bugün

-yılmaz erdoğan'ın tiyatro oyunu bana bir şeyhler oluyor'da bir şarkı adı.
-kıskanmasam angut, kıskansam geri kafalı oluyorum. koy verdim gitti.
doğru bir önerme,zira aşk gözü kör eder..
söz ve müziği hakkı bulut'a ait olan arşivlik şarkı.

"henüz üç yaşında bir kardeşim var
seni ondan bile kıskanıyorum"

sözleriyle kafada soru işaretleri yaratsada, hakkı bulut üstad söylemiştir, o yüzden kafaya takılmamalıdır.

Güneşten, gölgeden, esen yellerden
Bastığın toprağın her zerresinden
Boynuna taktığın beyaz inciden
Elinde tuttuğun gonca güllerden
Sana selam verip geçen birinden
Nebileyim işte kıskanıyorum
Seni kendimden bile kıskanıyorum
Kıskanıyorum, kıskanıyorum

Kıskanmak aşkın kanununda var
Gerçek seven kalbi bu duygu sarar
Henüz üç yaşında bir kardeşim var
Seni ondan bile kıskanıyorum

Güller arasında gülden güzelsin
Tanrı kullarının incisi sensin
Görünme gözlere nazar değmesin
Seni kem gözlerden kıskanıyorum
Seni kendimden bile kıskanıyorum
doğru olmakla birlikte sevgi denen yüce duyguyla nasıl olurda aynı egoda barınabilir sorusunu akabininde sordurtan.. neydi işte yukardaki başlık..

(bkz: entry girerken başlığı unutmak)
Yılmaz Erdoğan'ın bana bir şeyhler oluyor tiyatro oyununda şimdiki sacit tiplemesi ile tanıdığımız tolga çevik 'in seslendirdiği süper komik şarkı.

(bkz: Dı seni)
gayet değişken bir önermedir. seven kişi evet kıskanabilir, çünkü o sırada bencillik dürtüsüyle hareket etmektedir, yanındakinin sadece kendisinin olmasını istiyordur. belli eder, etmez bu önemli değil ancak birbirini sevmeyip, hatta nefret edip kıskananlar da vardır. misal; bir kadının elindeki çantayı kıskanırız, bir adamın ayağındaki ayakkabıyı, statüsünü, davranışlarını vs. ama bu kıskançlık beraberinde sevgi getirmez daha çok nefret getirir. bu nedenle gönül işlerindeki ve sosyal yaşamdaki kıskançlık apayrı bir şeydir.

(bir kadın ya da erkeğe aynı ortamdan olan başkası çin çok güzel ve ya çok yakışıklı diyin de görün, seven mi kıskanır sadece)
mimlenmi$, gerçekten sevdiği halde sevgisini bir türlü kanıtlayamamı$ bünyelerin, sahte kıskançlık krizleriyle, sevgilisi olduğu $ahsı sinir etmesi velakin sorulan soruya "seven kıskanır" diye cevap verip, bu sözün arkasına sığınması. *
hemde deli gibi kıskanır. paylaşamaz, adını bir başkasının ağzından duyarken bile rahatsız olabilicek kadar sadece kendisine ait olmasını isteyebilecek kadar büyük bir bencillikle kıskanır hemde.
(bkz: seven ne yapmaz)
tolga çevik tarafından söylenen şarkının sözleri şu şekildedir;

seven kıskanır
yüreğindekini
kim olsa kıskanır
kıskanır dı seni

gel benim sevdalım ol
gel benim belalım ol
gel benim felaketim ol
*

gel benim sevdalım ol
gel benim belalım ol
gel benim felaketim ol
doğruluğu su götürmez bir gerçektir. seven kişi, dozunda kıskandığı sürece süperdir, sahiplenir çünkü sevdiğini. hiçbir şeyle paylaşmak istemez. gayet insani bir duygunun yansımasıdır.
tolga çevik'in söylediği müthiş şarkı. şarkının finalinde felaketim ol kısmını süper vurgular.
sahiplenme duygusunun ortaya çıkardığı his. biraz da ne kadar sevdiğin ve nasıl sevdiğinle orantılıdır.

örneğin benim için ya heptir ya hiçtir.
birini de seviyorsam eyvahlar olsundur, hemen sahipleniyor kendime aitmişcesine sevgilimi fütursuzca kıskanıyorum.
hiç kimsenin o'na benim kadar yakın olmasını kabullenemiyorum. bencil miyim? evet öyleyim.
yeter ki belli etmeyin...
doğru bir önermedir. kıskanmak insan doğasında bulunan bir özelliktir. sinirlenmek, sevmek, hüzünlenmek vs gibi... Fakat tüm bu durumlarda olduğu gibi "kıskanmak"ta da durumu nasıl kontrol altına aldığınız, karşınızdakine nasıl yansıttığınız önemlidir. kıskançlığınız güveninizin önüne geçmemeli, karşınızdakinin hayatını ve özgürlüğünü kısıtlayacak boyuta ulaşmamalıdır. kıskandığını belli etmek değil, bunu karşındakini boğacak şekilde yapmak huzursuzluk vericidir.
kıskanmanın boyutuna göre değişen güven eksilğidir.
abartılmadığı sürece insanın hoşuna giden bir durumdur. ama abartıldığı takdirde ilişkinin bitmesine en kötüsü de severek bitmesine neden olan saçma bir cümledir. kıskan kardeşem kıskanma diyen yok ama yorma be sevdiğini....
kıskanmayınca sevgi yoktur .
insanın hoşuna giden eylemdir kıskanmak.
seviyorsa kıskanır. kıskansında.
o etek ne lan !
karışık bir durumdur esasen bu, normal olan kıskanır fakat sıradan ve karşısında ki insanı başka amaçlar için yanında bulunduran insansa kendisine kıskanç bir hava verip sevgilisini kandıra da bilir. netice de sevginin derecesine ve sevilen kişinin kişiliğine göre değişir.
gel beniiiiiiğiim felegadim ol ! en güzel yeridir.

ayrıca :
-anneee şükran ağliyoooo
+ağlama maralım
ağlama sevdalım
sevdik mi icap ederse öderiz bedelini
bir gün kör bir kurşunla vursalar bile bedenimi
kurşundan bile kıskanmaya devam ederim seni
çünkü seven kıskanır
çünkü seven kıskanır....
kıskançlık biraz güvene bağlıdır.
tadında olursa güzeldir, ama kimse kimsenin sahibi değildir bu sebeple ben ona ya da o bana ait değil. bir süreliğine yan yana yürümeyi tercih ettik o kadar.
sonuna kadar katıldığım bir cümledir.
seven kıskansa bile temelde negatif ve yıkıcı bir duygu ile karşılaşıldığı unutulmamalıdır. tat kaçırabilir.

kıskançlık duygusu çevrenin ve insanın kendine olan güven duygusunun olumsuz olmasıyla ortaya çıkması ve gelişmesiyle eylemsel şekil bulur.
çiftlerde kıskançlık aynı zamanda koruma iç güdüsünün verdiği yıkıcı etki ile ortaya çıkabilir*. bu durum doğada oldukça gözlenmektedir. mesela dişisi için savaşan bir erkek aslında genlerini korumak için kavga ettiği gibi, yalnız kalmamak içinde kavga ediyordur.

kaotik bir duygu olan kıskançlık sevgililer ve eşler arasında şiddet içeren eylemlere yönlendirdiği aşikardır.. saatli bomba gibidir, her an patlayabilir.
bunun nedeni çocuk yaşlarda başlayan kıskançlık duygusu bizi hayatımızın sonuna kadar takip ettiği gerçeğidir.
dolayısı ile çiftlerin kıskançlık duygusunu iyi tanımlamaları ve ancak kendilerine güvenerek kontrol edebilecekleri bir duygu olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir. seven kıskanır gibi yaklaşımlar bugün ülkemizde binlerce kadının şiddet görmesine bahane olduğu unutulmamalıdır.