bugün

platonik aşk

aşk değil aslında sadece bir beğeni.
yani birine aşık olduğunu sanma hali. kafanda bir resim çiziyorsun ve onu bir bedenle bütünlüyorsun sonra da o kendi yarattığına aşık olduğunu sanıyorsun.

zamanında yaşamamış olsam böyle beylik laflar etmezdim.

bundan dört sene önce falandı sanırım, daha üniversiteye yeni başlamıştım. bir sınıf üstümde bir çocuk vardı aynı zamanda bizim semtte oturuyormuş ama ben bunu sonradan öğrendim tabi. çocuk basketçi falan acayip bir karizması var, bende safın tekiyim tabi birden tutuluverdim. ama ne tutulma... balkonda elmacıyla yoğurtçuyu bekleyen adile naşit modlarına girmeler, çocuğu takip etmeler, sırf o oynuyor diye baskebola özenip küçücük boyumla basket oynamaya çalışmalar... ve hatta hatırlıyorum bir keresinde temmuzun sıcağında geçtiğim dersin bütünlemesine girdim sırf ona kopya verebilmek için. okuldan atılmayı göze alıp kopyayı verdim ama o salak dersten geçemedi, neyse konumuz bu değil.

bu leyla modum üç sene falan sürdü. soranlara "çok aşığım lan, kara sevda oldum ben" diyorum ama ortada bir şey yok. kendi kendine bir gelinlik hali yani, gitsem söylesem(aslında cesaretliyimdir düşünmedim değil) babam babasını tanıyo. al başına belayı ondan sonra uğraş dur yediğin naneyi açıklamak için. kafamdan sürekli felaket senaryoları yazıyorum:

"-ya baba tamam seviyorum dedim ama abim gibi seviyorum valla.
+hadi len gitmiş ilan ı aşk etmişsin çocuğa, ne abisi.
-evet yaptım, taş kalpli adam ne anlarsın aşktan gidiyorum ben."

ben böyle senaryolar yazıp durayım, aşık olduğumu sandığım adamın ne kadar odun bir herif olduğunu anladım. allah mı gösterdi bana gerçekleri bilemiyorum.

bir gün otobüste karşılaştık biz bunla, selamımız var eskiye dayanan sonuçta aynı okuldayız e bir de aynı semtte oturuyoruz üstüne üstlük babalar da kanka. neyse efenim konuşurken konuşurken konu gelecek planlarımıza geldi:

"platonik çocuk:ben yurtdışına gitcem ya, amerika falan düşünüyorum seneye falan. masteri da özelde yapacağım hiç kasamam kendimi devlette.
ay ne hos: ya bende istiyorum amerikaya gitmek ama ben daha çok arap medeniyetini merak ediyorum, eskiden kalma bilmiyorum neden vikivivikiviki.
platonik çocuk:hacca git o zaman!

şokkkkk!!!

o bunu dediğinde ben kendimden utandım lan resmen. nasıl yüzeysel bir adama aşık olmuştum ben. lan üç sene az mı?

ışık hızıyla bitmişti aşk sandığım beğeni duygusu.

sonra gerçekten aşık oldum başka birine, anladım aşkın nasıl bir şey olduğunu o'nu unuttum. o sadece bir yanılsamaydı benim için, ötesi yok.

geçenlerde onu yolda görünce hatırladım aslında bunların hepsini. ben onun gözlerine dik dik bakarken, gözlerime bile bakmaya cesareti olmayan bir adama aşık olduğumu sanmışım ben. kaldı ki o zamanda çok isteseydim olurdu, ama hissettiklerimden emin olmadığımı bildiğim için istemedim ve ben istemediğim için olmadı. (tabi babaların durumu da unutmamak lazım)

işte o yüzden diyorum ya "platonik aşk" denilen şey sadece bir sanma halidir. sen o aşk denilen şeyi yaşamak istediğin için kalbine hissettirirsin bu duyguyu. esas oğlan da esas kızda sensindir, aşık olduğun insan ise bu olayda etkisiz elamandır hepsi bu.