bugün

Sigaranın sonuna geldiğimde guatr hastalığına yakalanacağım. Soğuk vişne suyunu içtikten sonra kulaklarımın arkasının içe gömülmesi. Denize girdiğimde " - Burası benim evim. " deyişim. Yeni bir kız ile tanıştığımda kafamın milimetrik olarak istek dışı hareket etmesi.
Karanlıkta yürümenin cesaret verici olması. Uykudan kalktığımda Dünya"ya yeniden geldigim hissi.
tam bir başlığa tıklayacakken sol framein kendini yenilemesi suretiyle başlığın gözden kaybolması... illallah!
gece yastiga basimi koydugumda hayatimdaki en utanc verici anlarin gozumun onune gelmesi.
Bira içtikten sonra hem çok çişin gelmesi hem de çok susamak. *
sadece ben mi bu kadar özlüyorum sadece benim mi canım çok fena acıyor özlemekten.
rüyamda gördüklerimle gerçekte yaşadıklarımı karıştırmak.
çok acı biber yendiğinde hıçkırmak.
küçük abdesti yaptıktan sonra titremek ardından rezil oldum noluyo amk hissi.
boşaldıktan sonra yataktaki kızdan nefret etme hissi.
Hani insanın başına kötü sey gelirde hep der ya "kötü şeyler hep benim mi başıma gelir" diye işte odur yani.
dişimi fırçaladıktan sonra gelen yemek yeme hissi. bana mı oluyor bu sadece anlamadım.
televizyonda yarışma falan izlerken bir yarışmacının çok kolay bir soruyu bilememesi ve mal durumuna düşmesi sonucu onun hissettiği utancı ben de hissedip daha fazla bakamadan kanalı değiştiriyorum.
herhangi türden bir film izleyince * izlediğim film bitip, cast akmaya başlayınca gereksiz bir hüzün duyup duygusala bağlıyorum. sanki o karakterlerle yasıyormusum yıllardır da ayrılık vakti gelmiş gibi, sankı bakkal rıfat amcayla degıl de kac senedir tony stark'la karsı karsıya bakıyomusum gibi. işte öyle bir şey.
onu deli gibi özledim. eski mesajlarını görünce ağlayasım geliyo sadece bana mı oluyo bu ?
o çok mu mutlu şu an?
bi entryim eksi ya da artı oylanınca çok mutlu oluyorum. lan biri beni okumuş bak diyorum. sadece bana mı oluyor anlamıyorum.
görsel
tvde sevdiğin bir insan programda zor durumda kaldığında ömrümden ömür gitmesi
dizilerdeki yanlış anlamalar sırasında çok sinirlenmek tvyi kapatmak.
Bir yerde çok uzandıktan sonra ayağa kalkınca baş dönmesi, göz kararması. insanı "acaba beynimde tümör mü var?" gibi garip düşünceler sarabilir.
fasulye kırmak, pirinç ayıklamak gibi anneme yardım adı altında yaptığım işlerde birinin beynimi enjektörle çekiyormuş gibi hissetmem.
elma yerken, daha doğrusu elmayı dişlerken anlık sağırlık yaşıyorum. sadece elmanın o kütürt sesini duyuyorum. ne bu be.
lensimi takarken ağzım hep açık.
televizyonda herhangi biri yanlış birşey söylediğinde, dili sürçtüğünde yani kısacası rezil olduğunda, onun adına utanmak ve akabinde kanalı hemen değiştirmek.
insanlar tarafından bol bol düşünülen yanlış his. dünyada milyarlarca ülkede milyonlarca insan var, elbet birine daha oluyordur.
sokakta insanların sana baltığını hissetmek.
göğüste oluşan her ağrıda kalp krizi geçiriyorum düşüncesi.