bugün

öğrenene kadar pek sorun olmayacak durumdur sanırım. öğrenildikten sonra beter duygular yaşatabilir, hazin sahneler doğurabilir..

yıllar sonra karşılaşan iki okul arkadaşı :

kadın: aaa ahmet naber ya? nerlerdesin sen?
erkek: vay sevim!! hey gidi ya kocaman kız olmuşsun.. ehere..
k: naptın ne ettin? okuldan sonra görüşemedik hiç.
e: ya sorma iş güç uğraştık işte şimdi de evleniyorum. sen naptın?
k: ben de daha yeni nişanlandım işte..

konuşma uzar, eski günlerden bahsedilir ve akabinde :

e: ...ahhahaha öyle işte.. ya sevil var ya ben de o zamanlar sana deli gibi aşıktım gizliden gizliye...
k: AHAHAHajhahhıhıhöhmöhöh... * ne n-n-ası yani?
e: baya kızım platonik aşıktım işte tabi gençlik ateşi falan ehheh.. ama yıllarca da unutamadım seni. cesaret edip de açılamadım bile, sonra da okul bitti işte..
k: nası ya!! ahmet ben de sana yıllarca aşık kaldım hatta depresyona girdim okuldan sonra...
e: oha! nası lan?! ohara... ya ben lan neyse bisey demiyorum..
k: ben de eve gidiyorum...
e: peki madem...
(bkz: süper)
adam gibi seviyorum demesini bilenler için karşılaşılmayacak durumdur.
ciddi bir iletişim bozukluğunun sebebidir. hatta bununla ilgili size bir şey anlatayım şimdi.

bir kadın ve bir adam varmış ve bunlar evlilermiş. her sabah kahvaltıya gelen bir ekmek olurmuş ve kadın ekmeğin içini yani yumuşak kısmını sevmesine rağmen kocasının da zevklerinin onun gibi olduğunu düşünüp her sabah kocasına ekmeğin yumuşak kısmını verirmiş. kocası da ekmeğin sert ve hafif yanmış kısmını sevmesine rağmen karısının ekmeğin sert kısmını sevdiğini düşünür ve her sabah sevmemesine rağmen ekmeğin yumuşak kısmını yemeye devam edermiş.

işte iletişimsizliğin, vurdumduymazlığın sonucudur bu. platonik aşkın platonik aşkı olmak da böyle bir şeydir. her sabah bile bile üstelik gereksiz yere ekmeğin sevmediği kısmını yemesidir bir insanın.

seven herkes sevdiğini söylesin arkadaş. sevilenin de bunu bilmeye hakkı vardır. sevişmek, öpüşmek şart değil. önce iletişimi halletmek ilazım... * * *
x=y denklemidir.
en yakın arkadaşa aşık olmak vuku bulduğu vakit, karşılaşabileceğiniz hadise.

neden mi?

şöyle ki;

şimdi siz arkadaş falansınız, bütün gün beraber oo kanka modunda.. kız tabi bütün gün sizi görüyor karşı cins olarak, ya da tam tersi. noluyor abicim? gönül bu akıveriyor hayliyle.. bi başka gözle görmeye başlıyorsun, böyle bi salak haller falan. fütursuzca sevdiğiniz halde aman abi çakmasın derken ne yapmış oluyorsunuz? eveeet, gizlemiş. bu durumda ne oluyor? platonik aşk. e karşı tarafda aynı modda takılıyorsa sonuç nedir?
doğru bildiniz, evet!

(bkz: platonik aşkın platonik aşkı olmak)

selametle..
*
bana kaderımın oyunu mu bu sarkısının dınlenıleceği andır. bir de rakı. mis. buna da şükür
(bkz: badak)
(bkz: gece gece kelime oyunu yapıp uyku kaçırmak)
öğrenildiği andan itibaren uzun bi süre insanın kendine gelemediği durumdur.
tek kötü yanı bu platonikliğin devam etmesini zorunlu kılan nedenlerdir.
lisede olur.
ondan sonra öğrenince şamşırıp kalırsınız işte.
(bkz: ben hayatımda hiç kız sevmedim)
(bkz: ben hiç porno seyretmedim)
onun seni sevmediğini düşünüp kendini yiyip bitirmeler sonucunda, onunda seni sevdiğini iş işten geçtikten sonra öğrenirsen hayattan en büyük kazığı yemişsin demektir.
eğer ona gerçekten platonik olarak bağlıysanız bu size sik kadar koymaz zaten. sonuçta bir şey fark etmez. sizi anladığını düşünürsünüz arada. sonra sorar iç sesiniz: nerde anlıyor yarrağm seni düşündüğü mü var der. kalır yani öyle.
öncelikle şunu okuyalım:

aylardan nisanmış o zaman:

(#11383186)

şimdi ise eylül ayındayız, yani üzerinden tam beş ay geçmiş.

üç sene önce rüyamda görsem inanmayacağım dediğim durumun şimdi başıma gelmesidir.

tabi iş işten geçti, bizimkisi ancak uyandı sanırım.

abi üç sene koştum ben adamın peşinden bir kere kafasını çeviripte bana bakmışlığını bilmem.onun yüzünden finalinden geçtiğim dersin bütünlemesine girdim, gene umrunda olmadım. şimdi peşimde pervane olsa ne olur, iş işten geçmiş.

sevinmedim bile, öyle bir boşluk işte.
bi tarafın açılması durumunda mutlu sonuçlar verecek olay.
aşkın platoniği olmaz, ancak takıntı denilebilir. dokunmadan, koklamadan, hissetmeden yaşanmaz aşk.

dolayısıyla tanım yapmak gerekirse; obsesifliğin karşılıklı vuku bulmuş halidir diyebiliriz.
4 yıl boyunca yakın arkadaşına aşık ol sırf arkadaşlığın bozulmasın diye açıklama üniversitede rastgele karşılaş onca unutmaya çalış adam gelip o zamanlar sana aşık olduğunu söylesin. onun sebebide aynı arkadaşlığın bozulmasından korkmak. ondan sonra bi gaza geldim kimden hoşlansam söyledim.
başıma gelmiş durumdur. başlığı görünce ortaokul yılları geldi aklıma. tabi bu durumun karşılıklı olduğunu öğrendiğimde neredeyse 5 yıl geçmiş, köprünün altından çok sular akmıştı. imkansızdı bu durumun gerçekleşmesi.
alan razı satan razı durumudur. bir tür körler sağırlar birbirini ağırlar şeklidir.
iletişim problemi olan insanlardır.
Aşkınızı sikeyim ben gidiyorum. Yalan dolan olm böyle şeyler. Evleneceğiniz insandan başkasına aşık olmayın. Aklınızda en ufak şüphe varsa umut vermeyin kimseye.
ama siz kardeşsiniz diye bağırmak istediklerimdir. manyak mısınız gidin sevişin!
offf cidden sinir bozucu bir şey olur. yani düşünsene o orda sana kavuşmak için dua ediyor sen burda ona kavuşmak için dua ediyorsun biri açılsa sorun çözülecek ama yok..

o yüzden birine aşık olunca gidip söyleyin en fazla hayatınızı karartır.
(bkz: platonikception)