bugün

bir ses getirdi rüzgar kulağıma
gel diyordu uzaklardan uzaklara
fırladım koştum karanlığa
ışığın yeter seni bulmaya...
Çıkarın ! kalplerinizi koyun önünüze
Sevda dan bir sınav yapacağız
Başlayabilirsiniz istediğiniz yerden sevmeye
Her zaman ki gibi kalacaksınız.
(bkz: ömer hayyam)
kader defterimi yeniden yazabilseydim
kendime gönlümce bir hayat seçerdim;
bütün dertleri siler atardım dünyamızdan
sevinçten göklere uçardı düşüncelerim.
nazım hikmet ran'ın rubailerinden bazıları:

2

Ruhum ne ondan önce vardı, ne ondan ayrı bir sırrın kemâlidir,
ruhum onun, o dışımdaki âlemin bende akseden hayâlidir.
Ve aslından en uzak ve aslına en yakın hayâl
bana ışığı vuran yârimin cemâlidir...


3

Sevgilimin hayâli dile geldi aynanın üzerinde :
'' O yok, ben varım'' dedi bana günün birinde.
Vurdum, düştü parçalandı ayna, kayboldu hayâl
ve lâkin çok şükür sevgilim duruyor yerli yerinde...

5

Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...


6

Öptü beni : '' Bunlar, kâinat gibi gerçek dudaklardır'' dedi.
«Bu ıtır senin icâdın değil, saçlarımdan uçan bahardır,» ; dedi.
«ister gökyüzünde seyret, ister gözlerimde :
«körler onları görmese de, yıldızlar vardır,» dedi...

7

Bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece
pırıldamakta devâmedecek ben basıp gidince de,
çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı
ve bende bu aslın sureti çıktı sadece...

10

Balla dolu petek
yani gözlerin güneşle dolu...
Gözlerin, sevgilim, gözlerin toprak olacak yarın,
bal başka petekleri doldurmakta devâmedecek...

13

Aramızda sadece bir derece farkı var,
işte böyle kanaryam,
sen kanatları olan, düşünemeyen kuşsun,
ben elleri olan, düşünebilen adam...

iKiNCi BÖLÜM


1

'' Şarapla doldur tasını, tasın toprakla dolmadan'' dedi Hayyam.
Baktı ona gül bahçesinin yanından geçen uzun burunlu, yırtık pabuçlu adam :
'' Ben, bu nimetleri yıldızlarından çok olan dünyada açım'' dedi,
«şaraba değil, ekmek almaya bile yetmiyor param...»


2

Ölümü, ömrün kısalığını tatlı bir kederle düşünerek
şarap içmek lâle bahçesinde, ayın altında...
Bu tatlı keder doğduk doğalı nasibolmadı bize :
bir kenar mahallede, simsiyah bir evde, zemin katında...


3

Ömür gelip geçiyor, vakti ganimet bil uyanılmaz uykulara varmadan :
yâkut şarabı billûr kadehe doldur, seher vaktidir ey delikanlı uyan...
Perdesiz, buz gibi odasında uyandı delikanlı,
gecikmeyi affetmeyen fabrikanın canavar düdüğüydü uğuldayan...


4

Geçmiş günün hasretini çekmem
'' yalnız bir yaz gecesi bir yana''
ve gözümün son mavi pırıltısı bile
gelecek günün müjdesini verecek sana...


5

Ben, bir insan,
ben, Türk şairi komünist Nâzım Hikmet ben,
tepeden tırnağa iman,
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibâret ben...


6

Ben, spiker, konuştum,
sesim bir tohum gibi ağır ve çıplak :
Kalbimin saat ayarını veriyorum,
gonga tam şafak vakti vurulacak.



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


1

insan
ya hayrandır sana, ya düşman.
Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun
ya bir dakka bile çıkmazsın akıldan...


2

Çürüksüz ve cam gibi berrak bir kış günü
sımsıkı etini dişlemek sıhhatli, beyaz bir elmanın.
Ey benim sevgilim, karlı bir çam ormanında nefes almanın
bahtiyarlığına benzer seni sevmek...


3

Kim bilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi
uzaktan seyredemeseydik ruhunu birbirimizin.
Kim bilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden
belki bu kadar yakın olmazdık birbirimize...


4

Gün iyiden iyiye ışıdı artık,
tortusu dibe çöken bir su gibi duruldu, berraklaştı ortalık.
Sevgilim, sanki seninle yüz yüze geldim birdenbire :
aydınlık, alabildiğine aydınlık...
Yarısı seni aramakla geçti hayatımın
yarısı seni unutmanın acısını teskin
yarısı hala senin için çarpar kalbimin
yarısı sende kaldı üstünde kaldıu ayrılığın...
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!
öyle vakitlice ölürüm ki ben
ne ben şikayetci olurum ecelden
aklımda bir soru belirir aniden
ben ölünce ne kalır geriye senden.
elimde kaldı kelebeğin kanatları
soramadan daha kafamdaki soruları.
oysa neler söyleyecektim sana kelebek
suskunluğum yin e de bu ömre yetecek.
bana hep sonbahar yakışırdı.
yaprak yaprak dökülürdü yüzüm.
güneş parıldardı hala tepemde ama
Nedense ölümü hatırlatırdı.
ne zaman sensizlik desem
içimde bir benlik var oluyor
şimdi bunu sana söylesem
kibrin tavana vuruyor.
içimde karıncalanan şiir var senden gelen,
dilimde bir sen var; benden öte benden ziyade...
aklıma durup durup hatta garip garip düşmesen,
anlatılmıyor sözden öte histen ziyade...
ölmek kolay gelirdi bana
bir darağacı kurup yokluğuna
atlamış olurdum en fazla
kara toprağın koynuna.
ve hala gülüyorsa gözlerin
sahi adın neydi ki senin
suçu neydi ki sevmenin
acısı kaldı gitmelerin.
Beni bulduğunda
aşklıktan ölmek üzereydim.
sonra bir yudum sen verdin
neyi sevsem doymuyorum.
sevgili, seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var, bir tek bedenimiz
ne kadar dönersem döneyim çevrende
er geç baş başa verecek değil miyiz?
umudumu koydum ellerine,
düşürüp kırma!
gülüşümü doldurdum ceplerine,
sıkıca sarıl kaybetme!.
Bir ömrü sildim saçlarına
Umudu sürdüm dudaklarına
Sevgili büyük ihtimalle
Bir sevdayı tamamladım seninle.
seninle kuracağım gelecek
ölürken bir peçetenin üstünde
TEk düşünebildiğim şey
Gözümü yakan acı sabun..
"Hem sana el değdirmeğe elim varmaz,
Hem sensiz aldığım nefes, nefes olmaz:
Bir garip dert bu, kimseye de açılmaz:
Bir zehir zakkum ki tadına da doyulmaz."

ömer hayyam
Yapma kadın! şiire vurursun beni.
ben de çıkarır, şiirle vururum seni!
zaten yemişiz aşktan müebbeti,
hele biraz da mısralar deştimi,
Yapma kadın! şiirle vurursun beni.
ne ben kaybederim!
ne sen kazanırsın...
öyle güzel yalan söylerim.
benden çok inanırsın!
ömer hayyam'ın rubailerinden oluşan eserdir.

hayyam, devrinin matematik ve astronomi bilginidir. fakat ona sevgim astronomi bilgisinden kaynaklanmıyor. hayyam çok güzel farsça rubailer söylemiş. ona sevgim şiirinden de kaynaklanmıyor. hayyam bilgin şair iyi kalpli hem kendi dinini hem bütün insanlığı seven fakat bütün samimi iyi insanlar gibi sahtekar ve sözde iyi insanları görünce hadlerini bildiren bir bilge. benim hayyam'a sevgim bu özelliklerinin bütününden kaynaklanıyor.
belki güzeldir onlar
züleyha ayarınca
 züleyha da güzeldir.
senle kıyaslanmazsa
bak bağırıyor ölüler, dinle!
gününü gün et! sevdiceğinle,
vaktimiz geçiyor dövünmekle,
ye,iç, eğlen! fırsat elinde
güncel Önemli Başlıklar