bugün

neden hayatımızın çok çok büyük bir bölümünü çalışarak geçirmek zorundayız? işimizi ne kadar seversek sevelim yine de iş insanı ciddi anlamda kısıtlıyor. çalış, daha fazla kazan, araba al, ev al, çocuğu özel okula ver, onu al, bunu al nereye kadar gidiyor bu döngü arkadaşlar ?? emekliliğe kadar mı ? ancak emekli olduğumuzda mı asıl hoşumuza giden hobilerimizle ilgileneceğiz, hayallerimizi gerçekleştireceğiz? hayır.

bunun sonu yok efendiler haytımızı boşuna harcıyormuşuz gibi geliyor.
Hayatı idame ettirmek kısmını geçiyorum. Emekli olan bazı insanlar emekli olmalarını takip eden zamanda 6 ay kadar bir sürede ölüyorlar.

Çalışmak ya da bir hedefi olmak insanı hayatta tutan bir şey. Para kazandıran bir hedef en güzeli tabi.
Çünkü malsınız.
Nefes aldığımız için.
çünkü dünyada tükettiğimiz şeylerin yerine bir şey bırakmamız gerek ve bu şu an için para. Ülkenizin parası çok değersizdir, emeğinize değer vermezler çok üretir az tüketirsiniz oralar ayrı. siz tükettikçe sizin yerinize para verecek birisi yoksa çalışmak zorundasınız.
para lazım para.
Çalışmak sıkıntı değilde resmen özel sektörün köpeği olmak koyuyor adama. Adama kazandirdiğin paramin % 1 i falan asıl işi yapana kalıyor.

Kıçıni patlat ama yinede istediklerine sınırlı şekilde ulaşabil.harbi sokayım böyle düzene.
Bu saatte kalk hazırlan ise git ya bi s... git.
çünkü (bkz: show must go on)
pazar günleri tatil yapabilmek için(!)
Hayatta kalmak için. çalışmak demek illa para kazanmak demek değildir.
dinlenmeye ihtiyacımız olduğu zamanlarda çalışmamak için bugün çalışmak zorundayız.
--spoiler--
Hayatımızı idame ettirebilmemiz için.
--spoiler--
günü kurtarmak için, zira bu ülkede çalışarak günü kurtarmanın dışında bir şeyler elde etmek imkansız.
Avlanarak karın doyuramadığımız için.
Su bile parayla çünkü..
Linkedin acsan su basligi dogrudan sistemden atilirsin.
Başlıktaki içeriğe bakılınca neden --bukadar çok-- çalışmak zorundayız şeklinde sorulması gereken soru.
Bunun ne paramızın değeri ile nede hayatımızı idame ettirme ile ilgili olmadığını bildiğimiz halde bu cevapların arkasına sığındığımız durum genelde.
Düşünün bir geçmişteki ihtiyaçlara sahip olsaydık sadece şu anda ayda üç dört gün çalışma ile yiyecek ihtiyacımızı karşılayabilirdik. mobilyası, uzaktan kumandalı afyon görevi gören led ekran televizyonu olmazdı muhtemelen.
Geçmişe gitmeyelim günümüze bir bakalım. Türkiye ortamında 4-5 binliranın getirdiği refahdan bartın'ın köyündeki bir amca fazlası ile memnun olurken nişantaşındaki başka bir amca of çekerek ay sonunu nasıl getireceğim derdine düşebilir. Nijer bölgesinde hayata tutunmuş bir çocukla Japonya'da hayatın ona tutunduğu çocukların hayalleri ve ihtiyaçları bambaşka olabilir.
Peki ortak nokta nedir? Neden diğerine göre çok daha iyi durumda olanlarda en az diğeri kadar çalışma ve ihtiyaçlarını karşılayamama durumunu hisseder genelde?
Çeşitli sebepleri olmakla beraber insan tamahkâr bir varlıktır. Bir dağ altını olsa ikinci bir dağı isteyeceğini ve istediğini tarihten vede günümüzden görüyoruz.
insan aç gözlüdür. Hayvanlardan evrildiğimizi düşünenler genel insan ahlak anlayışının hayvanlarınkinden çok daha alt seviyede bir kültür olduğunu, irade sistemimizin çok farklı çalıştığını genelde görmezden gelirler.
insan mutluluğu toplumun değer yargılarına göre belirler. Toplumun genel hedef ve gayelerinden ufak bir sapmanızın en küçük yaptırımı toplum tarafından mandıra filozofu filmine gönderme yapılmanızdır.
insan metadan evvel terbiyeye ihtiyacı olan yegane varlıktır. diğer canlılardan farkımız irademiz ise irademizde terbiyeye muhtaçtır. iyiden iyiye metalaşan insan hayatında insani değer tanımının sözlükte kalan bir ibareden öteye gidemeyecek olması kaçınılmazdır.
Mutluluk eşittir makam ve paradır gibi unsurlardır günümüzde. Güçlü olma isteği değil diğerlerinden daha güçlü olma isteğidir. Hayatlarımız da spor müsabakaları gibidir. Gelişim hikayelerimiz bile öyledir. Adam hayatı boyunca çile çekmiştir ama yılmamıştır 55 yaşında artık çok zengin, ünlü yada başka bişey olmuştur. o halde 55 yılı nasıl yaşadığının önemi yoktur. toplumun gözünde sen başarılısındır.
Velhasıl son paragraftaki sözümüz biraz özetler olayı. 'insan gülçü olmayı değil, diğerlerinden daha güçlü olmayı istediği içindir bu çırpınışı.
Çok uzattık burada keselim..
çünkü çalışmazsak can sıkıntısından başka şeyler üzerinde çalışırdık. ben bir insanın çok sıkıldım dedikten sonra neler yapabileceğinin bir sınırı olmadığını biliyorum, bu nedenle başka şeyler işte.
Faturaları ödemek için.
(bkz: TRT payı)
aynı şeyi bu aralar sık sık düşünen biri olarak katıldığım tespit. milyon yıllık dünyada milyarlarca insan yaşadı ve çoğu çalışarak öldü gitti evet müslümanız ama ya gerçekten cennet cehennem yoksa ozaman ortalama 70 yıllık hayatın 22 yılı okuyarak 40 yılı çalışarak 10 yılı emekli olup kıt kanaat evde ölmeyi bekleyerek geçecek ve yok olup gideceğiz.
Zengini daha da zengin etmek için. ister serbest meslek sahibi olun isterse işçi... Emeğiniz hep zenginin cebine gider.
fındık üretin, kayısı üretin hiç fark etmez. Sizden alıp birbirine satan ensaflar ,sırf sizin malınızdan birbirine satarken çok daha fazla kazanacaklardır
Çünki baban akpli bir bürokrat olmadığı için.
değiliz aslında. almak veya yapmak istediğin bir şey yoksa, tv izlemem doğalgaz kullanmam falan diyorsan karın doyurmak kolay. en güzeli köye yerleşmek. 3 kuruşa çalışıp başkalarına para kazandırmaktan çok daha mantıklı. herkes bunu yapsa işte o zaman onlar sıçar. ben bir süre denedim yapabiliyorum, zor değil.
Namerde muhtaç olmamak için.