bugün

sofranın bereketi kalabalığıdır.
saygı duyulması, şükredilmesi gerekendir.
kiminin sofrası, sahuru şu şekildedir;
görsel

görsel
muhteviyatında %84.3 oranında samimiyet olan mekan. ister yerde, ister masada olsun. sen o an, yemek yediğin insanlarla en naif halinle bir şeyler paylaşıyorsun. hem de karşılığında hiçbir şey beklemeden.. "bitse de gitsek" mantığını da barındırmıyorsun o beyninde. oh, mis valla.

yiyin gari!
üzerinde yemek yenen güzel ve nostaljik eşya.
ünlü bir catering firması. aynı zamanda hüseyin özer'in ingiltere'deki restoranlar zincirinin adı.
mutlu bir aile tablosundaki vazgeçilmez, sımsıcak öge.
ailenin buluşma noktası.
bartın, yukarı çarşı'da bulunan lokantadır.

yemeğe gelince; o döneri aç olmasak, yola çıkmak zorunda kalmasak, bir de laf türetmeye dermanımız olsaydı yemezdik ya, mecbur kaldık. yarısı yanık geldi. bizde kalan yarısıyla idare ettik. pide desen 10 gün öncesinden kalma, salata desen aynı.

not:bartın'da, esnafın önerdiği yeme-içme yerlerini tercih edilmesi ya da aç kalınması tavsiye olunur.

(ilk seferde esnafı dinleyip şahane bir yemek yemiştik. ikinci de kendi kafamıza göre takıldık. olacağı varmış.)
(bkz: halil ibrahim sofrası)
aylık yayınlanan bir yemeki mutfak dergisi. yemek tarifleri, pratik mutfak fikirleri vb. şeylerle ev hanımlarının dikkatini çekmeye çabalamaktadır. merkez dağıtım tarafından dağıtılmaktadır.
Şu Varna deli etti beni,
divâne etti.
Sofrada domates, yeşil biber, kalkan tavası,
radyoda "Ha uşaklar!" Karadeniz havası,
rakı kadehte aslan sütü, anason,
uy anason kokusu!
Ahbapça, kardeşçe konuşulan dilim...
A be islâh be, islâh be hâlim...
Şu Varna deli etti beni
divâne etti...

(bkz: nazım hikmet)
halk dilinde anüs anlamında da kullanılıyormuş.

ayrıca bir nazım hikmetşiirinin adıdır.
Yemek için yapılan hazırlıkların oluşturduğu manzara.