bugün

(bkz: agora meyhanesi)
hedef olarak en yakın birahane seçilir, girilir ve sipariş verilir. işeme molalarının haricinde kalkılmaz ve fındık-fıstık yenilmez.
tarif edilemez büyük bir boşluk... her sabah olduğu gibi günaydın mesajı çekmek için elinin telefona gidip sonra geri çekilmesi...
(bkz: sevgiliden ayrıldıktan sonraki yüzüncü gün)
ayrılan kişi sizseniz **bu gün size koymaz. ondan kurtulduğunuza bile dua edebilirsiniz. tam tersi olursa işte ozaman sıçtınız demektir. o gün bitmez hatta aylar bitmez.
insanın nefes alabildiğini hissettiği gündür. sonrası normal geçer. ilk gün gazlıdır. * *
eğer ayrılmayı isteyen sizseniz üstünüzden büyük bir yük kalktığı bariz bir şekilde gözlemlenebilir.
tabiri caiz ise "sudan çıkmış balık" gibi hissedersiniz kendinizi... inanmazsınız, kabullenmek güç gelir... dakikada bir telefona bakarsınız artık hiç gelmeyecek mesaj geldi mi diye...

sonra aklınız başınıza gelir ayrıldığınızı kavrarsınız ve aramaya başlarsınız, mesaj atarsınız ama nafile... ilk tepki olarak bunları yapmanız da normal ama genel kanı olarak gitmeyi sitemiş birine geri dön demeniz hiçbir anlam ifade etmez...

şimdi size kalan acınızı yaşamak içki şişelerinde, park ve sahil köşelerinde... tadına varın bunun çünkü hiçbir zamansız veda canınızı sevgilinin gidişi kaar yakmayacaktır...
eğer çok kaptırılmadıysa ve çok kısa bir süre geçmişse hiç de sorun olmayan gündür.
özgürlük hissinin en yoğun olduğu gün. takip eden ilk günde yanlızlık hissinin başlayacağı ve bir süre sonra o gün hissedilen özgürlük duygusunun zerre kadar kalmayacağı günlere, gecelere gebe gün.
aylarca çalışılmış bir tiyatro oyununu oynadıktan sonraki ana benzer.
uzunca bir zaman özveriyle vakit ayırmışsınızdır. zaman zaman eğlenmiş; zaman zamansa sıkılmışsınızdır. ve gün gelir. herşey biter. bir boşlukta gibi kalakalırsınız. onca prova, bikaç saatte bitmiştir.
fark: tiyatroda son gün heyecanla beklenir; aşkta ise düşünülmez. tiyatroda,herşey bittiğinde omuzlarından bir şeyler kalkar. tatlı bir histir; tatlı bir boşluk... aşkta ise, herşeyin bittiği gün, omuzlarında kocaman bir yükle, o boşluk içerisinde kendini kaybedebilirsin.
öünümüzdeki maçlara bakacağız denip geçilmesi gereken durumdur.
(bkz: alkolik hareket engellenemez)
kişi sevmiyor, değer vermiyorsa, ilk gün bol bol 'ohhh' çeker. kuş gibidir, hatta hemen kanat çırpmaya başlar.
seviyor ve değer veriyorsa, ilk gün bol bol 'ahh' çeker, o da kuş gibidir, ama kanadı kırık bir kuş gibi.
hala onunla çıkıyormuş gibi davranırsınız. sabah uyanırsınız ve sevdiğinizin adı gelir hemen aklınıza bir dakikaya kalmadan " ama o artık yok..." dersiniz... şok etkisi diye buna deniyor olmalı.
kanatlarınızı yeniden kazandığınız gündür. başka çiçeklere uçmak gerekir...
anathema ile zaman geçirmeye başlamaktır.saatin pilinin bittiğini zannedersiniz ama aslında bu böyle değildir.eliniz sürekli telefona gidip durur ama arayan ya da soran hiç yoktur.eğer çabukça atlatılamazsa depresyon gelir ardından ve bir de bunun hırkası vardır ki gözlerden ırak.*
duruma göre değişen tepkilerin obileceği gündür. eğer sevgiliniz sizi şutladıysa "batsın bu dünya" tadında bir gün iken eğer siz sevgilinizi şutlamışsanız özgür bir arı gibi koklamaya doyamayacağınız çeşit çeşit çiçeklerin farkına vardığınız gündür.
telefonla daha az işiniz olur, mesajlar kesilir veya telefon daha az çalar gün içinde...
sizi seven birinin artık kalmadığını düşünürsünüz belki bir an. sigara içiyorsanız daha fazlalaştırabilirsiniz, muhasebe yaparsınız... ne değişti? neler sebebiyet verdi? birikmiştir bazı şeyler... buranıza *gelmiştir... iyi olmuştur, taviz veremezsinizdir. taviz taviz doğurur... şöyle bir etrafa bakınırsınız bir an... ne kadar da yabancıdır insanlar... sevgilinizden binlerce kat daha yabancıdırlar... ilk gün zor gibidir ama sigarayı bırakmaktan kat kat kolaydır. sigara bıraktıktan sonra zarar vermez ama sevgiliyle ayrıldıktan sonra ziyan olan bünyeler pek bi mevcuttur... o yüzden sevgililik falan... boş iş! hayat zaten zor, geçinmek zor. sevgili bulacan, kırmıycaksın, incitmiyceksin, üzmiyceksin, tatlı dil, güler yüz...

(bkz: önemsendikçe boku çıkan şeyler)
işte böyle bir gün...
(bkz: alkolik hareket engellenemez)
sabah uyanılır, facebook'dan hatunun kendini single'a çıkardığı görülünür, mal gibi "in a relationship" kalmaktansa single olunur. önceki gecenin sarhoşluğunda ne yapıldığı mesajlarla anlaşılır. sonra biz niye ayrıldık diye sorulur, cevabı alınır. birden de sessizlik başlar. hiç bir şey yapmak istememek, kimseyle konuşmak, görüşmek ve dertleşmek istemeden bilgisayarın başında o'na değin herşey okunur.

resimler, mesajlar silinir. hazır "single" olmuş, "yeni" olanlar benim daha önceden dert ettiğim gibi okuyup-görüp dert etmesin diye yapılır bu.

gün bombok geçer. dışarı bile çıkılamaz. bir duş alınır, bir traş olunur, bol bol sigara içilir, odada yatağın, televizyonun, masanın ve koltuğun yerleri değiştirilir.

dostlarla lafı çok uzatmadan dertleşilir. sonra da buraya bu yazılır.

gecedir ve göze uyku girmez.
bekar arkadaşlarla bi kafeye ya da bara gidip kız kesmek ile geçen gündür.
şok, şok, şok. flash flash, flash. *
en uzun gündür. yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yalnız geçer. ya da geçmez. öyle birşey işte.
güncel Önemli Başlıklar