bugün

olanlara seyirci kalarak hayat ne verirse onunla yaşamaktır.
ölmek için yaşadığını henüz idrak edememiş insanın kafasını kurcalayandır.

tek amacımız, rahat bir uyku uyumak ve bu dünyadan yorulmadan uyanmak.
çoğu insanın içende bulunduğu durum. insan sorgularsa belki bu hayatta neler yapabileceği şeyler konusunda fikir yürütebilir. bu kişiden kişiye göre değişir. ama ne olursa olsun hayatta yaşamanın altın kuralı hayattan zevk almak olmalıdır.
bildiğin ateist işidir.
yaşamamaktır.
peçete olmadan otuzbir çekmek gibidir.. bir belirsizlik bi tedirginlik halleri falan..
bence hedefler söz konusu değilse özendiğim yaşamdır. okul hayatım boyunca hiç bir gün planlı çalışmadım mesela. anlık, ne zaman istersem istediğimi yapmak istedim yaptım da. bu sadece basit bir örnek. ama bence bu kaygısızlık, umursamazlıktan ziyade bir nevi de özgürlüğün simgesi de olabilir. her an istediğini düşünmeden, birine hesap vermeden geçirerek yaşamak bence herkesin istediği bir yaşam.
başkaları tarafından önüne konulan amaçları gerçekleştiren kişidir. onların istedikleriyle yaşarken kendi yerine yaşamayı unutmuştur.
amaçsız yaşamakta denebilir.
hedef koyamadığı geleceğini göremediğibir hayatta ve yaşamak istemediği bir yerde yaşamak zorunda bırakılan insandır.
yasamis olmak icin yasamak gibi..
(bkz: dümensiz gemi)
Hayatiniz o kadar monotondur ki, o kadar cok alismissinizdir ki, bunu sorgulamak bile artik akla gelmez.
Yine mi ergen istilası altındayız?

Komutan zall bir cisim yaklaşıyor.
bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.

(bkz: bir bilene sor)
Boşa yaşamaktır.

Çoğu kişi kendisine hedef olarak öteki dünya diye adlandırdıkları yeri koymuş. iyide kardeşim o zaman ne diye boşa yer kaplıyorsun bu dünya da ?

Önce hedefinizin ne olduğunu belirleyin, sonra yayı gerin ve tam 12 den vurmak için oku sallayın. Tutmadı mı ? O zaman tek yapmanız gereken gidip oku yerden alıp geri dönüp tekrar bir daha denemek, bir daha bir daha...
kötüdür lakin daha kötüsü neden yaşadığını bilmeden yaşayamamaktır.