bugün
- iftara davet edilecek sözlük yazarları20
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın31
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç15
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- 2024 yerel seçimleri13
- en iyi çikolatalı gofret markası8
- manyak olmaya karar verdim21
- bir sözlük kızını sahiplenmek15
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları9
- icardi190536
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- ideal erkek fiziği anketi30
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- turgut altınok13
- ideal kadın vücudu anketi16
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl18
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi12
- anın görüntüsü8
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- akape seçmeni8
- mental bozuluğu olan yazarlar sıralı tam liste21
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- pazarda yerden sebze toplayan emekli15
- tuborg10
- sahurdayız uludağ sözlük14
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar15
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız9
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu16
- murat kurum19
- zenci bir kız evinize gelse naparsınız18
- fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı15
- karabük üniversitesi11
- en ilginç kadın isimleri12
- polat kalafat8
Pergeli Apollonius (d. MÖ 262 Perge - ö. MÖ 190, iskenderiye), Yunan matematikçi.
Zamanında çok bilinmeyen, fakat 1600 yıllarında değeri anlaşılan Yunan matematikçilerinden biri Pergeli Apollonius'tur. Eski devirlerin en büyük matematikçilerinden biridir. MÖ 267 veya 262 yıllarında, Pamfiye denilen Teke sancağının Perge kentinde dünyaya gelmiştir. Mısır'ın iskenderiye kentine giderek, Öklid'ten sonra gelen matematikçilerden dersler alarak kendini yetiştirmiştir. Bir aralık Bergama'ya giderek orada kalmış, burada matematikçi Ödemus ve eski Bergama hükümdarı Atal ile ilmi ilişkilerde bulunmuştur. Matematikçi Pappus, Apollonius'un, bencil, üne düşkün, kibirli ve gururlu birisi olduğunu yazmaktadır. Apollonius'un yaptığı çalışmalar ve buluşları onun bu zayıf taraflarını örtecek kadar kuvvetlidir. Çarpmaya ait birçok buluşu vardır. Tümü geometriye ait olan yedi sekiz kitabı vardır. Konklere ait buluşları onu şöhretin zirvesine çıkarmıştır. Birçok eserinin kaybolmasına karşın, bazı yapıtları Pappus tarafından yeniden ortaya çıkarılmıştır.
Zamanında çok bilinmeyen, fakat 1600 yıllarında değeri anlaşılan Yunan matematikçilerinden biri Pergeli Apollonius'tur. Eski devirlerin en büyük matematikçilerinden biridir. MÖ 267 veya 262 yıllarında, Pamfiye denilen Teke sancağının Perge kentinde dünyaya gelmiştir. Mısır'ın iskenderiye kentine giderek, Öklid'ten sonra gelen matematikçilerden dersler alarak kendini yetiştirmiştir. Bir aralık Bergama'ya giderek orada kalmış, burada matematikçi Ödemus ve eski Bergama hükümdarı Atal ile ilmi ilişkilerde bulunmuştur. Matematikçi Pappus, Apollonius'un, bencil, üne düşkün, kibirli ve gururlu birisi olduğunu yazmaktadır. Apollonius'un yaptığı çalışmalar ve buluşları onun bu zayıf taraflarını örtecek kadar kuvvetlidir. Çarpmaya ait birçok buluşu vardır. Tümü geometriye ait olan yedi sekiz kitabı vardır. Konklere ait buluşları onu şöhretin zirvesine çıkarmıştır. Birçok eserinin kaybolmasına karşın, bazı yapıtları Pappus tarafından yeniden ortaya çıkarılmıştır.
Büyük yunan matematikçi.
Konikler hakkında yazdığı içerisinde yüzlerce teori bulunan 8 ciltlik bir eserinin ilk 7 cildi günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserin günümüze ulaşmasında fatımiler döneminde yaşamış arap matematikçi ibn-i heysem'in büyük payı vardır. Bazı yanlışları düzelterek Kitabı arapça'ya kitab-ı mahrurât ismiyle tercüme etmiştir. Bu kitap daha sonra batı'ya aktarılıp birçok gelişmenin kapısını aralamıştır. Kitabın oxford, tahran nüshalarının yanında bir de süleymaniye kütüphanesi'nde de bir nüshası bulunmaktadır. Kayıp olan 8. Cilt yerine ibn-i heysem kendisi bir eser yazmış fakat bu yazdığı eser asırlarca kütüphanelerde gizli kalmıştır. Yanılmıyorsam batılı bir matematikçi de -yine yanılmıyorsam halley- böyle bir işe girişmiş ve 8.cildi kendince yazmıştır.
Aslında bu son ciltlerin kayıp olması biraz ilginç bir konu. Birkaç matematikçinin daha kitaplarının son ciltleri kayıp ve son ciltlerde de genellikle izlenilen metotlar ve önceki ciltlerdekinden daha girift problemler ele alınacağı söylenegeliyor. Belki de matematikçiler o son cildi hiç yaz(a)mayıp yalnızca sonrakilere bir insanın bir şeyleri çözebileceği, keşfedebileceği anlamında bir umut aşılamak için bunu yapmışlardır.
Kepler de Pergeli apollonius veya ablamyus'dan(batlamyus'la alakası yok) yararlanıp onun geometrik şekillerini astronomiye uygulayanlar arasındadır. Hocasının keşfettiği gezegenleri çember bir yörüngeye oturtamayınca bir gece aklına apollonius'un elipsleri gelir. Güneş sistemindeki gezegenlerin yörüngeleri buna uymaktadır.
Ayrıca biraz alakasız olmakla birlikte ayasofya'nın iki mimarı trallesli anthemius ve miletli isidoros da pergeli apollonius ile aynı havzanın çocuklarıdır. *
Not:
Batı'ya aktarılan "kitab-ı mahrurât"ın başında aslında ibn-i heysem'in adı yazmıyor. islam medeniyeti'yle batı medeniyeti arasındaki önemli farklardan birisi de aslında burada yatıyor. islam alimleri kitapların başına isimlerini yazmaktan genellikle kaçınmışlardır. Bunun sebebi daha sonra meydana gelecek bir böbürlenmeden, kibirden korktukları için olsa gerek diye düşünüyorum. Bu yüzden islamın bir zamanlar hüküm sürdüğü coğrafyadan çıkan eserlere bakarsanız girişlerinde kitabı yazana dair nadir şeyler bulursunuz(tabii bu her zaman böyle değildir). Bunlar daha sonra araştırılarak kime ait oldukları ortaya çıkarılır. ibn-i heysem'e ait olduğu da kitaptaki ipuçlarından yola çıkılarak bulunmuştur.
Konikler hakkında yazdığı içerisinde yüzlerce teori bulunan 8 ciltlik bir eserinin ilk 7 cildi günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserin günümüze ulaşmasında fatımiler döneminde yaşamış arap matematikçi ibn-i heysem'in büyük payı vardır. Bazı yanlışları düzelterek Kitabı arapça'ya kitab-ı mahrurât ismiyle tercüme etmiştir. Bu kitap daha sonra batı'ya aktarılıp birçok gelişmenin kapısını aralamıştır. Kitabın oxford, tahran nüshalarının yanında bir de süleymaniye kütüphanesi'nde de bir nüshası bulunmaktadır. Kayıp olan 8. Cilt yerine ibn-i heysem kendisi bir eser yazmış fakat bu yazdığı eser asırlarca kütüphanelerde gizli kalmıştır. Yanılmıyorsam batılı bir matematikçi de -yine yanılmıyorsam halley- böyle bir işe girişmiş ve 8.cildi kendince yazmıştır.
Aslında bu son ciltlerin kayıp olması biraz ilginç bir konu. Birkaç matematikçinin daha kitaplarının son ciltleri kayıp ve son ciltlerde de genellikle izlenilen metotlar ve önceki ciltlerdekinden daha girift problemler ele alınacağı söylenegeliyor. Belki de matematikçiler o son cildi hiç yaz(a)mayıp yalnızca sonrakilere bir insanın bir şeyleri çözebileceği, keşfedebileceği anlamında bir umut aşılamak için bunu yapmışlardır.
Kepler de Pergeli apollonius veya ablamyus'dan(batlamyus'la alakası yok) yararlanıp onun geometrik şekillerini astronomiye uygulayanlar arasındadır. Hocasının keşfettiği gezegenleri çember bir yörüngeye oturtamayınca bir gece aklına apollonius'un elipsleri gelir. Güneş sistemindeki gezegenlerin yörüngeleri buna uymaktadır.
Ayrıca biraz alakasız olmakla birlikte ayasofya'nın iki mimarı trallesli anthemius ve miletli isidoros da pergeli apollonius ile aynı havzanın çocuklarıdır. *
Not:
Batı'ya aktarılan "kitab-ı mahrurât"ın başında aslında ibn-i heysem'in adı yazmıyor. islam medeniyeti'yle batı medeniyeti arasındaki önemli farklardan birisi de aslında burada yatıyor. islam alimleri kitapların başına isimlerini yazmaktan genellikle kaçınmışlardır. Bunun sebebi daha sonra meydana gelecek bir böbürlenmeden, kibirden korktukları için olsa gerek diye düşünüyorum. Bu yüzden islamın bir zamanlar hüküm sürdüğü coğrafyadan çıkan eserlere bakarsanız girişlerinde kitabı yazana dair nadir şeyler bulursunuz(tabii bu her zaman böyle değildir). Bunlar daha sonra araştırılarak kime ait oldukları ortaya çıkarılır. ibn-i heysem'e ait olduğu da kitaptaki ipuçlarından yola çıkılarak bulunmuştur.
güncel Önemli Başlıklar