bir yaşam şeklidir solculuk
zengine parası için boyun eğmemektir
parası olana dalkavukluk yapmamaktır solculuk
belediye otobuslerinde yaşlılara yer vermektir
sağcıya sağcı olduğu için tekme atmamaktır solculuk
ilk entrydeki ruh halini ömür boyu kalıcı kılan histir
ilk aşkkın heyecanıdır solculuk
her iktidara gelişinde sol görüşün yüzde on oyunu düşürsede
karaoğlana güle güle demektir solculuk.
ezilenin yanında ezenin karşısında olmaktır halkını canından çok sevmektır
ulkeye giydirilmeye calisilan gomleklerden biridir.bunlardan biride sagciliktir.turkiye ne sagci ne solcu olabilir gerceginin devamli unutuldugu zamanlarin yasanmasina sebep olmus dusunce tarzarindan birisi.
inadına sevmek, inadına sevilmemektir.
insanın insan olabilmesidir. insanın sadece kendisini değil herkesi sevmesidir. Ha solculukta öyle herkesi aptalca sevmek değildir. Neyse anlayan anladı. (bkz: karizmatik cevap vermeye çalışıp becerememek)
atatürk'ün çizdiği bir yola girmiş, kanaatimce tam olarak atatürk'ü ve ilkelerini çözememiş bir siyasi yapı..*
ülkemizde bunların sınırları tam olarak çizilmemiştir.hem sağ hem sol için belirli bir ideal amaç gaye yoktur.sadece karşı taraf ne derse ona zıt gitmek zaten savundukları şey olur sanırlar.bilmezlerki halk onlar kadar salak değildir..ama her iki tarafı kullanarak siyaset yapanlar hiç aç kalmamışlardır..aç kalan gene benim halkım olmuştur..**
Türkiye'deki anlayışıyla özetlemek gerekirse "gözlerini kapamak ve muhalefet etmek."
Global anlamda ise haksızlığa karşı gelmek veya sosyal adalet sağlamak.Ancak Türkiye'de bu anlayışta hiçbir çözümünü bırakın,aksine birçok toplumsal sorunu görmezden gelen ve hatta bu problemlere neden olan anlayışın hakim olduğu bir düşünce sistemi olmuştur.
Solculuk tam anlamıyla adam olmaktır , gerekirse iş arkadaşın için istifa edebilmektir.
Düşünmektir solculuk , düşünce suçlusu olup hapse girmektir , iyi olanı güzel olanı istedigin için.
Avazın cıktığı kadar bağırmaktır solculuk , menfaat gözetmeksizin yurdunu düşünmektir , torpilim olsun diye bir partiye üye olmamaktır , halk için çalışmaktır..
Aşkların en güzelini en duygusalını yaşamaktır , et parçası için değil kalbi için birlikte olmaktır..
Sonsuzluktur solculuk , aç gezmek ama köpeğe köpeklik yapmamaktır.
idam edilmektir , dışlanmaktır, fakat asla unutulmamaktır..Sevgidir solculuk...
sola çıkanların bitmek bilmez fecaati.
(bkz: sol ne demek)**
göğüsünün solunda taşıdığın yüreğin hakkını vermektir.
vicdanı olmaktır.
yeni dünya düzeninde ütopyadır malesef.
özünde "kazanç geri dağıtılırken biraz da çalışanlara verelim" mantığıdır.
"bana ne be" diyememektir. böyle bir şeyi istemeyi düşünememektir. sıkıntılı olmaktır. haksızı sıkmaktır. cennet gibi bir inancı ve beklentisi olmadığı halde ölüme gülerek gidebilmektir. Ki bizler buna vicdan deriz. solculuk vicdandır maalesef. çıkarıp atamazsınız içinizden.
işgüzarlıktır.
Sol ne demek? diye sorulduğunda hiç durmadan düş kurabilmek cevabını vermektir.
Ya da Işıl Özgentürk'Ün deyimiyle;
''Sol; sokakta seksek oynamak demek, korkudan öleyazsan da lunaparkta zincirli sandalyeye binmek demek, gece yatagindan gökyüzünü izleyip gözüne kestirdigin bir yildizla sir paylasmak demek, küçük foklari gaddarca öldüren fok katillerini hiç unutmamak ve kürk giymis bir bayanin üstüne, 'Yasasin foklar' diyerek kalici boya atmak demek, yunuslarin bazen bir insan oldugunu düsünmek ve onlarin o muhtesem özgürlüklerini kiskanmak demek, Afrika'da bir ay sonra 700 bin yasitin çocugun susuzluktan ölecegini ögrenip kumbaradaki parayi kosarak acil yardim kurumlarina götürmek ve bundan böyle dis firçalarken muslugu kapali tutmak demek, yemegini bitirip geri kalanini üsenmeden bir torbaya koyup en yakin hayvan barinagina götürmek demek, köpegini gezdirirken bir posete onun biraktiklarini almak ve çöp kutusuna atmak demek. Kesilen her agaç, yanan her orman için ne yapip edip mutlaka ve mutlaka agaç dikmek demek, kimselerin bu orada ne yapiyor demesine aldirmadan insanlarin kumsalda biraktigi çöpleri toplamak demek, çok merakli olmak demek, su yasadigimiz dünyada kaç dil konusuluyor, farkli kaç renk insan var, neden Çinliler sütle yapilmis yiyecekleri yiyemezler, Güney ve Kuzey Kutbu'na kaç kisi gitmistir, onlarin bu yolculuklarda basina neler gelmistir, su bizim oturdugumuz kentin kaç kapisi var, su bizim oturdugumuz kentte kaç müze var, yaziyi ilk bulan kavim Sümerlerin kaç tanrisi varmis, Hititlerin kaç tanrisi, Hint mitolojisiyle Yunan mitolojisindeki tanrilar birbirine ne kadar benzer, güçlülerin tanrisi Apollon'un da, Hint tanrilarindan en sevilen insan basli fil tanri Gades'in de yardimcilari neden faredir, bir karinca bir kilometreyi ne kadar zamanda kat eder, sesten hizli giden uçaklarin hizi saatte kaç kilometredir, neden erik agaçlari erken cicek açar, dünyada kaç çesit kurbaga vardir, insanin en yakin akrabasi gerçekten su sinegi midir, Freud neden herkesin bildigi bir bilim adamidir, karpuz neden soguk suya
birakilir, dünyada parfüm yapilan kaç çesit çiçek vardir, çöllerde kum firtinalari neden hâlâ insanlarin korktugu bir doga olayidir, kirlik alanlarda neden ay ve yildizlar daha parlaktir, ask nedir, bu neden basimiza gelir, kalbimiz sik sik neden kirilir, vicdan nedir, neden yalan söylerken yüzümüz kizarir...''
Sol demek; her yaptigin isin neye yarayacagini bilmek demek, okudugun her kitabi, denizlerin tuzunu, göklerin mavisini iyi bilmek demek, bir ormanda pusula olmadan Kuzey Yildizi'na bakip yolunu bulmak demek, herkes birinin karsisinda mum gibi dururken kendin gibi durmak demek, geceden ölesiye korkmak ama geceyi sevmek demek, gün batimlarini sevmek demek, ormandaki tüm sesleri sevmek demektir; kendin için dans etmek demek, agiz dolusu gülmek demek, her yenilgiden sonra söyle bir silkinip kendi küllerinden yeniden dogmak demek.''
birilerine yaranmak için yazmıyorum; solculuk gerçekten de bu dünya için bir şeyleri bünyeden harcamaktır. zulme karşı dikilmektir. mülkiyet hakkı ile ilgili konularda tartışabilirim fakat, insanlığın kültür birikimine kattığı artı değer azımsanacak gibi değildir. yirminci yüzyıla damgasını vurmuştur. tarihinin üzerinde durularak, bütün kırılmaları tekrar gözden geçirilerek okunması gerekmektedir. zannımca insanlık, yirminci yüzyılda olduğu gibi bu kadar çok insanla ve bu kadar büyük bir ütopyaya inanmamıştır. solculuk ağır meslektir.
(bkz: bülent ecevit)

not: son iktidar dönemine bakıp, ecevit hakkında atıp tutacakları şimdiden uyarmalıyım sanırım.
(bkz: insancıl)
insani düşünceler topluluğudur solculuk, içinde insanın emeğine olumsuz yansıycak düşüncelerin yok edildiği düşünce sistemdir!katılınması gereklidir, her mantıklı insanin yaptığı gibi..
teoride kalmış bir sistemdir. pratikte hiçbir yerde tam anlamıyla görememişizdir. pratikte fostur.
illa bir tarafa mensub olmak sart ise akla gelen her seyi sorgulayan taraftır.
solculuğun veya sağcılığın ne anlama geldiğini okuduğum birkaç kitap ve solcu/sağcı insanların hareket
şekillerinden öğrenmiş biri olarak insanların bu şekilde sınıflandırılması bana çok saçma geliyor.

bir insan düşünün bu insanın yaşama, sağlık, eğitim vs haklarından yararlanmaları veya bu haklara sahip
çıkma gayretleri bir düşüncenin tekelinde olmamalı, nihayetinde solcuların savunduğu haklar
genel insani haklardır ki bunu her insan savunmalı ve desteklemelidir.

velakin son zamanlarda şöyle bir çelişkiye de şahit oluyorum, dini inançlarından dolayı okuma hakkı
elinden alınan insanlar yine eşinin başörtüsü yüzünden linçe tabi tutulan insanlar solculuğun
yegane savunucusu olarak gösterilen zümrenin hedefi haline geliyor.

solculuk eğer kitaplarda anlatıldığı gibi halkın hakkını savunmak, sermayenin insanları ezmesini
engellemekse bunu halktan uzak, halkın dini görüşlerini tehlike olarak gören zümrenin elinde bulunduruyor
olması solculuğun mantığına aykırı olup kendi kendini yoketmekten başka bir işe yaramadığını
görüyoruz.

eğer solculuk ezilenin yanında olmak, halkın hakkını savunmak gibi insani hakların savunucusu
koruyucusu olmaksa solculuğa karşı çıkan insan olamaz diye düşünüyorum.

ama benim gördüğüm solculuk en azından türkiye'de ki solculuk düşüncesi inançlı insanların
dinine saldırmak, halkın faydasına olmayan sadece ortamı germek için yapılan çıkışlar,
kendi içinde ki farklı görüşleri, anlayışları baskıyla yıldırmaktan başka bir şey değildir.
en uç olarak anarşistlikten başlayıp, sosyal demokratlığa kadar uzanan* çok geniş yelpazedir.

(bkz: nekadar sola okadar iyi)