bugün

farsça bir kelimeymiş. ay ışığı demekmiş. benim için gün ışığı anlamına geliyor halbu ki...

seninleyken mutluyum. çünkü hayatıma renk katıyorsun. her şey daha bir güzel geliyor artık senleyken. hani sebepsiz mutluluk derler ya, sebepsiz değil işte. yalnız ölmeyecek olma düşüncesi bu mutluluğu yaratan. çünkü bencillik öyle bir şey ki, bir kaptırdın mı exponential gidiyor, kurtaramıyorsun kendini. bencilleştikçe daha da bencilleşiyorsun ve karşına gelen fırsatları da bu yüzden atıyorsun bir kenara. her durumda kendini kurtarma, kendine döndürme.. hep böyleydi 9 ay öncesine kadar. hatta senle tanıştığımız bir kaç gün içinde de böyleydi. sonra sendeki güzelliğin, cömertliğin farkına vardım. karşılığında benim hakkımda ufak ufak şeyler kazanmak pahasına tüm kalbini bana açtın. normalde farkına varmam imkansızdı, ama o kadar karşılıksız açtın ki kendini bana, ben de sana açmasam hakikaten büyük adilik olurdu.

seninleyken huzurluyum. çünkü içimdeki boşluğu dolduruyorsun. aslında içimdeki boşluğa cuk oturdun diyebilirim. zaten kucağıma da cuk oturuyorsun, sanki senin için özel dizayn edilmiş gibi * senleyken 20-30 yıl sonrasına baktığımda yalnız olacağımı görmüyorum. evimiz, çocuklarımız, biz.. her şey olması gerektiği gibi gidiyor. birer birer gerçekleşiyor istediklerimiz. gerçi senin okulun gerçekleşmesine daha var, ama zaten senin bu çalışmanla o da rahatça olacak. sana en çok güvendiğim konulardan biridir derslerdeki başarın *
sana güvendiğim bir diğer konu da; temizliğin. o kadar saf, o kadar durusun ki, insan senden bir kötülük gelebileceğine inanamaz. ki öyle de zaten. bu kadar temiz kalpli olman, hele ki böyle bir zamanda, nasıl mümkün olabilir hala şaşıyorum. böyle bir kızı sevmemek mümkün mü?

en çok da seninle tatil yapmak istiyorum. şöyle insanların pek uğramadığı bir pansiyonda, ya da olimpos'ta bir bungalowda, ya da arabamıza attığımız çadırımızla, canımızın istediği yerde durup istediğimiz yerde gezerek.. sadece ikimizin olduğu bir tatil. gündüz bol bol uyuruz, akşama doğru da kalkarız. gece bi kumsala atarız kendimizi. elimize de alırız şarap şişelerini. akşam sana ateş de yakarım hem *
hayatımda aldığım en iyi ve en hızlı karar, sanırım sensin. nasıl olduğunu ben de bilmiyorum. son beşlinin cylon olduğunu son ana kadar bilmemeleri, ama o an geldiğinde de bunu koşulsuz kabullenmeleri gibi. içimde bir yerdeydin sanki ve seni gördüğümde hatırladım. insan 23 saniyede her şeye karar verir mi? veriyormuş demek ki. daha önce de yazmıştım zaten, film gibi bizim hikayemiz. yemin ederim, uzun metrajlı iki film çıkar bizden.

geldiğinde yine büyükada'ya gidelim. ama bu sefer yavaş çıkalım lütfen. yoksa bu mevsimde yukarı çıkana kadar üç kilo su kaybederiz * bi de pinkiğe gidelim. ikimiz sadece. serelim örtüyü yere, uzanalım çimlerin üstüne.

bildiğin güzel bir yer var mı??