bugün

adcılık. (bkz: nominal)
felsefede genel kavramları gerçek saymayıp birer addan ibaret bulma akımı.
ortaçağ felsefesinde bir akım. bu akıma göre genel kavramlar, bireysel şeylerin sadece adlarıdır. ortaçağa realistlerinin tersine, genel kavramların bağımsız olarak varolmadıklarını, sadece isimler, kelimeler ya da soyutlamalar olduklarını söylüyorlardı. bu nesneleri birincil, kavramları da ikincil olarak tanıyorlar demektir. bu anlamda nominalizm ortaçağda materyalizmin ilk ifade edilişiydi.
nominalizm , bilindiği üzere ortaçağ felsefesinin en tartışmalı konularından birisidir . çünkü tümellere yönelik bakış açısı bir çok düşünür tarafından farklı yorumlanmıştır.nominalizmle birlikte kavram realizmi ve konseptüalizm de bu tartışmalı konunun diğer görüşleridir. nominalizm , platon felsefesine karşıttır temelde. çünkü platon idealar öğretisiyle kavramların gerçekliğinden ve dolayısıyla da görüngüler dünyasına tekabul eden nesnelerin ise bir gerçekliğinin olmadığından söz ediyordu. o meşhur mağara alegorisinde de tastamam bu konuları işliyordu. (devlet adlı yapıtında)

o halde nominalizm yani adcılık öğretisi , kavramların sadece ağızdan çıkan birer ses olduğunu ve gerçekliğinin bulunmadığını savunmak durumundadır . çünkü teker teker nesnelerin gerçekliğini savunuyor . bu da nominalizmi , idealizme karşıt bir görüş olarak konumlandırır.
hatta kilisenin resmi öğretisini eleştirmek için roscelinus adında bir filozof nominalist bir bakış açısıyla şu meşhur sözü de söylemiştir:
"kilise ağzımdan çıkan bir ses sadece" . buradan çıkan sonuca göre de adların kavram olarak bir nesneyi ifade edemeyeceğidir, anlamamız gereken . çünkü adları o nesnelere koyan bizizdir der nominalistler , bunu değiştirirsek o nesne başka bir isimle anılabilirdir . o halde isimlerin , kavramların değişebileceği gibi de bir sonuca varırlar.nesne ise isimden bağımsız olarak hala aynı nesne olacağından ötürü gerçek olan nesnelerdir derler.
Genel kavramları gerçek saymayıp birer addan ibaret bulan öğreti... Nominalizme göre genel kavramlar(tümeller), bir takım seslerden başka bir şey değildirler, bunlar insanların düşünce biçimlerine yakıştırdıkları birer addır ve hiçbir gerçeklikleri yoktur.
XI. yy da Compregne papazı Rascelin tarafından ortaya atılan bu düşünce kiliseyi büyük bir ölçüde etkiledi. Çünkü bütün dinler temel kavramlar üzerine kuruluydu ve bu düşünce böylece dini gerçek saymıyordu. Bu yüzden orta çağ boyunca nominalizmi savunan kişiler ve buna karşın genel kavramlarının gerçek olduğunu savunan “gerçekçiler”arasında kavgalar, tartışmalar olmuştur.
Platoncu ve Aristotelesçi gerçekçiliğin bağnaz dinsel inançlarla bir arada düşünüldüğü orta çağda nominalizm dinsel sapkınlık olarak nitelendirildi. Ama dinsel sonuçlar bir yana, nominalizm, Platoncu gerçekçiliği düşünmenin ve genel terimler kullanarak konuşmanın ön gerçeği olduğu savını reddeder. Öte yandan Aristotelesçi gerçeklik kabul edilmiyor gibi görünse de Thomas Hobbes gibi ılımlı düşünürler tikeller arasında bazı benzerlikler olabileceğini ve bunları tanıtlamak için genel bir sözcüğün kullanılacağını yoksa konuşma ve düşünmenin olanaksız olduğunu ileri sürerler
Adcılık her ne kadar düşünmeyi ve konuşmayı zihinsel imgeler ya da dinsel terimler gibi simgelerle açıklıyorsa da düşüncenin simgelerin doğru kullanımının ötesinde kalan yanı adcılığı bir tür kavramcılığa yöneltir. Bu nedenle kavramcılık arasındaki fark açık seçik belli olmaz.
genel kavramları gerçek saymayıp birer addan ibaret bulan öğreti.
ortaçağda materyalizmin ifade edildiği ilk materyalist akımdır. nominalistler kavramları insan düşüncesinin ürünleri olarak görüp onları şeylerin düşünsel kaynağı olarak değil; nesneyi birincil kavramı ikincil olarak belirlediler. kendilerinden önce var olan realistlerden farklı olarak bu akımın öncüleri nesneyi birincilleştirerek materyalizm adına büyük bir adım atmışlardır.
(bkz: nominal gdp)
bunu okuyacak olan herkesin içinde bulunduğu kavramdır.
''şey''lerin zihinde ve zihnin dışında kendiliginden veya tecrübenin mahsulü olarak mevcut olmadıklarını, bunların
birer hayalden, isimden, kelimeden ibâret oldugunu ileri süren felsefi görüs.
realizm in karşıtı bir fikir akımıdır.
nominalizm e göre hiçbirşey objektif olamaz.
Orta çağda hüküm sürmüş bi akım.
Realizmin zıttıdır.
Latince'de "ad" kelimesinin karşılığı olan "nomina" sözcüğünden türetilmiştir. genel olarak bütün varlıkları birer isim ve sese indirgeyen görüşlerin genel adıdır.

Daha açık bir ifadeyle, cins ve türle­rin (tümellerin), genel kavramların ne aslın­da ve ne de zihinde hiçbir varlığının olma­dığını ve bunların birer addan ibaret oldu­ğunu savunan görüşlere bu ad verilir. Bu görüşe göre genel fikirler yoktur; ancak bir takım işaretler, adlar vardır; bu sebeple de kavramların hiçbir gerçekliği yoktur. Bu anlayışla nominalizm, kavramların temsil ettikleri şeylerden ayrı olarak birer gerçek­liğe sahip olduğunu savunan realizme karşı ve zıd bir görüştür.
Ortaçağda kiliseyi sallayan öğreti. Adcılık. Varlıklar yalnızca bir isme, bir sese indirgenir. Tümellerin zihinde bir karşılığı yoktur. Realizmin tamamen zıttı denilebilir. Dinin toplum üzerindeki otoritesini oldukça sarsmakla beraber realizmle büyük kavgalara girişmiştir. Sonra bir grup adam çıkıp "Küllî kavramla­rın bir realitesi vardır, ancak bu realite fert­lerin kendisinde bulunur, fertlerin dışında kavramlar ayrıca mevcut değildir" demiş (bkz: conseptualistler) ve nominalizme daha yakın bir uzlaştırma olsa da kavgayı bitirmek noktasında başarılı olmuştur.
https://www.youtube.com/watch?v=xz0UApnPJuo

müslüm babanın çürüttüğü akımdır!
genelin varlığını reddederek tekili mutlaklaştırmaktadır.