızlaşması ve babası rahatsız geveze dostumuzun yalnızlık sorunsalı aynı çatıda örtüşünce sıcak bir dostluğun temeli atılıyor. filmin tanımı kısaca budur!
ha unutmadan, hatun cidden berbat araba kullanıyor. lakin oyunculuğu takdire şayan.
tren takıntısı bir kişinin eğilimlerinin ne boyutta bir hayranlıktan beslenebileceğini göstermesi açısından da cuk diye oturmuş filmde. hayatın içinden filmleri seven bünyelere ilaç gibi geleceğinin garantisini vereyim. oturun izleyin. leziz ve sımsıcak...