bugün

müşriklerin ve yahudilerin adetidir...
müşrik adetlerini dininden temizleyemeyip ülkeye bir şeriat hakimiyeti gelmesi söz konusu olsa recm için sıranın ilk başına dikilmesi muhtemel ama görünürde ılımlı müslüman modern adam imajındaki insanların yok diye bağırdıkları ama uygulamada ve inanç sisteminde varolan gerçektir.
islam'da alenen yer alıyorsa inanmama sebebidir.

yer almıyorsa da bildiğin ibnelik.
zina yapana verilen cezaymış. cezayı neden insanlar veriyor onu da anlamış değilim. allah neden kullarına başkalarını cezalandırtıyor? zaten ahiret gününde bunların hepsinin cezası verilmeyecek mi?
tevrat'ta geçen bir ceza. islamiyette recm diye bir ceza yoktur.
bir cok islam ulkesinde yapilan igrenclik.
tefsircilerin safsatasıdır, insanların şeriatıdır, kuran ya da tanrının değil.
şeriat yasalarında, tüm vücudu sadece kafa dışarda kalacak şekilde toprağa gömüp, taşlayarak öldürme cezası.
osmanlı devletinde sadece 1 kere uygulanmıştır.
yahudi şeriat'ında var olan bir ceza yöntemi. islam'da var mı yok mu belli değil. kimileri peygamber muhammed'in böyle bir uygulma yaptığını ileri sürse de kesin kanıt yoktur, hikayedir. ha peki yahudi şeriatı'nın bu uygulaması islam'a nasıl bulamış derseniz. tespih denilen budist'lerin kullandığı meditasyon tutturma aracı nasıl geçti ise bu da öyle geçmiştir herhalde derim!
kocasını aldatan kadınlara da uygulanır.

(bkz: ilk taşı günahsız olan atsın)
Müslümanlıktan çok daha önce icad olmuş bir idam infaz şeklidir. Yahudilik tarihinde var olduğu bilinmektedir. Yahudilikte var olması, Tevrat ile icad edildiği anlamına gelmesin; daha da önce var olmuş olan bir cezadır, tıpkı hırsızlık yapan elin kesilmesi cezası gibi yani... Recm, Mezapotamya'da icad olmuştur. Sami/hami kavimleri bunu geleneklerine almış ve devam ettirmişlerdir.

Merak ettiğim başka bişiler var. kural olarak recm yapılması için bir sürü şart aranmakta: yok bilmem ne kadar erkek şahit, yok şu kadar defa suçu tekrar etme, yok tövbe etmeme vs vs. ama buna rağmen bir çok olayda görülmektedir ki, hem tarihte hem de günümüzde, saçma sapan biçimde recmedilen insanlar var. daha önce hiç yalan söylememiş olan 4 kişi ya bir şekilde yalan söylerse, veya o kişilerin daha önceki yalanları hiç ortaya çıkmadıysa? kadınlara yapılan ayrımcılığı saymıyorum bile... anlaşıldığı üzere, bilimsel olarak hata permitasyonu yüksektir. ne bir DNA testi, ne kan tahlili, ne saç örneği gibi bilimsel ispatlar olmadan, kolyaca recm cezası uygundur diyabilecek bir çok sözde müslüman var bu dünyada.

Uzun lafın kısası, bu ceza bazen kötü amaçlarla ve yanlış uygulanabilmekte. hatta masum insanların haksız yere recmedilme ihtimali olasıdır. Kaldı ki, zina suçunun karşılığı recm olmalı mıdır? Ya da zinanın cezası, evlilik sözleşmesine aykırı hareket eden eşin tazminat ödemesi mi gerekir? hele ki sevişme eylemini ortaya koyan kişilerin her ikisi de bekar ise, ve rıza dahilinde olmuşsa; yani tecavüz söz konusu değilse? bu duruma zina bile denemez çünkü, zina fiilinde çiğnenen evlilik akti vardır.

yukarıda bahsettiğim "kul" hatalarının yaratabileceği sorunların vahametine bağlı olarak, islam'a göre zina neden külleyen yasak edilmemiş? bir şeyin çoğu zararsa azı da haramdır denilmekte, yoksa farklı mıydı? konuyu içki meselesine getirmek isterim: bazıları düzgün içki içer, alkollü eraba kullanmaz, kimseye zarar vermez, bazıları da içince cozutur ve kavga çıkarır, alkollu araba kullanır, karısını vs döver. eh bu sebeple içki haram kılındı ise, neden recm de haram kılınmamış? üstelik çok daha vahim bir durum söz konusu.
hz muhammed zamanında sadece bir kere görülmüş idam cezasıdır. daha sonraki müdslüman devletlerde de bildiğim kadarıyla ya yoktur ya da çok azdır. recm'in şartları çok ağır olmasından dolayı böyle bir uygulamaya gidilmemektedir. 4 erkeğin perdesiz bir şekilde görmesi gerekir. ve bu gerçekten zordur. ya yalan söylerse o 4 erkek diye düşünelebilir ama göt korkusuyla buna girişemezler. eğer yalan söyledikleri ortaya çıkarsa kendileri hem halk tarafından aşağılanır hem de çok çok yüklü bir diyet ödemek zorunda kalır bu iftirayı atan kişiler. günümüzün ceza kanunlarındaki kadar ufak değildir diyetleri. bu yüzden çok görülmemiştir. ayrıca recm erkeğe de yapılır. günümüze kadar kaç recm uygulaması biliyoruz ki islam'da? diyorum ya kendi isteğiyle sadece 1 tane...

ama şöyle bir şey var. ben recm'i savunmuyorum. olduğunu da düşünmüyorum. taşla öldürmek ibaresini kur'an da görmedim ben. o insana taş atan kişiler ne kadar günahsızlar ki? düşünün bir kere daha soysuz biri idama mahkum olan kişiye taş atan arasında. olur mu böyle bir şey! bir insana eziyet çektirmek neden? eğer sen o kişiye insanca muamele yapmazsan senin ne farkın kalır hayvandan?
hz. muhammed zamanın da bir kere görülmemiştir. hz. ömer zamanında bir kere uygulanmıştır. sanıldığının aksine islamiyette yoktur. islamiyette idam cezası yoktur. recm bir yahudi cezasıdır. daha ne diyeyim sevgili sözlük...
Eski ahitte zina edenlere verilmesi gereken ceza. Ne enteresandır ki Kuran'da yer almamasına rağmen sadece müslümanlar tarafından uygulanmaktadır.
kötü bir yöntem hatta iğrenç insan dışı bir ceza türü. vahşet bu. insan hata yapan bir varlık değil mi? herkes hata yapabilir ama bir çıkış mutlaka vardır. taşla vura vura öldürmekte neyin nesi. garip ve üzücü bir hadise.
islamda birseyin yapilmasi ya da yapilmamasi icin sadece kurana bakilmaz. sahihligi guvenilir hadislere ve sunnete de bakilir. cunku allah cc "peygamber size neyi getirirse onu alin" buyurmustur.

recm cezasi onur kirici ve rencide edicidir. oyle olmasi da gerekir.
evlilik gibi cok onemli bir kuruma zarar veren ve yikan, ahlaksizlik abidesi bu isi yapan bir insan eger musluman ise ve islam devletinde yasiyorsa recm edilir. gunahinin bedelini dunyadayken ceksin diye. olmeden once temizlensin diye.
unutulmamali ki bu dunyada cekilen eziyetler gunahlara bedeldir.

peygamber sav zamanindan guzel bir ornek:
bir kadin zina ettigini itiraf etmek uzere paygamber sav e geldi. peygamber sav de ona cok ciddi ve kotu birsey soyledigi icin gitmesini soyledi. kabul etmedi.
kadinin vicdani cok rahatsiz oldugu icin tekrar geldi. peygamber sav de tekrar onu gonderdi.
ucuncuye gene geldi kadin. bu sefer peygamber sav onun hamile kalip kalmadigini anlamak uzere bekletti. kadin hamileydi. bebegini dogurdu, emzirdi. daha sonra recm edildi.
ashabtan * bazilari bak nasil da kopekler gibi oldu gibilerinden sozler sarfettiler. bunlar peygamber sav in kulagina gidince ben onu gunahsiz bir sekilde * yukselirken gordum dedi...

burdan anliyoruz ki kadin recm gibi agir bir ceza sayesinde hem insanlara ibret oldu. kolay kolay kimse cesaret edemezdi... hem de gunahlarinin bedelini dunyadayken cekmis oldu. rabbine gunahsiz gitti.
kadin kendi itiraf etti ve defalarca geldi. o kadar pisman olmustu. cezayi bile bile israr etti. rabbine karsi o kadar duyarli ve imanliydi... allah razi olsun boylelerinden.

ahirette allahin yuzune bakmamasi imanli bir insan icin en buyuk cezadir. ana babanin evlatliktan reddetmesi ne kadar agir geliyorsa, allahin sana selam etmemesi, yuzune bakmamasi daha beterdir. bunun bilincinde olanlar icin o hanim saha gibi, recm temizliktir. bu gunahi itiraf etmek allah sevgisindendir.

ayrica itiraf etmeyen icin de 4 guvenilir sahit ve de islam devletinde yasamak gerekir.
insan ile hayvan arasındaki farkın net şekilde görülmesini sağlayan yahudi şeriatı kanunu. sonrasında doğal olarak aynı coğrafyayı paylaşan araplara da geçmiştir. çölünde canı sıkılan arap için de kanlı bir eğlence olmuştur. prezentasyonu yüksk her kanlı olay gibi de çok tutulmuş bırakılamamıştır. bugün hala onaylayan hayvanlar mevcuttur.
arap milliyetçiliğidir. eğer yeteri kadar araştırılırsa kuran-ı kerim de olmadığı, arap milliyetçiliği yapan ve kültürlerini müslümanlığı kabul eden diğer millerlere empoze etmek isteyen hadis yazarlarının uydurmasyonu olduğunu görebiliriz. efendimiz zamanın da ise uygulandığı söylenmektedir. ama recm i söyleyen hadis kitaplarından başka kaynaklarda görülmemektedir. her kaynakta ise değişik bir şekilde anlatılmaktadır. hz. ömerin ise kuran-ı kerimi değiştirdiler, demesinler diye keçi yediği söylenen recm cezasının içinde yer aldığı ayeti, kuran-ı kerim kitap haline getirilirken yazmadığı söylenir.
yahudilikte zina yapan için verilmiş taşla öldürülme cezasıdır. islamda ise recm değil; ev hapsi ve 100 sopa meselesi vardır.
* *"recm", kelime anlamı olarak "racim" ile aynı köktendir ve uzaklaştırma, kovma anlamlarına gelmektedir. fıkıh litaratüründe ise "evli kişilerin, zina etmesi ve bu zinanın şahitler yordamıyla ya da zanilerin itirafı yordamıyla ispat edilmesi halinde, bu kişilerin taşlanarak öldürülmesi" anlamına gelmektedir.

islam'dan önceki ilahî dinlerde de var olan bir uygulamadır.

yahudilerin şeriatı kitabı olan talmut'ta recm açıkça şu şekilde geçmektedir:

22: 22 eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. israil'den kötülüğü atacaksınız.

22: 23 eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı ergen bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa,

22: 24 ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz. çünkü kız kentte olduğu halde yardım istemek için bağırmadı; adam da komşusunun karısıyla ilişki kurdu. aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız. (tesniye, 22/22-24)

incil'de de recm cezası vardrı ve şu şekilde geçmektedir:

yahudiler, isa peygambere zina ederken yakalanmış bir kadın getirmişler ve musa peygamberin bu gibilere recm cezası verdiğini ileri sürerek buna ne diyeceğini sormuşlardır. isa peygamber onlara, "içinizde günahsız olan önce taş atsın" deyince de kadını recmetmekten vazgeçmişlerdir. isa bunun üzerine git kadın bende seni taşlamayacağım der. (yuhanna 8/3-11).

aynı olay barnabas incilinde de geçer (bab:201)

islam kanunlarına göre recm cezasının kimlere, nasıl ve ne şekilde uygulanacağı konusunu araştırmayı seven diğer yazarlarımıza bırakıp, farklı bir konu üzerinde durmak istiyorum.

recm cezası, gerek islam dışı insanlar tarafından, gerekse bir kısım müslümanlar tarafından kerih görülmekte ve hatta reddedilmektedir. lütfen yazının devamını dikkatlice okuyun:

allah'ın var ettiği bu kainat, belirli bir düzen ve intizam içerisinde varlığını sürdürmektedir. sebepler sonuçları doğurmakta; sonuçlar ise yeni sebeplere tesir etmektedir. bu kainatın içinde yaşayan ve kainat üzerinde tasarruf hakkına sahip olan insan, tüm canlıların en tehlikelisidir ve üzerinde dünyanın en tehlikeli silahı olan "akıl" silahını bulundurmaktadır.

böyle bir tasarruf hakkına sahip olan ve böylesine tehlikeli bir silahı üzerinde her daim taşıyan insanı terbiye etmenin tek yolu, "ikna, ödül ve ceza" üçlüsünün dengeli bir şekilde kullanılması ile gerçekleşebilir.

kur'an-ı kerim'e bakıldığı vakit bu üç sistem en yoğun şekilde kullanılmaktadır... burada bu meselenin ayrıntısına fazla girmeden "ödül ve ceza" konusuna geçiş yapalım.

ödül ve ceza olgularının her ikisi de, hem teşvik edici ve hem de caydırıcı özelliğe sahiptir. ödülü kazanma hevesi teşviğin kapısını aralarken, ödülü kaybetme korkusu caydırıcılık rolünü üstlenir; ceza alma korkusu caydırıcıyken, cezadan kurtulma duygusu teşvik edici durumdadır. ve hem ceza hem de ödül toplumun ve bireyin huzuru, mutluluğu için uygulanan yaptırım unsurlarıdır.

recm cezası, görüntü olarak çirkin bir ceza olabilir. zaten "ceza" olgusunun mantığında da olması gereken bu değil midir? hangi tatlı ceza insanı yıldırır ve caydırır ki?

eğer siz, cezanın yalnızca suçluya bakan yönünü değerlendiriyorsanız, işte tam da orada yanılır ve recm cezası gibi bir çok cezayı kerih görürsünüz. oysa, her cezanın iki yönü vardır. birisi suçluya bakarken; diğeri, her insanın içinde yaratılıştan var olan suç işleme eğilimine bakar.

dolayısıyla, recm cezasının çirkin olması, işleyen kişi için değil, insanın içindeki suç işleme eğilimi için önemlidir.

şimdi lütfen bir kere daha düşünün.... eğer recm cezası hakkı verilerek türkiye'de uygulansaydı,

1. hapishaneleri dolduran bunca tecavüz suçlusu olur muydu?

2. namus meselesinde hapis damlarında çürüyen bunca insan olur muydu?

3. çocukları kaçırıp tecavüz eden pedofililer bu derece artar mıydı?

günümüz insanın kaybettiği değerlerden biri de, "empati" yani "kendisini karşısındakinin yerine koyabilme" özelliğidir. eğer o özellik hala vicdanınızda duruyorsa kendinizi tecavüze uğramış bir kadının ya da gencecik bir kızın yerine koyun! bir küçük çocuk olan tecavüze uğramış! henüz evliyken, güvendiği ve sevdiği eşi tarafından aldatılmış olan birisinin yerine koyun kendinizi!

bunların yerine koyun ve düşünün... recm cezasının çirkin olup olmaması gerektiğini...
(bkz: the stoning of soraya m /@la paz)
hayvanlık içi bir olay... bunu yapanlar insanlıktan istifa etmeli hemen acele....
(bkz: sakine muhammed ashtiani nin recm edilmesi)
cezanın vahşetinin suç oranını düşüreceğine inanan, suç sayılan şeyleri gerçekleştiren insanların rasyonel davrandığını zanneden, ancak bu yönde tek bir araştırma olmadığını bilmeyen, ve iran ile türkiye arasında yapılacak bir "pedofil sayımı"nda ciddi bir fark bulunacağını umud eden yazarların savunduğu saçmalık.

aynı yazarların, incil'de geçen recm hikayesini anlamamaktaki ısrarı ise hayranlık vericidir(!). Söz konusu meselde isa, bir kadınının taşlayarak öldürülmek istenmesi üzerine, "ilk taşı, günahsız olanınız atsın!" diyerek, herkesi kendi günahı ve sevabıyla meşgul olmaya çağırmaktadır. Zaten incilde açıkça belirtildiği üzere, bu söz üzerine kadını taşlamak isteyenler birer ikişer orayı terk eder, ve en son olarak isa da kadını taşlamayı red ederek olay yerinden ayrılır. işte bu meseli "hristiyanlıkta da recm cezası vardır" iddiasının katını olarak sunmak da ancak dini inançlarının aklın üzerine bir örtü gibi inmesinden kaynaklanabilir.

oysa buradaki hikaye, hristiyanlığın recm'e karşı duruşunun ve temel insani değerlere islam'dan çok daha yakın oluşunun göstergesidir. bir hristiyan olmasam ve tanrının oğlu hikayesini komik bulsam da, müslümanların bu manipülasyon çabalarını, incildeki insanlık mesajlarını tersten okuyarak kendi dinlerini temize çıkarma gayretlerini daha komik ve aynı zamanda acınası buluyorum.