bugün

Garip bir kişiliktir. pek sevilmez ama dersleri çok kalabalıktır. Sorular sorar öğrencilere istediği cevabı alamayınca demez bunlar seneye avukat olacak rezil eder. o yüzden sorularına cevap vermekten korkar bir sene sonra avukat olacak insanlar. akılda kalan en ilginç özelliklerinden biri de sınav sonuçlarını açıklama hızıdır. final sınavlarını dahi 24 saat dolmadan açıklar. Final sınavında dersi geçme oranı çok azdır. hayatta acımaz . *
tam adı mehmet semih gemalmaz'dır. istanbul hukuk bünyesinde aktif olarak yer alan profesörler arasında en fazla eser yazmış ve en kısa sürede profesörlük ünvanını almış kişidir. ulusalüstü insna hakları hukukuna giriş kitabı hemen her sene yeni baskı yapar ve her baksıda kitap biraz daha genişlemiş olur. kendisinin öğrencileri bakımından en hatırlanası özelliği, derslerde sarfettiği kendine özgü müthş sözlerdir. sözlerinde sınır tanımaz. sorusuna cevap alamadığında kimi zaman yanındaki asistanına * masanın üzerindeki kitabı vermesini söyler; kitabı isteme nedeni kitabı cevap veremeyen öğrencinin kafasına fırlatmaktır! kimi zamansa sorusuna cevap alamadığında "şu anda sizin suratınıza karşı mastürbasyon yapmak istiyorum ama tutuyorum kendimi" diyebilir. benim için en güzel gemalmaz repliği ise yanındakiyle konuşurken yakaladığı bir dişi öğrenciye bir soru sorup cevap alamadığında "ah şu kafanın dışına yaptığın masrafın yarısını kafanın içine yapmış olaydın cevaplamıştın bu soruyu" demesidir. görüntüsü itibariyle bir akademisyeni değil bir sokak serserisini andırır ama bu durum da kendisinin alanındaki üstünlüğünü gölgeleyecek bir durum teşkil etmez.
eğer bir gün istanbul sokaklarında açık mavi renkli kalın cilti bir kitapla dolaşan yüzlerce insan görürseniz anlayınki o gün istanbul hukuk insan hakları hukuku sınavı vardır ve anlayınki gördüğünüz şey sadece buzdağının üst kısmıdır.

istisanız her mezunun bir şekilde arkasından birşey deyip, ama onun gibisinin de hayatlarından geçmediğini eklemesi oldukça doğaldır. Türkiye'de insan hakları hukuku doktrinde tektir. insan haklarını sadece Avrupa belgelerinden ibaret görenlerin aksine Afrika Birlğini bile akademik olarak incelemiş ve aktarmış birisidir. Türkiye'de insan hakları hukuku diye birşeyden habersizken koca profesörler, insan hakları usul hukukunu yazmış adamdır kendisi.
katıldığı bir programda türbanla alakalı konuşurken, "bazı aklı evveller çıktı ulemeya sor efendi falan dedi, böle şey olmaz" cümlesini kurduktan sonra birinin "o cümleyi başbakan kullandı" deyince, "o zaman baştaki ifademi düşürüyorum" diye "geri" yapmış olan hukuk profesörü.

konuklardan biri, "başbakan olması bir şeyi değiştirmez, ifade özgürlüğüdür nihayetinde" deyince, "geri" yapmasının sebebini hukuka bağlamıştır.

buradan iki sonuç çıkar, biri; türkiye'de başbakanın vatandaşa veya muhalefet liderlerine, stk'lara hakaretamiz eleştiriler getirmesi serbesttir, ancak başbakana benzer türden bir şey söylerseniz bu suçtur. e hani ifade özgürlüğü? yani semih hoca, tayyip yiğidimden tırsmıştır. başbakan pıstırmıştır etrafını.

diğeri ise, türkiye'de ifade özgürlüğü, türban özgürlüğü kadar önem arz etmemektedir.
ulusalüstü insan hakları hukukunun genel teorisine giriş adlı 1800 sayfalık hayvani bir kitaba sahip , istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nde genel kamu hukuku dersine giren profesördür. kitabının ilk cildi 2003'te yayımlanmış ve 800 sayfadır. 2007 basımı ise tamı tamına 1727 sayfadır. ne ara yazdı nasıl yazdı büyük bir merak konusudur biz öğrencileri tarafından. öğrenciler arasında söylenen başka bir rivayete göre ise devletler hukuku profesörü ayşe nur tütüncü ile gençlik yıllarında büyük bir aşk yaşamış ancak ailelerin araya girmesi üzerine semih hoca kendini alkole ayşe nur tütüncü ise kendini yemeğe vermiştir.
istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nin pek fazla kafaya takılmaması gereken insan hakları hukukçusudur. derslerinden geçmek için hiç kasılmaması gereken kişidir. geçmek için bir ölçüt yoktur. çalışılan süre ile alınan not arasında hiç bir orantı bulunmamaktadır. kim, neden, nasıl, ne yazıp geçer; kim niye kalır bilinmez. geçerseniz nasiptir; geçemezseniz dert etmeyim. mezun olmak için 2 yada tek dersiniz varsa geçirir. diyelim ki okulunuz uzadı; bu durumda zaten dersini 3. kez alanları geçiriyor. *yanarım yanarım, kafam kalınlığındaki kitabını okumaya çalışırken harcadığım süreye yanarım. ayrıca kendisine buradan gözün aydın demek istiyorum. istanbul hukuk 800 kişi alacakmış. muhtemelen üç sene sonra sırıta sırıta "1000 kişi kalmış dersimden. ne salak insan bunlar. salak fotokopicilerin salak notlarından çalışıp salakça puanlar alıyorlar. bütünleme sınavı yapmaya bile yer yok. kütüphane, yemekhane, iktisat fakültesi bile yetmiyor" diyecektir. en iyi dileklerimle hocam...
egosu tavan yapmış kişi. derslerinden nasıl geçildiğine dair hala belirgin bir ölçüt yoktur.
derste coştuğu anlarda bel çantası da ayrı bir şekilde hareket etmeye başlar sağdan sola yukardan aşağıya, insanın gözü ister istemez bel çantasına takılır, lan acaba ne var bu çantanın içinde? diye düşünürken birden durup ön sıradakilere anlık gülümseme atıp birden ciddileşir sınıfta bir sessizlik olur tabi, sonra coşmaya devam eder. dersi bitirişi en güzel kısmıdır su şişesini eline alır ve sınıfa hadi defolun gidin dermiş gibi 'hadi güle güle' der. sınıftan hızlı şekilde çıkar asistanları peşinden koşar.

artık anayasa derslerine girmeyecektir, ilk yarıyıldaki hasarla kurtardık kendimizi.
istanbul hukuk fakültesinin tartışmasız en "bilge" hocalarındandır.100 dk kesintisiz ders yapar,başında da ağzınız açıktır,sonunda da.genel kamu hukuku anabilimdalı başkanı olmasıyla birlikte bir süre 1.sınıflara anayasa hukuku-1 dersine de girmiştir.iyi ki de bunu fiili işlemiştir.zor sorar,kıt notlandırır ama;iyidir be.
öğrencilerinin kendini geliştirmesi, birikimlerini artırmaları için elinden geleni yapan hocadır. tarzı serttir kesinlikle, ama üniversitede olduğunu, artık bilgi ve fikirlerinle dik durabilmen gerektiğini yüze vurmaktan başka bir şey değildir yaptığı. bırakır, gülünç notlar verir ama kişinin kendisini geliştirmesi için bir fırsattır dersleri. zaten bir dersinde " bugüne kadar derslerde ve hayatta öğrendikleriniz yetersiz ise bu derste öğrenecekleriniz dersi vermenize yetmez. " demiştir.
bugün 3.sınıf çiftlerin ilk insan hakları dersine girmiş ve blok şeklinde toplam 100 dakika ders yapmıştır. başlangıç dersinde 60 sayfalık ders yapan hocamız gelecek aylarda nasıl bir dersle karşı karşıya geleceğimizin ilk sinyallerini vermiştir.

şimdi aklıma geldi hoca acaba sakal-bıyığı kesse nasıl bir suratı olacak? hocamızın ilginç bir imajı var ve fakültede başka sakallı hoca yok..
semih gemalmaz derslerinden öğrendiğim bir şey var;

bütün hocalar ders anlatır, semih hoca ders verir.
tüm antipatik tavırlarına rağmen dersine girmek için ayakta beklediğim tek hocadır.
idealist bir hoca. iü hukuk fakültesinin belalı hocalarından biridir bu adam öğrecilerine kan kusturur. seven çok sever sevmeyen de nefret eder ortası yoktur. yeğeni burak gemalmaz da iü hukuk fakültesinde öğretim görevlisidir ve aynı semih hoca gibi idealist ve zor bir hoca olduğu söylenir.
hocanın bir sene boyunca her dersine girdim, kendisiyle birinci sınıfta anayasa dersine girdiğinde tanışmış, psikopat hoca, fakülteden gitse de kurtulsak demiştim. üçüncü sınıfın sonunda hocanın uzmanlık alanı olan insan hakları dersine girmiş bir öğrencisi olarak diyorum ki böyle bir insanın bizim memlekette yaşaması bir mucize. hocanın hayat görüşü, entellektüel birikimi, zekası, kişiliği türkiye standartlarının çok üzerinde. kıymetini bilmek gerekir, saygı duymak gerekir, düşüncelerine değer vermek, değerlendirmek gerekir. eğer türkiye' den birinci sınıf dünya devleti olması isteniyorsa gemalmaz gibilere ihtiyaç var demektir. çok şükür ki kürsüsünde yetişen asistanlar(başta mert hoca) gemalmaz ekolünü sürdürecek.
dersinden kesin kalacağım ama oğuzman kürsüsüne ettiğim bedduaları etmeyeceğim çünkü semih gemalmaz' ın öğrencisi olmak herkesi nasip olmaz....
kendisi bugün istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nde toplumcu hukukçular kulubü'nün düzenlediği Server Tanilli'yi Anıyoruz: Akademi ve Aydınlanma" başlıklı bir panelde konuşmacı olarak yer almıştır:
http://haber.sol.org.tr/d...sinde-anildi-haberi-53579

ayrıca kulüple irtibat kurmak isteyen hukukçular şöyle buyursun:
http://www.facebook.com/t...__adt=22&__att=iframe
Defter kitap açık sınav yapan ama yine de yamultan hocadır. Alanında ne kadar iyi olduğunu anlatmaya lüzum yok. Lakin son genel kamu finalinde kitap açtırmaması sonucu tek öğrenciler bir ağızdan iyi dilekler iletmişlerdir kendilerine. Çiftler ve ikinci öğretimler çok takmadı zaten teklerden haberi almışlardı.
Yiğeni Burak Gemalmaz da en az amcası kadar parlak bir Hukukçudur.
sayın gemalmaz hocamız, kitap defter açık vize yaptı ki sınıf ortalaması yaklaşık 0,000031456 diye tahmin ediyorum. ama garipsemedik efsaneler zaten almış başını gidiyordu.* finalden önce son ders kürsüden yüzlerce insana seslendi, getirin kitabınızı defterinizi evladım dedi. sonra final günü geldi, kimse kitabına defterine güvenmiyordu zaten altı üstü psikolojik destek. hani izinden adım adım giden değerli asistanı mert hoca, karşımıza geçti ve kaldırın kitapları notları dedi ya. sınavın sonuna kadar bekledim şaka şaka çıkarın kitapları der diye, demedi. şu dersi geçersem kendimi asistan ilan ederim, durum öyle vahim...
bu sene daha ilk dersinde benim kirli sakalıma evladım o sakalınla seni adliye koridorlarından bile geçirmezler mezun olunca keseceksin deyip kendi sakalıyla oynayıp beni dumura uğratan hocadır. Ayrıca kendisinin yazdığı 1800 sayfalık tosunun(kitap denilemez buna) bir kelimesi bile boşa yazılmamıştır lakin oku oku bitmeyecektir bitse de anlaşılamayacaktır anlaşılsa da kalınacaktır.
istanbul üniversitesinde bana en farklı gelen öğretim görevlisi.Yaşayarak ders anlatmak ne dense Semih hocanın dersi diyebileceğim ve her an polis anfiyi basıp bizi götürecek anları yaşadığım aklımda kalan en heyecanlı dersler.
her ne kadar öğrencilere sarf ettiği ağır ve onur kırıcı sözleriyle tanınsa da 4 yıllık üniversite hayatımda tanıdığım en renkli, en farklı, en bilgili, en psikopat, en sakallı, derslerinde aksiyon ve tehlikenin doruklarının yaşandığı, her görüşünün bir hukukçu tarafından dikkate alınması gerektiği çılgın profesör. Sınavda doldurduğum sayfa başına 1 puan vermiştir.
2 hafta önceki insan hakları dersinde sınıfa bağırırken okula afla dönmüş bir yaşlı, troll öğrenci amca gemalmaz'a ayar vermeye çalışmış; hocamız troll'ü susturmuştur. troll'ün en son söylediği söz: 'bana böyle bağırılması gücüme gidiyor' olmuştur. amfide 500 kişi var kimse gemalmaz'ın bağırmasına ses etmiyor sana ne oluyor amca? zamanla herkes alışır hocanın tarzına, ilk zamanlar şaşırmak normal tabi ama hocaya atarlanırsanız çok pis cevap alırsınız, ağlamaklı olursunuz ona göre yani.
iühf'den emekliye ayrıldığı yeğeni Burak Gemalmaz tarafından doğrulanan hoca.
Üniversite hayatımda ilk defa bir hoca beni bu kadar düşünmeye zorlamıştı ne diyelim yolu açık olsun.
an itibariyle iühf'den emekli olmuştur. yeğeni yrd doç dr burak gemalmaz'a sebebi sorulduğunda "dekanlığa sorun" demiş. iühf'de kriz kapıda demektir bu.
istifa etmis bizi ondan ders dinleme ayricaligindan mahrum birakmis hocamdir. uzmustur.