bugün

kişi, kurum ve kuruluşların mevcut şart ve kurallarını değiştirmedikçe gelirlerinin artmaması durumudur.
türkiye için risk olarak dile getirilmektedir.
--spoiler--
Türkiye’de “Kişi Başı Milli Gelir” 2007 yılından bu yana 10 bin dolar dolayında. Hükümetin hazırladığı Orta Vadeli Program’a (OVP) göre 2012, 2013 ve 2014 yıllarında da 10 bin dolar dolayında kalacak. Böylece 8 yıl boyunca “Kişi Başı Milli Gelir” 10 bin dolar seviyesinde seyredecek. Ekonomi dünyasında “10 bin dolarda tıkanıp, rehavete girmek”, “Orta Gelir Tuzağı” olarak adlandırıyor. Bu arada hükümetin hedefi 2023 yılında 25 bin dolar kişi başı milli gelir rakamına ulaşmak.
--spoiler--

aslında kişi başı milli gelirin yıllarca aynı kalmasına ragmen ekonomik verilerin artması, gelir düzeyinde eşitsizliğin yansımasından başka birsey değildir. yoksul-zengin arasındaki ucurumun arttıgını, yoksulun daha yoksullaştıgını, zenginin daha zenginleşmesidir.

ticari anlamda eteklerin düşmesinin sebebi kısaca halkın alım gücünün düşmesidir.

e tabe üretim yok, ithalat fazla.

bir ton bugday karşılığı olarak steve amcam iphone'un anca kapagını satardı bize ki saolsun koç'larla işbirliği yaparak daha uygar(!) bir biçimde bize daha farklı bişey sokuyor.
geldiği gibi giden gelirdir. yani türkiye'de orta gelir ise, gol olmaz.
kişi başina düşen milli gelirin belirli bir seviyeye gelip bir türlü o seviyeyi aşamamasi durumudur.günümüzde ülkemizde de görülmekte olan bir durumdur.bu seviyenin aşilmasi için ekonomi politikasi olarak;katma değeri yüksek ürünler üretip ihraç etmeli,dünya piyasalarinda rekabet gücü yüksek olan ürünler üretmeli ve belkide en önemlisi teknoloji tüketen değil üreten bir ülke olmamiz gerekir.
iktidarların vatandaşta stalinin tavuğu psikolojisi yaratma arzusunun delilidir.
undp türkiye mukim temsilcisi ve bm türkiye mukim koordinatörü kamal malhotra şöyle tanımlamış: emek yoğun alanlarda rekabet gücünüz azalmıştır. zira vietnam, bangladeş, çin gibi ülkelerde işçilik daha ucuz. katma değeri yüksek ürünlerde ise insan kaynağına, ar-ge, inovasyon gibi şeylere yeterince yatırım yapmamış olduğunuzdan rekabet gücünüz zayıftır. yani üretim zincirinin en altı ile üstü arasında sıkışıp kalmışsınız.

yüksek katma değeri olan ürünlerin ihracatı aşağıya doğru bir eğilim gösteriyor. oysa orta gelir tuzağı'ndan ancak ihracatta yükseliş varsa çıkabilirsiniz".

Anlamadığım nokta şu. insanlar Türkiye son 10 yılda çok iyi büyüdü diyor. Ancak son 10 yıldaki büyüme oranı son 50 yıldaki büyüme oranında pek farklı değil.
Yüzde 5'lik bir büyüme BRiCS standartlarında değil" diye ilave ediyor. Çin yüzde 10'u, Hindistan yüzde 8-9 oranlarını görmüş. "Şimdi Hindistan yüzde 5-6 büyüme oranı yüzünden halinden hiç mutlu değil. Oysa Türkiye yüzde 5'i yeterli buluyor. Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırırsanız öyle tabii ki" diye konuşuyor.
http://sosyal.hurriyet.co...k-karni-orta-gelir-tuzagi
Gelişmekte olan ülkelerin içine düşebileceği tehlikeli bir durum olarak nitelendirilir.
--+18--

bu soktuğumun kavramını bizim devlet yanlış anlamış olmalı. sürekli bizi tuzağa düşürüyor ırzını siktiklerim ama kavram aslında başka bir şeyi anlatıyor. bakın hiç böyle küfürlü entry yazmıyordum ama dayanamıyorum artık. akp'ye oy veren anadolu çomarları bundan sonrasını okumasın lakin buradan sonra yazacaklarım onu değil analarını ilgilendiriyor.

düşük gelirli de zaten para yok devlet vergi alamıyor, yüksek gelirliden devlet zaten vergi alamıyor. bir cami yaptırıyor, yandaş oluyor ve vergi ödemiyor. zaten güçlüyse devlet ağzını açamıyor.

ama ben ve benim gibi orta gelirli vatandaşlar sürekli sikiliyoruz! asgari ücrete zam yapıldı, ceremesini biz çekiyoruz.

https://eksisozluk.com/entry/57415328

alkol, tütün ürünleri ve elektriğe de zam yapıldı.

köprü ve otoyol ücretlerine zam geldi;

https://eksisozluk.com/entry/57464223

taşıt vergilerine zam geldi;

https://eksisozluk.com/1-...otv-zammi--4175556?a=nice

alkol tütün zam geldi;

https://eksisozluk.com/entry/57367547

elektriğe de zam geldi;

https://eksisozluk.com/1-...rik-zammi--5003830?a=nice

biz uludağ sözlük yazarları bunlarla pek ilgilenmediğimiz için ekşiden link verdim. biz vurduran kızlara, ilk buluşmadan bilmem ne yapan kızlara bakalım amk.

sikiliyoruz eyyy millet! sürekli bize giriyor.

nasıl tepkisiz bir millet olduk ulan?

3 şeritli yolda 1 şerite adam arabayı park edip gitmiş, 2nci şeritte ise yine araba part etmiş şoför içinde oturuyor, 3ncü şeritten trafik zor zar akıyor, kimse kornaya bile basmıyor.... bu nasıl tepkisizlik hali amk? hiç mi hakkınızı aramaz sesinizi çıkarmazsınız lan siz?

akp oy veren geri zekalı güruhü, şimdi memnun musunuz? ülkenin anası sikildi ulan, orospu çocukları. chp başa gelse, başına da bir boktan anlamayan ben geçsem, ülkeyi karı kızla sevişirken, sarhoş sarhoş yönetsem daha iyi yönetirim piçler. bir oyunuz varsa bana verin ya da vermeyin amk. sizden oy alsam ben utanırım. bana 1 tane aklı başında insanın oyu gelsin sizin gibilerin 1 milyon oyu gelmesin. pis anadolu çomarları sizi.
Ülkenin geçmişte nasıl bir ıktısatla yönetildiğini bilmeyen ağzı bozuk yazar beyanıdır.

Bu ülke akp hükümetinden önce de senin sol hükümetinin koalisyon ıktıdarlıgı zamanında neler çekti biliyormusun? Faiz % 80 di. Enflasyon % 80 di. Peki şimdi kaç % 10 altında.
E şimdi dıyeceklerkı; enflasyon hesaplaması rağbet görmeyen; soba borusu, Pink ponk topu gibi malzemeler üzerinden yapılıyor. Her zaman öyle yapılıyordu baboo.

1990 larda sofranda iki çeşit yiyeceği görmen, kayfaltıda üç çeşit görmen lükstü. Oysa şimdi " anın görüntüsü " fotolarına bakın şaşırırsınız.
1990 lar ve 2000 li yıllarda bir buz dolabı, çamaşır makinası almak için asgari ücretli en az bir yıl yemeden, içmeden calısmalıydı.
Oysa aynı eşyayı şuan iki maaş la alabilmektedir. Yine elbise çeşit ve kalitemızde bu kadar değildi. 5 kişilik bir ailenin giyeceği şimdiki bir öğrencinin giyecği kadar yoktu.

Yani bu bir sağ hükümet sayesinde oldu. Türkiye alt yapısını hemen hemen tamamladı. Lakin etrafı ateş çemberine döndü.

Türkiye de en büyük sorun iktisadi sistem dir. Yani bir iş sayesinde zengin olan patronun aynı işi yapan işçilerinin gelısememesidir.
Buda dünyadaki tekelleşme ve faiz sistemiyle alakalıdır. Sermaye nerde ucuz iş gücü ve üretim varsa oraya yerleşiyor. Devletlerde bu sermayeyi çekmek için fakire sağlamadığı iyiliği onlara sağlıyor ve ücreti ucuz tutuyor.

Yani akp ye oy verenler kime vermelılerdı oyunu o zaman? Geçmiş tecrübesi ssk yı batırmak olan Kemal e mi? Yapmayın Allah aşkına. 10 kg yi kaldıramayan birinin 100 kg yi kaldırabılıceğine inanmak budalalıktır.
Ha mesele kurt yiyeceğine it yesin ise, oda görecelidir.
bu kadar uzun yazilara gerek yok.

basitce ornek vereyim ben. memurum ben misal. bana 6.85 oraninda zam verdi. ortalama 150 lira yapar. sigaraya 1 ile 1.5 lira arasi zam koydu. elektrige de yuzde 10 zam koydu. yani aylik ortalama 60 lirayi sadece elektrik ve sigaradan benden geri aldi. yilin 7. ayindan itibaren de vergi dilimi deyip aylik minimum 50 lirada ordan kesecek. daha fazla hesaba sanmiyorum gerek olsun daha ne kadar somut anlatilabilir.
Türkiye'nin 4-5 yıldır içinde olduğu durum.
ihtiyarları beden gücü gerektirmeyen işlerde istihdama çağırmak faydalı olabilir. çözümün kendisi olmasa da, çözüme katkı sağlayabilir. yaşlı kurtların deneyimi ile genç beyinleri iş dünyasında doğrudan bir araya getirmeli.
oldukça saçma bir argüman. ulan bunun nesi tuzak. milletin geliri artmış ki orta gelir olmuş ne var bunda? esas tuzak düşük milli gelirdir. bu arada bu kavram neden gelişmekte olan ülkeler için geçerli?
türkiye ekonomisinin 7500 dolar ile düşük gelir sınıfına geçerek kurtulduğu tuzak.

artık orta gelirli bile değiliz hamdolsun.
görsel