aile ve ogrencilerin buyuk bir ümitle bekledikleri an.
hala sinav kagidi ya da fotokopi paralarinin bile ogrencilerden toplandigi varsayildiginda en guzelinden utopiadir.
parasız egitim ancak temel egitim seviyesinde mumkundur.bu konu turkiye de cok tartısılıyor ama insanlar nedense ayakları yere basmayan utopik seyler soylemekten cok hoslanıyorlar, hayal dunyasında yasıyorlar. universite seviyesinde parasız egitim akılcı yaklasımla mumkun olmayan birseydir, cunku yuku sokaktaki ilgisiz-alakasız vatandasa biner. universitelerin egitim kalitesini egitim bicimini ozerkligini tartısabilirsiniz,bu konuda yapılması gereken birsuru sey var. bizim sorunumuz genc nufusumuz itibarı ile issizlik sorunudur. herkes universite okumak zorunda degil.bu batıda da boyledir. batıda herkes universite seviyesinde egitim almaz, yasamsal bir zorunluluk degildir. temel egitimden sonra bir ise girer ve hayatını kazanacak kadar para kazanır. makinelesmesini tamamlamıs endustri toplumu olmanın avantajı.is bulmak cok fazla sorun olmaz. batıdaki issizlik kavramsal olarakta bizden farklıdır. yeterliligi varsa ve egitim almak isterse parasını oder, hosuna giden bir bolume severek isteyerek kaydolur. batıda universite egitimi almak masraflıdır, pahalıdır.sen batı ulkelerinden daha mı zenginsin de boyle birseyin parasız olmasını bekliyorsun. parasını odeyerek egitimini, basarılı olursa da lisansını alır. bizde genclik secim yaparken severek degil de hangi bolumu okursam issiz kalmam, para kazanabilirim diye secim yapıyor. bugune kadar dersanelere yatırılan paralar eger ki uretim yatırımı olarak yapılsaydı bugun genclik bu kadar issizlik sıkıntısı icinde olmazdı. bosuna dershanecileri zengin ettiniz, dunyanın parası havaya savruldu. bugun universite bitiren de issiz. dedigim gibi universite egitimi gencligin gelecegi acısından tek kapı olmaktan cıkarılmalı. universite secme sınavı sistemi zaten buyuk rezillik, sacmalık.eger sen vasat seviyede zekaya sahip bir insansan ve universite okumak istiyorsan kusura bakma ama para vereceksin. eger ortalamanın ustunde isen bir yetenek bir pırıltı tasıyorsan gelecek vaadeden biriysen burs verilir ve o bursla sıkıntı icine dusmeden universite egitimini tamamlarsın. eger hem vasatsan hem de universite egitimi almak istiyorsan kusura bakma ama para odemek zorundasın. bu parayı ailen mi karsılar sen mi calısıp karsılarsın o senin sorunun.en buyuk sorunumuz issizlik.is olduktan sonra insanlar calısıp okurlar. burada sorun issizlik sorunudur. batıda bircok genc hem calısıp hem de okuyor. bizim insanımız bir tuhaf, universiteyi bitirip-erkekler icin-askerlik bitene kadar ailen bakıyor sana.25 yasına kadar uretimin icinde degilsin zaten. batılı genc anası babası zengin olsa bile 16-17 yasında calısma hayatına baslıyor. cunku biliyor ki ailesi onu 18 inden sonra kapı onune koyabilir. basının caresine bak diyebilir.ama bizim cocuk ruhlu milletimiz bunu anlamıyor. evde anne-baba harclık versin, yemek versin, universite bedava olsun sen gel 25 yasına, nerede o bolluk.bir insan 25 yasına kadar tuketici olur mu?oyle akıldısı bir toplum duzenine sahibiz ki 10-12 yasındaki okul cagındaki cocukları cırak olarak calıstırıyorlar,20-22 yasına gelmis esek kadar adamlar universite okuyorum bahanesi ile uretimden uzak... "mufredat agır ama" diyenler cıkabilir,o zaman mufredatın yeniden duzenlenmesi gerekir. universitelerin yenibastan organizasyonu sart. universite egitimi eziyet olmaktan cıkmalı. ustelik bu libosluk falan degil gercek, gencleri kim nasıl dolduruyor anlamıyorum. yanlıs giden seylere duydugunuz hıncı yanlıs yerlere kanalize ediyorsunuz. soyle ornek vereyim, diyelim ki trafik sıkısık ve sen tıklım tıklım dolu bir otobuste ayakta yolculuk ediyorsun. trafik ilerlemiyor ve sen otobusun penceresinden bakıyorsun hemen yanda arabada adamın biri kurulmus arabasına.ona hınc duyuyorsun bu ozel arabalar olmasa trafik boyle sıkısmazdı otobus daha rahat olurdu diye dusunuyorsun.ama sorumlu olan o adam degil.bir de soyle dusun neredeyse sehirlerarası bir otobusun konforuna sahip bir belediye otobusunde yayılmıssın koltuga gazete okuyorsun. trafikte sıkısık falan degil,yag gibi akıyor. herhalde bu durumdayken yanında giden luks arabadaki adama hınc duymazsın. kapitalizm iste bunu sana verir. yani meselenin kapitalizmle-liberalizmle ilgisi yok. mesele sadece uretim ve altyapı-duzen sorunu. ayrıca bu sosyal devlet kavramı niye bu kadar somuruluyor.sen yarın ne yiyecegini bilmezken hangi cesaretle bes altı tane cocuk yapıyorsun. hani o sabiler dogmus bir kere onların bir sucu yok ama sen nasıl bu cocuklar yarı ac yarı tok ustte yok basta yok egitimsiz buyurken nasıl sikin tasagına denk gezebiliyorsun. turkiyenin nufusu bugun yetmis kusur milyon degil de kırk milyon olsaydı cok daha rahat daha yuksek standartta yasardık. batıyı kıyas aldıgımızda evet avrupa sosyal devlet anlayısı itibarı ile amerikadan ondedir. nufusun ve dogurganlıgın azalması sebebi ile cocuk yapmak ozendiriliyor. cocuk adedine gore ekonomik yardım yapılıyor ama amerika bu konuda hic taviz vermez.sen diyelim ki bir kadınla beraber oldun ve kadın hamile kaldı.sen olayı-kadını unuttun, eglendim yanıma kar kaldı diye dusunme. kadın da diyelim ki cocugu dogurmaya karar verdi. cocugu dogurur ve babası bilmem kim deyip senin adını verir. seni mahkemeye davet ederler, hemen bir dna testi yapılır. cocugun senden oldugu oldugu ortaya cıkarsa o cocuk resit olana kadar nafakasını karsılayacaksın. cocukta,engel bir durum yoksa, yani kadın uyusturucu bagımlısı dengesiz biri degilse annesinde kalır.sen kadına bakmak zorunda degilsin ama cocugun bakımını ustlenmek zorundasın. kadın gitsin calıssın. adamlar nasıl bogurup aglıyorlar biliyor musun mahkemede. ben simdi ne yapacagım, ben kendimi ancak gecindiriyorum,bu cocugun masrafını nasıl karsılayacagım diye. mahkemenin mantıgı cok acık "sikini rahatlatırken dusunseydin oglum" diyor. adamın bitarafından kan alırlar, oyle kolay mı o isler. bizim memleketin adamının dunyadan haberi yok.gelip gidip evdeki kadının üzerine çökerken kimse dogum kontrolunu dusunmuyor.o isi yaparken de aklına gelse ya sosyal devlet, parasız egitim. memlekette hırsızlık kurumlasmıs. hukuk diye birsey yok. suclu kim.?kapitalizm.yok ya..herkes ucuz populizm pesinde.yok halk eziliyormus yok sosyal devlet neredeymis, yok herkese parasız egitim olsun, bedava ekmek dagıtalım, nasılsa kapitalistler bizi somuruyor,bir sekilde telafi edilsin, sosyalizm gelecek dertler bitecek masalları..
üretim araçları burjuva tekelinde olduğu sürece, bir kesim zenginleşirken, diğer kesim o kadar yoksullaşacaktır. hala 5-6 çocuklu aile muhabbeti yapılıyor. batıda neden çok çocuklu aile yok? gelir seviyesi ve aldığı iyi eğitimden olmasın sakın? işte bu kapitalizmin sınıflı toplumunda görülebilecek bir durum. halk diliyle zengin-fakir muhabbeti. parasız eğitim, özel mülkiyetin olduğu, artı değerin tavan yaptığı, sermayesi olmayanı yoksullaştıran kapitalizmde mümkün değildir. ve o kapitalizm tasfiye edilmedikçe gerçekleşemez, her ne kadar birileri kendini tüsiad'ın sözlükteki temsilcisi olarak görüp, tüm bunları masal olarak nitelendirse de.

not: batıdan kasıt anadolunun batısında kalan kısmıdır. hani ege denizi var ya hah işte orası.
"batıda neden çok çocuklu aile yok? gelir seviyesi ve aldığı iyi eğitimden olmasın sakın?"

sen kendi dediginle celisiyorsun en basta, onlar "kapitalist" ulke degil mi.?
onlar yoksul ulkeleri somurerek zengin olmuyorlar, zengin ve guclu oldukları icin
azgelismis ulkeleri o ulkelerdeki isbirlikcileri aracılıgı ile somuruyorlar.
adam ol da somurtme kendini.sen bir idealden bahsediyorsun,ben gerceklerden.

edit.sen simdi de kıvırmaya basladın,doguyu-batıyı sasırdın.
eger kastettigin turkiye ise istanbul un kenar semtlerinin-varoslarının sokakları da bocek gibi cocuk kaynıyor.
anlayıs-kultur itibarı ile bu ulkenin dogusu ile batısı arasında pek fark kalmadı,tasra buyuksehirlere yıgıldı zaten.
universite seviyesinde parasız egitim akıldısı ve sacmadır.
parasız egitim ancak temel egitim seviyesinde vazgecilmez bir haktır.
eger ben sana resit bir insan olarak ekonomik degeri olan
hayatını kazanacagın bir bilgi veriyorsam-ogretiyorsam onun maddi
karsılıgını almak da hakkımdır.devlet universite egitiminden elini
cekmelidir.universiteler paralı olmalıdır.devlet kanun duzenleyip
yuzde 20-25 vs. kontenjanın burslu ogrencilere ayrılmasını zorunlu
tutmalıdır.bu konuyu ayrıntılı olarak private sozlukte
"tum universiteler ucretli olmalı" baslıgı altında isledim.
bir daha buraya tasımayayım.
anayasanın 42 maddesinin amir hükmüdür.
1973 tarih ve 1739 ssayılı MEB kanununa göre;
1.okulöncesi eğitim paralıdır.
2.ilköğretim devlet okullarında parasızdır.
özel ilköğretim okulları özel tv kanalları gibi 42.maddeyi kendilerine benzetmişlerdir.
3.ortaöğretim devlet okullarında parasızdır.ancak istenirse paralı hale getirilebilir.
4.yükseköğretim kurumları paralıdır.
"bir copcunun bile" diye cumle kuran bedavacı zihniyetin utopyasıdır.
kisilik hakları bazında bir copcu ile bir profesor esittir.
universite mezunu bir copcu de olabilir,copculuk horgorulecek
asagılık bir durum degil.universite sınavında binlerce yoksulu tekmeleyerek
uste cıkmaya calısırken yoksullar umrunda olmuyor.insanların "atları da vururlar"
filmindeki gibi yarıstırılması hosuna gidiyor anlasılan.onun icin kimse bana
yoksullara universite kapısı kapanıyor diyerek duygu somurusu yapmasın.
herkes profesor olmak istiyor anasını satayım.
herkesin profesor oldugu toplumda copleri kim toplayacak?
-devlet üniversitelerinin içi boşaltılıp kaynaklar özel üniversiteler akıtılmasın.

-sınır dışı operasyona verilen milyon dolarlar biraz da eğitime verilsin.

-dünya sıralamalarında bir çok sosyal harcamada sonlarda bulunan ülkemiz, silah alımında falan zirveye oynmasın.

-zengine daha çok vergi koyulması yoluyla adaletli bir vergi sistemi geliştirilip, kaynaklar eğitime, sağlığa ayrılsın. mesela seçim öncesinde hükümet, medya desteği almak için aydın doğan'ın petrol ofisi için yarı yarıya vergi indirimine gitmesin.
.

isteyenlerin buna benzer önerilerle birlikte istediği eğitim biçimi. yani öyle kimse ayakları havada, serbest atış yapmıyor.
eğitimin hak olduğunu, cüzdanlara sığmayacak kadar büyük olduğunu hatırlatan önerme.
bir nevi burslu eğitimi çağrıştırır.sınavlara girip belli seviyeye geldiğinizi kurum farkedince size burs imkanı sunar.sizde parasız eğitim dediğimiz lüksten faydalanırsınız.
hangi solcuyu çevirsen ne istiyorsun diye papağan gibi tekrar ettiği kelime. e kardeşim bu ülkede her öğrenci öğrenim kredisi alabiliyor. kredi almayan da %100 ücretsiz başbakanlık bursu alıyor. sen daha neyin derdindesin? parasız eğitimden kastın nedir? üniversiteler zaten parasız. yılda 300TL falan anca bi para ödüyorsun. 300/12=25 TL. aylık 25TL'ye okul paralı mı yani şimdi?

hadi eğitim "parasız" oldu diyelim kirayı, yol masrafını, sigara masrafını (solcu sigarası) ne yapacaksın? aylık kira zaten 200-500 arası bişey. bütün derdin 25 TL'mi kardeş? yani şimdi solcu geçinen kardeşler anladık protesto edecek bişeyler arıyorsunuz anladık ama daha mantıklı şeyler bulun ya. hem de eskidi artık parasız eğitim muhabbeti. gerçi sen de haklısın eylem meylem ayana götürmek için fırsat kolluyorsun solcu hatunları sen de haklısın kanka. ama artık midem bulandı sizin zırvalarınızdan. liseliden yeni gelmiş solcu piçler sizi.
Bunu istediler diye dokuz aydır f tipi hücrelerde yatanlar var. ferhat tüzer ve berna yılmaz adındaki gençler gibi. Üstelik mahkeme dün davayı 6 ay sonraya attı. Berna ve Ferhat parasız eğitim istemenin bedelini f tipi hücrelerin havasını soluyarak geçirecek epey bir süre daha.

Adana da bir myo. Bazı sınıflar klimalı. Parayı veren düdüğü çalıyor ve hoooop klimalı sınıfa terfi ediyor. Klimalı sınıf parası 30 tl.
Koskoca okulun koskoca müdürü soruyor üşüyoruz diyen öğrenciye : " sen para verdin mi? "
Daha bu sabah haberlerde izledim.

Sen para verdin mi?
Ne demek sen para verdin mi? Ben müşteri, sen tacir değilsin ki sana para vereyim.
Öğrenciyim, müdürsün.

(bkz: Eğitim haktır satılamaz)
türkiye'de ayıp, günah ve de yasak olan şey.
hapishane konusunda:
birine tecavüz etmek 6 ay, parasız eğitim istemek 4 yıldan başlıyor bu ülkede.

not: istatistikleri kafadan atmadım. inanmazsanız kendiniz de araştırabilirsiniz. üstteki bilgiler; gayet ciddi ve inanın ki, doğrudur.
(bkz: 2011 2012 üniversite harçları/#13090688)
anayasal bir haktır, suç değil.
http://www.radikal.com.tr...10.2011&CategoryID=42
Olduğu iddia edilen, aslında var olmayan , neden ona buna para veriyoruz denildiğinde devletin parasının olmadığı söylenilen şeydir. Devlet dağdan inene 5.000 TL vereceğim demeyi biliyor ama...
Anayasal haktır. Öğrencileri müşteri gibi gören sisteme öğrenciler parasız eğitim talebiyle karşı koyar.
istenmesi halinde bedavadan 8 yıl 5 ay hapis cezası verilir adama.
*
http://www.odatv.com/n.ph...yil-5-ay-hapis-0706121200
(bkz: rüyanda görsen inanma)
(bkz: maaşlı eğitim)
: görsel
Bugünlerde gündemdeki meseledir.
Parasız eğitim isteyen öğrencileri tutuklatan bir başbakanın şimdilerde üzerinde çalıştığı konu.
devletin sağladığı eğitimdir.

bir çok avantajlarının yanında dezavantajları da mevcuttur.