bugün

paradoks gibi gözükse de aslında olmayan kavram. 50 yaşından sonra yaşama nedeni.
sözlükte kimse bişeyler yazmıyorken monitöre mal mal bakmak.
bir süre sonra sesleri beyninizde duymanıza sebep olan olaydır. o sesler hiç unutulmaz.
sessızlıkte sensızlıgı dınlemek olabılen durum
kulaklariniz duymuyorsa yapacaginiz tek eylem
dinlenirken eşlik edilen parçalara benzer. lakin eşlik edilmezse dinlenemezde...

edit: aylar sonra dönüp baktımda, ne cümle kurmuşum be. ben böyle fiyakalı cümleler kuramam normalde. yani demem o ki çalmış olabilirim. ama çalmamışta olabilirim. hayat ne garip kamyonlar falan...
ruhun huzur bulmasını sağlayan eylemdir.hele sessizliğe yağmur sesi karışırsa keyfinden geçilmez.arada sırada yapmak gerekir.
gerceklerle yuzleşmektir.

onca gürültünün arasında duyamaz insan kendini. hem içindeki hem de dışındaki gürültüden anlayamaz. sonra an gelir, dünya durur, insanlar uyur, yok olurlar. cılız bir ışık, kayıp gölgeler ve soguk bir oda duvarı kalır sadece. akılda dolanmazken fikir-zikir, yalnızca sessizlik ve kendinde kaybolma cabasi kalir insanda. bir an durur, o an zamani dondurur. siz de yalnizca o ani dinlersiniz.

ne buyuk bir kaybolusta oldugunuzu anlarsiniz ansizin. nasil bir dumene ait oldugunuzu. sasirirsiniz. gercek yanibasinizdadir ve siz onu hic goremez olmussunuzdur artik. ya da hep kacmissinizdir ondan. anlarsiniz, hatta anlamayi yeniden anlarsiniz. zamanin nasil bir sey oldugunu kavrarsiniz bir anda. ve yillarin ogretemediği dersleri bir dakikada bitiriverirsiniz.

sonrasinda yasamak da agir gelir insana. virgül koymak gibidir kelimelerin arasina, virgul koyar gibi yasamaktir. durup, düşünüp, anlayip yola devam etmektir belki durgunlugundan. ya da ne kadar aciz oldugunu hissedip ufalmaktir hayata karsi. hissedip yok olmaktir çığlıksızlıklarin icinde..

anlamaktir.
herkesin konuşup kimsenin dinlemediği sevgili dünyanın sessiz bir köşesinde durup, sessizliğin getirdiği tüm huzuru içine çekmek, sessizliğe ayak uydurup sessiz kalmayı bilerek bir avuç huzur dilenmektir.
insanlar ikiyüzlüdür, güven kaybeder, menfaat dünyasında sevgili dosttan önemlidir, sevgili bulan ' iyi insan ' bir daha kapınıza uğramaz, kötüler yemen' e kadı olur, saçmalıklar alır başını gider. tüm bu saçmalık ve acayipliklerin ortasında, her zaman haklı olan insanların ülkesinde sessizliğin içinde bir parça huzur aramak çok görülmemelidir. kimsenin konuşmadığı ve herkesin dinlediğini hayal eder, tüm saçmalıklara ve vampirlere gülüp geçersiniz.
anlam karmaşasının orta yerinde bir sığınak bulup karanlık ve sessizlikte yoğrulmak ve kaçmak, çoğu zaman laf anlatmaya çalışmaktan iyidir.
dünya üzerinde yapılması zor bir eylem. geç bir kalem. söylesenize sessizlik gerçekten var mı?
(bkz: sabah sessizliği)
insanın kendisini dinlemesidir.
sessizliği dinliyorum gözlerim kapalı... ya da her neyse. ister gözlerim açık olsun ister kapalı, sessizlik kendini dinletir hep. en alasını duyurur sana, duymadıklarının. korkunç bir çığlık gibi uğuldar kulağına. sessizliğe mırıdanırsın sen de usulca. sessizliği dinlerim ben hep. halı desenlerine bakarım bir de... bir bakmışım ben başka bir yerdeyim. gözlerime gaipten bir ışık vurur. ne olduğunu anlayamadığım bir huzur sarar bedenimi. ışığa doğru yürürüm o an. sessizlik en büyük kankam. hatta kalabalık bir yere giderim bazen bir an herkes sussun isterim. beynimin bulanıklığı geçer sessizken etraf. ne güzel bir şey bazen sessizliğe akmak, ne güzel bir şey sessiz olmak...
not: bazen...
En kötü zamanlarında yanında kimsenin olmayışıdır. Attığın çığlıkları sessizlikten başka kimsenin duymayışıdır. Çarelerin bile çaresiz kaldığı durumlarda yıldırların eşlik edişidir. Çok uzaklarda olsa da sessizliği onlarla dinlemek, sessizliği dinlemektir.