bugün

ing. kalıcı organik kirletici (kok) karşılığı ifadenin kısaltması.
british english te hemen her yuklemin yerine kullanabileceginiz kelimedir. pop in/out/round/over/down/off gibi phrase ler ile kullanabilirsiniz. kelimeyi hatirlamadiniz diyelim yerine pop kullanirsaniz karsinizdaki british ise konuyu anlayacaktir.

let me come over - let me pop over
take your shoes off - pop your shoes off
come in the shop - pop in the shop
let's go down the road and grab a coffee - let's pop down the road and grab a coffee
check around and tell me what you see - pop around and tell me what you see
haraketli bir müzik türü.
Kalça isteyen müzik türü.
gregg popovich amcamızın nba camiasındaki lakabıdır.
yoz bir kültürün müziği. özellikle 2000li yılların yoz müziklerinden.
acaip garip bişey, sanki kliplerinde erotizm zorunlu gibi, ısrarla böye götümü gösteriyim mi bak bak bak diyen kızlar dans ediyo şarkılarda, lan tamam da neden ki? neden böyle bişey yapılıyor? niye kimse garipsemiyor anlamadım.
çeşme alaçatı'da çok hoş bir eskici dükkanı. 70'ler, 60'lar, hatta yer yer 50'lerden kalma orijinal çok hoş eşyalarla -tevellüt elveriyorsa- gezerken derin bir geçmişi hatırlama ve nostalji hissi yaşayabiliyorsunuz. tabii fiyatlar biraz kazık , o ayrı. fakat bir uğrayıp fütüristik dizaynlı 70'ler telefon ve radyoları, eski oyuncaklar, fotoğraf makineleri, müzik kutuları, film makineleri vs vs arasında mutlaka bir gezin alaçatı'ya yolunuz düşerse.

http://www.themagger.com/...-alacati/pop-hacimemis-3/
kaykayda nose veya tail'ı yere vurdurmanın tek kelimeyle tanımıdır. pop'lamak, pop'a basmak, pop'ı kaydırmak gibi terimlerde de kullanılır.
ülkemizde 90'larda çok kaliteli icraların bulunduğu müzik türüdür. günümüzdeki kaliteli iki temsilcisi ise şüphesiz tarkan ve gülşen'dir.
lanet olası müzik kültürü.
kisinin kendine yakisini giymesidir. kökeni latinceden gelir.
michael jackson ile birlikte ölmüş olan.<

edit: Yaşadığını zanneden var.
Türkiyede yanlış işlenen müzik akımından ibarettir.
1997 çıkışlı u2 albümü. kapağı kadar güzel olmayan albümdür aynı zamanda. discothequé vardı bir tane gaz bir şarkıydı. yıllar sonra bono bu deneysel albüm için şarkılar yeterince iyi değildi demiştir.
özellikle ülkemizde 'dıp tıs dıp tıs' ritminden ibarettir.
enstrümandan çok kalça , bacak , güneş gözlüğü ve göğüs kılı görmek bize müziğin ne durumda olduğu konusunda az çok fikir veren sözde müzik tarzı.
müzikten pek anlamam ama pop müzik kötü müzikten anladığımın göstergesidir. aşk, ayrılık, mutluluk vb. konuların üstüne bir saatte yazılmış iğrenç sözleri ve ritmleri olan müzik türüdür.
(bkz: prince of persia)
"onu seviyorum", "terketti şerefsiz", "seks ne güzel" den farklı çok da fazla tema barındırmayan müzik türü.
öncelikle şu konuda hataya düşülmemelidir ki pop "popular music" in bir koludur, tıpkı rock gibi. 1950'lerin ortasında rock 'n roll'a daha hafif bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. özellikle rock olmak üzere popüler müziğin bütün türlerinden parçalar katmış olan bir türdür. en çok rock müzikten etkilenmiş olmasına rağmen daha ticari bir ruh taşıması yönünden belirgin şekilde ayrılır.
(bkz: popüler müzik)
pop bir müzik türü değildir, eğer öyleyse müzik bir saçmalıktır ne pop şarkı yapanlar nede bunları söyleyenler sanatçı mertebesine ermezler. kendileri sadece şarkı söyleyicisidirler. önemsizdirler yani. yoklukları hatırlanmaz bile hatta varlıklarıyla rahatsız ederler. demek istediğim şey hangi pop şarkısı idol sayılabilir bir elin parmaklarını geçmez sayısı. pop bir kültür değildir, saçmalığın kendisidir. ünlü olmak için en ideal yoldur, birde popo salladınızmıydı tamam. burası türkiye.
segmentteki bilgiyi kaydediciye alma görevini yerini getiren komut. bu komuttan sonra stack segment içeriği bir artar.
popo sallamaya yarayan bir müzik türü. (bkz: popçular dışarı)
n sync'in alt yapısı durmadan değişen, çok sağlam parçası. klibi, zamanında mtv video muzik odullerinde en iyi video seçilmişti. klip; ama video seçtiler sözlük ben ne yapabilirim?!