bugün

akıbetimde ölüm var sevdiğim
hani insan hisseder ya
doldurur ya içine inleyen nağmeleri
işte öyle bir şey
kara toprak yakmıyor içimi, korkum yok
yine gülüyor gözlerim
tebessüm savuruyorum aynalara
ama son bir defa göremedi ya bu gözler seni
kokunu çekemedim ya içime ona yanarım
yüreğim bir mezarlık şimdi
hiç bakılmayan, toprağı sulanmayan
bir çiçek ekenim bile yok biliyor musun
bir fatiha okuyanım
bir gülümseyenim
yalnızlığın harfleri bile birbirine sarılır oldu
beni gördüktan sonra
onlar bile daha kalabalık benden
yoksun ya
sanki bütün reşadiye'yi bir çuvala doldurup gitmişsin uzaklara
kan revan içinde bulutlar, eski beyazlığını yitirmiş
gökyüzü solmuş hasretinden
denizler çekilmiş, kurumuş gitmiş benim gözlerim gibi
yaşlandı yaşlandı ve tükendi gözyaşlarım
ölürsem kefenim olur musun
sımsıkı sarılır mısın soğuk bedenime
dünyada yapamadığını yapar mısın uğurlanırken son yolculuğuma
korkma! çürür gidersin zamanla
eskiden yaptığın gibi
yüreğinin çürüdüğü gibi
bırakır gidersin
ama ölünce bir kere sarıl soğuk bedenime
öyle ihtiyacım var ki güzel gözlerine
kirpiklerine kurban olduğum yarim benim
seni yokluğunda da severim
ama ölmeden bir defa gel olur mu
ne olur uzaktan da olsa bak gözlerime
ne olur be, lütfen! lütfen
allahını seversen.

adem kaya
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım)
görsel