bugün

her iki tarafada şiddetle zarar verecek bi durumdur. karşılıklı delirmeye kadar varan sonuçları olabilir.
ayrılma nedeni.
ayarında ve dozunda olduğu sürece kızların hoşuna gider!..
sevgili seviyorsa kıskanç olur. kıskanç olmayan sevgili nasıl sevgilidir söyleyeyim mi? ya gerçekten sevmiyordur, o yüzden umrunda değildir kendi sevgilisinin ilişkileri. ya da kendisi de aynı boku yiyordur, kendisi de hayatından memnundur, istemez sevgilisi kendi hayatına karışsın, o yüzden o da karışmaz, alan razı veren razı modeli.
ayrıca paylaşımcıdır bu kıskanç olmayan dümbük. * paylaşır sevdiğini. *
kıskanç olmamasından daha iyi olan bir durum...
önce tabi seven insanın elinde olmayarak gerceklesen durumdur. sevgilinin haklı olmasına rağmen kıskanma halinde kavgaya dönüşen olaydan sorumlu tutuldugu gıcık durumdur.
onu niye giydin? oraya neden gittin? yanında kim vardı? bir erkekle nasıl konuşrsun? gibi sorulara maruz kalmaktır.
fazlası can sıkan durum. ''bakkala gidiyorsun ve benim niye haberim olmuyor'' diyen bir sevgiliye nasıl tahammül edilir lan.* angelina jolie olsa dayanılmaz mnskym...
Dozunda olduğunda son derece faydalı bir durumdur. Sevildiğinizi hatırlarsınız.
(bkz: seven kıskanır)
gereklilik arz eden durumdur. aşırısı zarar
ayarında olmalı tamam da bunun ayarının tuttuğunu veya tutturanını ben görmedim, duymadım, varsa da kutsaldır, koruma altına alınmalıdır.
tamamen güvensizlikle alakalı bir hadisedir. gereksizdir. sevgilinin kıskançlığı, sahiplenme hastalığı ile ilintilidir. ve kıskançlık bencilliktir aynı zamanda.
kadın sevgili genel de derki;

-benim ona sahip olduğum gibi, bir başkası da ona sahip oluyorsa, benim ayrıcalığım ne?
işte bu bencilliktir. evet kıskançlık bir duygudur, ama güven ve sadakat diye bir şey var bundan önce o araştırmalı. *
özellikle aşktan bahsediyorsak normal olan bir durumdur. sevgili, sevdiğini başkasıyla hiç bir şekilde paylaşmak istemez. hiç kimse sevgilinin bir bakışına, bir sözüne layık değildir; bunları hak etmiyordur. sevgili bunları hak etmek için çabalar. bi taraftanda savunma mekanizması geliştirir. ancak bunu yaparken sevgiliyide savunma mekanizmasının dışında tuttuğunun farkında değildir ki sürtüşmeler bu noktada başlar. bu gereksiz mekanizma zamanla kabuğa dönüşür, öyle ki sevgili kendi yarattığının içine sıkışır. sevilen dışarda bi başına kalır.

sevgili; sevdiğinin, onun dışındaki bir kimseye ona baktığı gibi bakmadığını iyice idrak etmelidir. sevdiğinin gözlerini ışıl ışıl parlatan sevgilideki ışıktır ki sevgiliyi güzel kılanda gözündeki ışıktır. dolayısıyla, bir başkası asla sevgili kadar güzel göremezki sevileni. eğer o kabuk örülürse, kabuğun ardındaki sevdiğinize ulaşmak için yapıcağınız herşey naçar kalır. işte o zaman, sizin ışığınız söner yavaş yavaş kabuğun içinde, sadece sizi aydınlatır olur ve sevdiğinizin çevresinde başka ışıklar yanmaya başlar.

kıskanmak gereklidir. insan sevdiğini kendinden kıskanmalıdır ki o hep sevgili olarak kalsın. 30. evlilik yıldönümlerinde bile sevgilisi olsun. kendinden kıskanmalı ki sözlerini seçerek sevgiliyle konuşsun, ruhunu incitmeden ona dokunsun, dolayısıyla da sevgili hep güzel, hep ışıl ışıl gülen gözlerle kalsın.

sevdiğini başkasından kıskanmak ve bu güdüyle davranmak insanın kendi ışığını söndirmesinden başka bişey değildir. unutulmamalı ki; kıskançlık yüzünden sizin ışığınız söndüğünde, sevdiğinizin ışığını yeniden canlandırmaya çoktan gönüllü birileri muhakkak vardır. * *
(bkz: sevgiliden ayrılma sebepleri)
çekilmez bir hadisedir. sabırlı olunduğu taktirde kıskançlık dozu azalabilir..