bugün

one minute: sözü kesip araya girmek için kullanılır. bir dakika anlamına gelmekte olup 1 saatlik konuşmak için zemin hazırlar.
deng yu: allah razı olsun anlamındadır.
take your mom and get the hell out of here.
fuck you: çok iyi bir insansınız anlamındadır. bol bol kullanılmalıdır.
van minuuttt..
first we have to ask to ulema: türban tartışmaları için birebir.
van minıts: arkadaşım indir o elini.
thank goodness, passed tangential !
-one minute-s- şimdi evladım bu bir dakika oluyor. şöyle ki; one bir demek minute de dakika.
+peki recep tayyip erdoğan abi o sonundaki s niye var? o çoğul eki değil mi?
-hıı..evet tabi tabi ben öle heycandan şeyettim
-hıı..evet tabi tabi..
so fucking what: hamdolsun.

(bkz: james hetfield vs recep tayyip erdoğan)
sadece dil bilgisi değil, telaffuz* konusunda da engin bilgiye sahip olan olan rte'den guardian kelimesinin gerçek telaffuzu da öğrenilebilir bu vesileyle.
-one minutes

recep tayyip erdoğan'ın hocalık yaptığı dil öğrenme programı. yalnız one minutes diye başlıyosak işimiz yaş. anlamadım ki, hangi aklı evvel öğretmiş bu kelimeyi. kelimeyi geçtim bir de çoğul eki koymuş baba.

(bkz: güleriz ağlanacak halimize)
mamanı da al da, fuck off !
-Hızlandırılmış ingilizce kursuna hoş geldiniz. Sen çabuk söyle yes mi no mu?
-Yes, ay no no!!
-Bok no! Sen! Ar yu çekindırılıst?
-Ne?
-Zzzt Boston! Ağzına sıçıcam hepinizin.

(bkz: yiğit özgür)
shut te fuck up = excuse me bir
obama ile başbaşa 15 dakika konuştuğuna göre, bilip de bilmemezlikten gelen recep tayyip erdoğanın eğitim setidir.

hacım bu adam birkaç kelime ile 15 dakika nasıl konuşuyor ajaba?
- van munut!
+ ha?
- recep tayyip erdoğan ile ingilizce öğreniyorum.
+ sictin o zaman.
olay şöyle cereyan etmiştir.

obama:hi tayyip, whats going on?
tayyip: one munite.
obama: what?
tayyip: one munite.
obama: ya bi si.tir git.
tayyip: emredersiniz efendim.
- recep tayyip erdoğan ile ingilizce öğreniyorum
+ ne öğrendin
- fuck you! anladın mı
+ anladım
- anladın sen onu!
(bkz: rte nin arap turiste i love you demesi)
muhteşem ingilizceye sahip sevgili başbakanımızdan ingilizce öğrenen şanslı insan cümlesi.

ben de çok şanslıyım.
bugün öğrendiğim kelime; kuikli, kuikli.
kuikli kuikli http://www.youtube.com/watch?v=wr42N71Gf-M
entry girenlerin yarısından fazlasının aslında tayyip kadar ingilizce bilmediği gerçeğini hatırlatmama neden olan ders..
akdeniz, yani white sea demiştir kendisi. ilerleyen günlerde ingiliz dili edebiyatı dahil çeşitli üniversitelerden * güzellemeler bekliyoruz. forward democracy bunu gerektirir.
dear brothers and sister: gaza getirmek ve ortamı yumuşatmak adına kullanılan değerli kardeşlerim anlamında bir hitap.