bugün

Hislerin en yoğunudur belki de.
Yaşama sıkı sarılmama neden olan duygu. Ama artık nefret bile edemiyorum. O duyguyu bile kaybettim. Ya ben hiç oldum yada nefret ettiklerim.
Yük olan duygudur. En az aşk kadar güçlüdür, aklınızdan çıkmaz; adeta bir kambur gibi taşırsınız sırtınızda.
kalbe akıtılan en tehlikeli zehirdir. önce sevgiyi öldürür sonra sizi. Bu zehir kalbe bir kez damladı mı geri dönüşü yoktur artık. yavaş yavaş zapt eder düşüncelerinizi, kalbinizi ve ardından bedeninizi.

saçmadır nefret etmek. Belki düşünmeye bile değmeyecek birine kalbinde yer vermektik. Onun canını acıtmak isterken kendi canını yakmaktır. kabullenememek belki de hazmedememektir.

gereksizdir nefret etmek. kalbe yüktür, huzursuz eder insanı. En olmayacak zamanlarda akla düşer her şeyi mahveder. insanı dalgın, Melankolik bir ruh haline sürükler. mutsuz eder.

yani acı verir nefret etmek.
içini acıtan, kalbini yakan bir kişiye duyulan güçlü bir duygudur , zamanla biter ve bitince nefret bile etmemek durumu olur sonunda huzur kalır ..
nefret etmeyin çünkü nefret ettiğiniz şeyi daha fazla düşünmenize neden oluyor bu da sizi daha çok sinirlendiriyor.
sadece serbest bırakın hem yaşamımız nefret edecek kadar uzun değil.
insanın içinde en baskın duygudur.
Fena değildir. Olmalıdır da.
Örneğin, Hitler ve benzerlerinden nefret ederim. Keza Stalin ve benzerlerinden de... Polpot gibilerden, terörden ve teröristlerden.
Velhasılı kelam nefret bazen, çok iyidir.
Satanist düşüncenin aksine, insanlığın gelisimine engel olan temel taş.
nefret etmek diye bisey yoktur aslinda cogunlukla bi anlik sinirin ve kalici kirginligin disari yansimasi olarak nefret ediyorum dersin.yada nefret etmek var da olabilir ama bu kadar kolay hissedilemez. nefret etmekten bahsediyoruz kolay is değil.
Bu öyle bir duygudurki aşktan şüpheden inançtan bile güçlüdür neredeyse kolay kolay olmaz asil nefreti hissettiginizde anlarsiniz caninizin acimadigini sadece onu mahfeymek size yasattigi duygulari tatmasini istersiniz leoparin avladigi hayvanin kanini icerek susuzlugunu nasil gideriyorsa aynisi olursunuz cesaretiniz en ust seviyededir bir ordunun ortasinda bile olsa nefretiniz gozu kapali kosarsiniz hicbir insan korkutamaz sizi tum akliniz bedeniniz ona planlanmistir beyniniz nefesiniz hayatiniz artik o nefrettir vucudunuz sadece nefrete prooglanmistir siz artik yok olmusunuz ve sadece nefret vardir o inkikam gününü öyle bir beklersinizki yavrusunu bekleyen anne gibi ve bir sinek kadar acizsse nefretiniz ve siz ona dokundugunuz anda en sevdiginiz insanlarin basi yanacaksa onlari bi daha göremiyecekseniz cehenneme hoş geldiniz artik yazin kisin baharin yagmurlarin gokte suzulen kuslarin en saglam dostluklarin paranin yamenin icmenin hicbir tadi olmayacak zehir icinde bir hayat olacak en kral resterontlarda altin tabaklar icinde ceylan eti yeseniz bile hicbir zaman derinden bir oh cekemeyeceksiniz diyeceksinizki 18 saat calisip bir kuru ekmek bi bardak su olsayddi ama bunlar olmasaydi diyeceksiniz senelerrr gecse bile artik aynadaki o gursacli delikanli keltos gobekli amca olsa bile o nefret taptaze gepcenc olacak seneler gectikce daha bi yakisikli olacak.
Hayatta yaşamadığım duygu. Merak ettiğimden ilginç geliyor. Ki vurdumduymaz da değilim. Çok aşırı seven, çok ağlayan, duygularını yüksek yaşayan bir insanım. Nefret edecek çok şey de yaşadım. Ama bende hep acıma ve soğuma, hayatımdan çıkarmayla sonuçlanıyor.

Büyük ihtimalle biri bi sevdiğime büyük zarar vermeden yaşamam.
nefretme: başkasına ait olan özellik, nitelik ve nicelikleri dikkate alarak kişinin herhangi bir önyargı geliştirmeme hali.
en fazla kin beslerim.
Nefret ediyorum.

Okulundan, bölümümden, arkadaşlarımdan, bi turlu istediğim hayati yasayamadigim için hayattan, kaderimden, bu dünyadan ve düzenden, sacma sapan kurallardan, paradan, basaramadigim ve cesaret edemediğim her şeyden, mutsuzluktan, her şeyden nefret ediyorum
Daha düne kadar sorsaydınız insanları sevdiğimi söylerdim ama bugünden sonra kimseyi sevmiyorum hatta nefret bile ediyorum diyebilirim.
yine günlerden dert olan bir gündeyim sözlük.

aslında benim onun hakkında düşündüklerimi, onun benim hakkımda düşünmediğini yani beni sevmediğini aylar öncesinde anlamış, öğrenmiştim. ama her zaman bir umut belki diye bekliyordum.

bugün arkadaş ortamında rast geldik birbirimize. ara ara irtibat kuruyorduk sosyal medya üzerinden fakat sevimsiz bir arkadaşla muhabbet edercesineydi irtibatımız. uzun zaman sonra ilk defa yüz yüzeydik. konuştuk, geyik muhabbet ettik herşey güzel giderken bir anda "ben x'i seviyorum biliyor musun?" dedi. inanın o lafından sonra kalbimi hiç öyle çalışırken bulmamıştım. bitkin, yorgun ve çaresiz.. o anları sizlere anlatabileceğim kelimem yok çünkü o cümleyi bilerek ve isteyerek kurmuştu.

dakikalar öncesinde çığlık atarcasına muhabbet eden ben o cümleden sonra ölüm sessizliğine bürünmüştüm...

ben gerçekten sevmiştim seni. beni sevmediğini bildiğim halde sevmiştim hatta o kadar vazgeçmedim ki senden bir hafta öncesine kadar seni unutamadığıma dair sayfalarca bir yazı bile yazmıştım, aramızdaki irtibatin kısmen kopmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen.

ama o yazı dakikalar önce yırtılıp çöpe atıldı. artık sana karşı en ufak bir duygu hissetmiyorum. nefretten başka
Nefret değil de hissizlik kötü.

Korkutucu yani.
Bir an önce kurtulunması gereken duygu. Kendinizden başka kimseye zarar vermez. Mümkünse kendi içinizde affedin, yola devam edin.
güzel bir özlü sözde kendi zehir içip öteki adamın düşüp ölmesini beklemeye benzetilmiştir. bazı zavallı örnekleri görünce insan sahiden de bu benzetmeyi beğeniyor. nefretle dolmaktan, etrafa nefret söylemi saçmaktan sakının arkadaşlar, en başta kendinize zarar.
Tanıdığım insanların değiştiğini görünce onlardan nefret ediyorum. Girdiğin ortamlar , kurduğun ilişkiler , arkadaşlıklar niye kişiliğini değiştiriyor.
Sevgi bile nefrete donusuyorsa önyargılı nefret normal bence.
Nefret ağır bir duygudur .
Insana yanlışlar yaptırır.
Bize sevme eylemini unutturanlara selam olsun .
Öyle sevmemek, öyle iğrenmek ki.. nefes kesilmesi!
Kürtlere ve hainlere karşı hissedilen.