bugün

bir ömrü benimle geçirmiş ve vakti geldiğinde göçüp gitmişse sadece oturur geçmişin güzel anılarını düşünür ve onu özleyerek sıramı beklerdim heralde.

--spoiler--
3 güne kadarmış hasret efsa'm 3 güne kadar
az biraz bekle.. eşikte cana sulanan melek değil mi kıyamet dediğin?

haydi! ayart azral'i seni özledim.

züleyha çay
--spoiler--

(bkz: özlemek de var mı cennette öyleyse en çok beni)
nekrofillere bi negatif durumu olmayan olay *
arkasından seninde öldüğündür. gerçek yada mecaz farketmez, her halükarda ölürsün.
(bkz: #9620599)
yukardaki yaziyi defalarca okuyup okuyup agladigimda... eski sevgilimi hatirladim,onun eski sevgilisini ve ölümünü....
bana her konusmamizda onu anlatmasini,o kabire götürüp bak ben bu hatunu sevdim,bundan cok kimseyi sevemem demesini...
canimin yanmasini..zamanla buna alismaya calismalarimi..ölen o hatuna mektuplar yazip,"senin yerine gectigimi falan düsünme,seni
unutmasini asla sölemeyecegim,sana olan saygim bitmeyecek,ve sana söz veriyorum ona iyi bakacagim" diye tanimadigim bir kizin mezari basinda aglamalarimi hatirladim..sevgilimden gizli,ölen kizin ailesiyle bile tanistigimi..onlarada destek oldugumu..
o kizin anma sitesinde hala yönetici oldugumu,hatirladim..sevgilime destek olmak icin,kendimi nasil harab ettigimi..
3 yillik bi iliski sonucunda fedakarlik yaptigim saygi duydugum bu erkegin beni aldattigini hatirladim...
suan iki yildir hayatimda olmadigini,beni unuttugunu hatirladim...baska hatunlarla gününü gün ettigini...
onun hayatina iyi kötü bi sekil devam ettigini düsündüm..sonra bir kendime baktim...
hala o tanimadigim kizin mezarina gittigimi,hala bazen ailesi ile görüstügümü... hala sitesinde yönetim üyesi ooldugumu..
o kiza hala cok büyük bi saygi duydugumu,ve beni biyerlerden duydugunu düsündüm...

bi sevgilim vardi,bir ben,birde onun ölen eski sevgilisi...
üclü bi iliskiydi bizimkisi.. görünmez bir güc hep aramizdaydi..
birgün sevgilim gitti... yillar gecti...
ben kaldim geriye.. ve onun ölen eski sevgilisi...
sevgilim ölmesede, ..eski sevgilimin eski sevgilisi ölmüstü...
hatirliyorumda,kücüktü daha yasim..hic bilmedigim bi sehirde gömülüydü o kiz...
yol bilmez iz bilmez ben,sabahin 7sinde,evdekilere görünmeden,sessiz sedasiz korka korka bi taksiye binip
o ISSIZ mezarliga gitmistim... basima neler gelebilirdi o an bilmiyorum ..ama o an bunlarin hicbiri umrumda degildi..

evet,ölen sevgili degildi...
ama sevgilinin ölen sevgilisiydi..bu yöndende ben paylasmak istedim,duygularimi..
yutkunulamayan yumrudur ömür boyu.
aslında uzun zaman önceydi üniversitedeydim.
kötü bir ilişkiden çıkmış ve onunla tanışmıştım. voleybolcuydu. güzel gözleri vardı. uzun boylu bi kızdı.
çok sevmiştim, gerçekten ama gerçekten çok sevmiştim. hep ufak bir kaçış havası vardı. her an gidebilirim der gibi.
istemediği bir şey yapmazdı, yaptıramazdım. triple tavırla ağzından 1 kelime bile alınamazdı.
beni sevdiğini ilk o söylemişti, bense ilk gördüğüm günden beri deli gibi aşıktım.
birlikte kaldığımız, haftasonu tatiline çıktığımız bile olmuştu.
arkadaşlarını tanımazdım. sadece 2 tane çok yakın arkadaşını görmüştüm.
birgün erkek takımı ile kız takımı antrman maçı yaparken, sporu kızlara hava sanan bir oyuncu sert bir smaç ile topu kız arkadaşımın çenesine nişanlıyor. darbenin etkisiyle bayılıp kafasını yere çarpıyor. beyin sarsıntısı ile hastaneye kaldırılıyor ve 4 saat sonra eyin ölümü gerçekleşiyor. 10 gün boyunca da fişinin çekilmesi bekleniyor.
o 10 gün içinde, varlığından haberdar bile olmadığım, hissetmediğim o adamla yatağı başında gözyaşı döküyorum.
birbirimize 10 gün boyunca tek kelime sormuyoruz ve konuşmuyoruz.
cenazesinde bi köşede hıçkıra hıçkıra ağlarken görüyorum onu. yanına gidip elimi omzuna attığım gibi gerçekler dökülüyor. 2 yıldır birlikte olduklarını, spor klübünde tanıştıklarını kazaya en yakın arkadaşının sebebiyet verdiğini söylüyor. bizim ne kadar zamandır birlikte olduğumuzu soruyor. bense o adama duymak istediği şeyi söylüyorum.
"benimki sadece platonikti, o seni çok severdi"
biraz gülümsedi, "ne aptalım, özür dilerim" dedi.
en azından ikimizden biri onu sadık olarak hatırlamalıydı.
hayata ve içindeki herşeye küsme sebebi vaziyettir. insana sınandığını hatırlatır.
(bkz: ezel finali)
öldüğü andan habersizce yasarsın. hiç bi zaman aklına gelmez ölecegi. ihtimal vermezsin. snra bi gün haberin olur. öldügünü ögrenirsin. yerine baskalarını koyarsın olmaz. kendisini koyarsın yine olmaz. yapacak bişey yoktur. caresizce oturursun sessiz sessiz aglamya baslarsın aslınd gözyasların içine içine akar. kapatırsın gözlerini, actıgında onu görmeyi dileyerek. yavas yavas acarsın ama karsında ondan baska hersey vardır. zaten en fazla 70 yıl olan kısacık ömründe onun hayaliyle yasar durursun. yasamak denirse...!
yolları karlarla kapanmış kalbimin üzerinden geçen son greyder olsun bu sözlerim...

biliyorum, üzerinden lavlar süzülen yaralı bi volkan dağına bir bardak su dökmek bu yaptığım.
belki bir kişi bile beni anlayacak, belki de içinde durmaksızın yandığım cehennemde gözlerimin içine bakarmışçasına acıma ortak olacak.
tamam sevgilim tamam, şimdi doğruyu söylüyorum; aslında kimse umrumda falan değil, ben sadece seni unutmak istemiyorum! sen ve unutmak sözcüklerini yan yana koymaya cesaret edemeyecek çocuksu bir korkuyla sadece bahanelerin ardına gizleniyorum.

15 temmuz 2011
14.55

bugün arkadaşlarla sinemaya gittik. filmin konusu çok boktandı. lafta korku filmiydi ama ben hiç korkmadım, senaryo biraz özensiz gibiydi. filmin sonunu tahmin ederek engin'den de pizzayı kaptım.
sana bu anlattıklarım asıl bahsetceklerim için bir hazırlıktı aslında. biliyorsun işte beni, sokakta gördüğü bir şeyi koşarak annesine pat diye anlatan o küçük çocuklar gibi olamadım hiçbir zaman.

bugün korku filmi bile izlerken gözlerim doldu. göz yaşlarımı kimse farketmediği için sinemayi karanlıkta izleme fikrini ilk akıl eden adama koşup sarılmak istedim. neden ağladım bilmiyorum, belki yanımda sen yoksun diye, belki de 2 sıra önümde oturan kızın saçlarının senin saçlarına benzemesinden. tamam hemen trip yapma, çok fazla bakmadım o kıza. yani çok çok fazla bakmadım sayılır...

28 temmuz 2011
22.15

yaz günü inanılmaz bir yağmur yağıyor. şimdi mezarının başından geliyorum. şükürler olsun ki zarar görmemiş. elim yüzüm de çamur içinde kaldı. ama senin toprağından bulaştılar. yıkamaya kıyamıyorum. öylece akıp gitmelerini kabullenemiyorum. annem duş al deyip duruyor. huysuz kadın yine canımı sıkıyor.

2 ağustos 2011
03:37

bu gece çolk alkollüyüm aşkm. bak pat diğe konuya da girebnliyorum. seni çok özledim !! amkduğum müziği maf etti beni. demin msni açtım çevrimiçi olmanı bekleidim. yemin ediyoırm her saniye inandım.. son girdiğin ileti bile silinecek diye çevrimiçi olamıyorum. bunlara inanmak istemiyorum ben. belki bir gn ayrılcktık. ama ben senn bir yerlerde nefes aldığını bilerek yaşayacaktım. şimdi ne oldu bize böyle.. nefes alamıyorm. bu acı gırtlağıma düğümleniyor, yutkunamıyorum. ne olur geri gel! kardeşm olarak gel, arkadşm olarak gel, öylece bir köşede dur. başkalarını sev ama gel.. çok özldm dayanamyrm!

not: benim başıma gelmedi gelmesin de zaten allah korusun. bir yerlerde gördüm ve beğendim sizin de görmenizi istedim.
şu hayatta düşüncesi nefes almamı zorlaştıran birkaç şeyden biri. onun orada olması bile beni mutlu ederken bir anda gitmesi.. bir daha asla gözlerine bakamayacağımı bilmek... dokunduğunda nefesimi alışımı değiştiren ellerini tutamamak bir daha. hiçbir şey eskisi gibi olmaz. başkası gelse de olmaz.
Sevgilim,
yetimim benim,

aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken

kapılar kapalı, dünya buzlu cam
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan

ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı

kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların

Sevgilim,
yetimim benim,
nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
öldüğünden haberi yok fotoğraflarının. *
(bkz: murathan mungan)
yıkımdır.
dışarda karşı cinsten milyonlarca insan varken dert edilmemesi gereken konu.
(bkz: bize her yer am)
o da unutulur elbet unutulmasa da alışılır. beynin böyle durumları azaltması için salgıladığı bir hormon vardır. eğer o olmasaydı her aklımıza gelişinde aynı acıyı bir kez daha yaşardık o yüzden damara bağlamayın hemen.
Allah korusundur, çok acı verici durumdur. Yaşayan için anlatılması zordur, yaşamayan için başına gelmesindir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19108637.asp

http://www.rthaber.com/Al...aralı-haber-21848---.html

ilk defa bir tabut bu kadar heyecanlandırdı beni..

ilk defa bir agıt bu kadar samimi geldi.

ilk defa topraga sarılarak girmek istedim koynunda...

ve ilk defa bir hediyeye bu kadar cok ağladım ...
akşama kadar ahmet kaya dinlememe sebep oldu.
kimilerini sevindirir! yenisine geçiş yapılacaktır zira.
boşlukta kalmaktır. çok fazla acı çekmektir.
lösemi kelimesinden nefret etmenize sebep olandır. insanlar hani hep bu hastalıklar başkalarının başına gelir, kendine ve sevdiklerine bişey olmaz sanar ya. o öyle olmuyor işte. özellikle tam kurtulmuşken, üstünden 4 ay geçmişken, hastalık bi anda nüksedip 1 ayda onu sizden alabiliyor. hem de çok çabuk yayılarak. kemiklerine ve beynine sıçrayarak. sırf siz o halini görmeyin diye sizden nefret ettiğini size söyleyebiliyor. durumunu ancak o öldükten sonra öğreniyorsunuz. onun öldüğünü ve cenazesinin yapıldığını bir arkadaşı haber veriyor size, msnden. pc başında öylece kalakalıyorsunuz. öyle fena bi durum ki bu. ona ulaşmak için her yolu denemenize rağmen sanki hiç yeryüzünde var olmamış gibi sizi hayatından çıkartmışken bile ölümünü kabullenemiyorsunuz.

kaç sene oldu daha mezarına 1 kere bile gidemedim. gelmesin demiş. hem de ölmeden tam önce. ne bileyim lan, o duygusuz ruhsuz ben bile üzülebiliyorum. neyse.

o değil de, sevgili ölünce her şey yarım kalıyor.
ölümsüz sevgili yoktur!
Garip ama suan olması için dua ettigim şey. Onun ölmesi şart değil bende olebilirim. Yeter ki biri gitsin bu dünyadan, ikimize dar...
Yasayamam piskolojim çöker benimde ölmem gerektiğini düşünür kendimi öldürebilirim o kadar çok seviyorum çünkü.
SADECE ONLARI SEVMEYI SEVDIM,
HEPSINI ONLARSIZ YASADIM DA,
BIR SENI SENSIZ YASAYAMIYORUM,
BU ASKI TEK KALPTE TASIYAMIYORUM,
SANA YEMIN GÜZEL GÖZLÜM, BIR TEK SENI SEVDIM,
VE SENI SEVEREK ÖLECEGIM, ELVEDA BIRTANEM...

bir insanın başına gelebilecek en acı şeylerden biridir.

Allah kimseye göstermesin.