bugün

Muhtemelen köy enstitüleri kapanmazdı. Şu anda ülke refah düzeyi yüksek, eğitimi ile göz dolduran, parmakla gösterilen ülkelerden biri olurdu.
fabrikalarının satılmadığı, mültecilerin olmadığı, çözüm sürecinin yapılmadığı, eğitim sisteminin bozulmadığı, bir sürü fabrikası olan, bilimin, felsefenin, sanatın geliştiği bir avrupa ülkesi olurdu adeta. muhteşem de olurdu. siyasal islam kanserdir, kötülüktür, zulümdür, hastalıktır. bütün sorunların sebebidir..
ne güzel gece yarısı ben aleviyim videosu çeken siyasiler olmazdı.
Dini olmayan bir devlet, laik veya seküler bir devlet olarak adlandırılabilir. Bu tür bir devlette, devlet ve din ayrıdır ve din devlet işlerine karışmaz veya yönlendirmez. işte dini olmayan bir devlette olabilecek bazı özellikler:

Din ve Devlet Ayrımı: Laik bir devlette, devlet dini faaliyetlere karışmaz ve din adamları veya kurumları devlet işlerine müdahale etmezler. Kamu politikaları, dini inançlardan bağımsız olarak belirlenir.

Din Özgürlüğü: Bireylerin din veya inançlarını özgürce seçme hakkına saygı gösterilir. Kimse din veya inançları nedeniyle ayrımcılığa veya zulme uğramaz.

Eğitim: Laik devletlerde eğitim, dini öğretilerden bağımsızdır. Okullarda din dersleri isteğe bağlıdır ve dini öğretim kamu okullarında yaygın olarak sunulmaz.

Hukuk: Hukuk sistemi, dini yasalara dayalı değil, laik ve sivil hukuka dayalıdır. Yasalar, bütün vatandaşlara uygulanır, din veya inançlardan bağımsız olarak.

Sivil Toplum: Dini olmayan bir devlette, dini veya dini olmayan sivil toplum kuruluşları eşit haklara sahiptir. inanç grupları, diğer sivil toplum kuruluşları gibi faaliyet gösterebilirler.

Toplumsal Çeşitlilik: Dini olmayan bir devlette, farklı dini, dinsel olmayan ve kültürel gruplar arasında hoşgörü ve çeşitliliğe saygı önemlidir. Herkes eşit haklara sahiptir.

Devlet Dini Bayramlar: Laik devletler, genellikle dini bayramları ulusal tatil olarak tanımazlar veya tanıdıklarında dini bayramları sivil bayramlarla eşit olarak kabul ederler.

Dini olmayan bir devlet, bireylerin farklı inançlara veya inançsızlığa sahip olabileceği bir toplumu bir araya getirirken, devletin nesnel ve adil bir şekilde yönetilmesini sağlamak için dini faktörlerin devlet işlerine karışmamasını amaçlar. Bu tür bir devlette insanlar, din veya inançlarına saygı gösterilen bir çevrede özgürce yaşayabilirler.

gelelim din kavramının önemine.
din devletin kendisi gibi bit toplumsal kurumdur. hem de neredeyse devletin kendisi kadar büyük bir kurumdur. öyle ki toplumlar yıkılsada asla yıkılmayacak bir kurum olan aile kurumu kadar da kıymet atfedilen bir kurumdur. insanlar din için çoluğunu çocuğunu anasını babasını avradını feda etmiştir.
dinin ya da dinin temel dinamiklerinin olmadığı bir devlet düşünmek neredeyse imkansızdır. en basiti en modern ve çağdaş ülkelerden olan isveç gibi avrupa ülkeleri çoğunluğun iannç sistemi için düzenlemeler yaparken azınlığın inancını bastırmaya çalışır. her ne kadar devlet resmi olarak hiçbir dini benimsemeyip ilmin ve fennin yıolunu seçse bile.
çünkü bilim bile siyasidir. ve dini çoğu zman kullanır.
Daha iyi olurdu
Laiklik ilkesi çiğnenmezdi.
Türkiye'nin çoğunluğu bu gruba giriyorken onların olmadığı bir Türkiye yerine bizim olmadığımız bir Türkiye düşünmek daha gerçekçi bence.
hayali bile güzel.