bugün

uzayıp giden ve geri dönmeyen ucsuz bucaksız şeylerdir.

(bkz: ayrılık)
(bkz: dipsiz kuyu)
(bkz: sevdim ama sonu yoktu)
sakal traşı.
varolmayan şeylerin sonu yoktur.
beynimin içinde dönüp duran soyutluklar.
islam inancına göre allah.

(bkz: beka)
reel sayılar kümesi.
(bkz: arzu)
seda sayan güzelliği.
sonu olmayan şey yoktur. herşeyin bir sonu vardır mutlak, iyi ya da kötü.
temizlik. ne kadar yaparsan yap asla bitmez.
(bkz: vajina) kimse dibini bulamamıştır. evet!
can sıkıntısı.

siz sadece geçtiğini zannedersiniz ama asla. o hep yanınızdadır.
pi sayısı.
sakallı bir kızla başlayan ilişki.
bu aralar, içinde "türban" geçen başlıklar dedirtendir.

(bkz: yeter lan)

(bkz: bokunu çıkarmak)
(bkz: sonsuzluk)
olması gereken tek ifade.
okyanus. * *
(bkz: Silgi)
zamlar.
Leblebi. 2 gündür avuç avuç yiyorum bitmedi gitti.
aşk duygu gözyaşı vb. .
tepkisizliğin ve aptallığın sonu ve sınırı yoktur.

Ünlü bir piyanist, şehrin en büyük oteline ait restoranında, konuklara konser vermek için davet edilir. Daveti kabul eden piyanist, bir muziplik düşünür ve henüz konser başlamadan önce düşüncelerini uygulamaya başlar. Konuklar gelmeden önce piyanonun tellerini çıkarır. Ve davetliler geldiği andan itibaren büyük bir aşkla en güzel bestelerini çalmaya başlar. Hatta piyanonun tuşlarına dokunurken kendisinden geçmiş gibi pozlar verir. Ancak piyanonun tellerini daha önceden çıkardığı için, haliyle hiç ses çıkmamaktadır. iki saatten fazla bir zaman dilimi içerisinde rolünü başarı ile uygular. Konser bittikten sonra büyük bir iş başarmış gibi ayağa kalkar ve konukları selamlar. Restoranda bulunan herkes ünlü piyanisti ayakta alkışlar. Restorandan dışarı çıktığında basın mensupları, piyaniste neden böyle bir şey yaptığını sorarlar. Cevap ilginçtir:
— insanların tepkisizliğinin sınırını ölçmek istedim.
— Peki ölçtünüz mü?
— Evet ölçtüm. insanların tepkisizliğinin sınırı yokmuş.