bugün

veziri azam...Osmanlı devlet teşkilâtında pâdişâhtan sonra devletin en yüksek rütbeli idârecisi...
şimdiki başbakan kıdeminde olan devlet yöneticisi.en büyük sadrazam (bkz: sokullu mehmet pasa)
genital bölgesinde sol tarafı ile dil literatürümüzde yer bulan devletlü şahıs... bunların damat olanları sevilmez... örnek: damat ferit paşa
padişahtan sonra en yetkılı kişi olmasından dolayı padişah adına devleti yurutür, padişahın kendisine verdigi gorevleri dıvan uyeleri arasında paylastırır.
(bkz: vezir-i azam)
kellesinin kesilmesi çok sıradan bir olay olan, kellesi kesilmemişi çok nadir bulunan osmanlı devlet adamı.
bizde sadrazamlar tanzimat'a gelinceye dek kölelerden seçilmiştir, genellikle. düşünün, en büyük osmanlı sadrazamlarından biri, sokullu mehmet paşa, bir sırp devşirme çocuğu idi. lalalıktan gelme sadrazamlar kendilerini ancak efendilerine beğendirmek için çabalarlardı; o zaman için, böyle bir durumda, bundan doğal ne olabilirdi ki! oysa özgür bir yukarı kat yöneticiler sınıfı yetişseydi, bunlar birbirleriyle yarışarak toplumda başarıyı arayacaklardı, aristokratça da olsa bir toplum anlayışı yerleşecekti yavaş yavaş. daha başka bir deyişle, başa geçenlerde bir "bireylik" oluşacaktı. oysa padişah kafasını kestirdi mi, bir sadrazamın ölümü, bir tavuğun ölümünden farksız olur nerdeyse... önce "makbul", sonra "maktul" olan ibrahim paşanın sarayında tutsak olarak bulunmuş bir ispanyolun anlattıklarını okursanız görürsünüz ki, koca kanuni sultan süleyman'ın sadrazamı, sadece yemek yiyen, bir de hareme kapanan bir adamdan başka bir şey değildir, hiçbir ilginç yanı yoktur. onun için de bizde sadrazamların yaşam öyküleri yazılmamıştır, çünkü yoktur.

bakın tanzimat'tan sonra durum değişiyor; tanzimat'tan sonraki sadrazamların yaşam öyküleri var, ilginç de. neden? çünkü bir yönetici sınıf, batı anlamında "aristokrat" diyemesek de, ona yakın bir paşalar sınıfı kurulmuştur artık. gerçi nerdeyse tümü padişahla konuşurken kendileri için "kölesiz" sıfatını kullanır ama bu sözcüğün eskiden kalma bir alışkanlıkla söylendiği anlaşılır. yoksa bu paşalar içinde padişaha kafa tutanlar da yetişmiştir. ama bence önemli olan padişaha kafa tutma değil.

tanzimat sonrası vezirler arasında batı'dakine benzer boy ölçüşme olayları, kıskançlıklar bulunduğunu görüyoruz. artık bizde de devlet, siyaset adamlarının yaşam öyküleri balşamış demektir. nitekim onları anlatan kitapların bulunması bundandır.

daha önemlisi, aydın sınıfını hak eden vezirlerin yetişmiş olmasıdır tanzimat'tan sonra. sadrazamlık ya da herhangi bir vezirlikten düşünce, evine kapanıp kitap yazanlar, çeviri, şerh yapanlar vardır artık. demek ünlerinin tek kaynağı olarak devlet, siyaset adamlığını yeterli görmemeye başlamışlardır. sadece padişahın gözüne girmek değildir önemli önemli sayılan, ülkenin okur-yazar tabakası arasında saygınlık kazanmak da hesaba katılmaktadır. giderek halkın sevdiği olmak, padişaha yaranmaktan daha bile değerlidir. padişahlık kurumu gitgide zayıfladığı için mi böyle olmuştur, yoksa padişahlığın zayıflaması mı bu yüzdendir, bunu ayrı bir tartışma konusu olarak ele almalı. burada şunu söyleyebilirim ki, demek artık bizde, batı'da olduğu gibi, aydın devlet adamları yetişmeye başlamıştır, bunlar sadece savaşlardaki kahramanlıkları ile değil, giderek hiç değil, bıraktıkları kitaplarla, yazıp çizdikleri ile tarihe kalmaktadırlar.
divan üyeleri yer alan, padişah olmadığı zaman divan-ı hümayun toplantılarına başkanlık eden, ordunun başında sefere çıkan ve padişahın mühürünü kullanma yetkisine sahip kişiymiş vakti zamanında..

ayrıca;

(bkz: sadrazamın sol taşağı)
sol taşşağı hakkında çok rivayetler dolanır.
sol taşaklarıyla ünlü kişilere denir.
milliyetleri odur budur çok tartışılır. ancak yeri geldiğinde (şeyhülislam'la beraber) padişahı padişah yapanlardır.
sol taşşağıyla meşhur.
Padişahtan sonraki adam. Evet.
Sol testisiyle ünlüdür.
aslı sadr-ı azam veya ilk haliyle vezir-i azamdır.
siyasi, idari, mali konularda padişahın yetkilendirdiği vezirlerin (aynı zamanda danışman) başındaki kişidir.
padişahın mutlak vekili ve o ordunun başında sefere çıkmazsa serdar-ı ekrem sıfatıyla ordu komuta eden kişidir.
kuruluştan yıkılışa kadar toplamda 290 tane sadr-ı azamın görev yaptığı bilinmektedir.
Gölge adam bence.
Kurban olurlar hep. Padişah hata yapar, sadrazamın kellesi kesilir. O yüzden atatürk tüm padişahlardan üstündür... paşadır ve eceliyle gazi olarak vefat etti. Eski bir hastalıklı bağ da sona erdi.
sol taşak desem.
Soyları devam eden kişiler diyene sormak isterim sokullu nun torunu kim diye? Cengiz çandar ve fuat köprülü ye bakıp genelleme yapmamak lazım.
“1700 tarihine kadar devlet idaresinin baş veziriazam makamına, yalnız askeri başarı kazanmış kumandanlar geliyordu.1683-1699 bozgun yıllarından sonra Osmanlı Devleti artık savaş meydanlarında bir başarı peşinde koşmayacak, devletin devamı için diplomasinin yaşamsal önemini benimseyecek, yeni dönemde idarenin başına dış ilişkileri temsi eden reisülküttablar gelecektir.”
halil inalcık