bugün

model şarkılarından.
ayakları sekiz çizen ayyaşların iyi bildiği şarkı.
bu semtin sokaklarının sarhoşluğunu özleyenlere ilaç gibidir.
bambarabambam bambarabambam bambambambam.

t:bir emircan iğrek şarkısı.
‘Gecenin biri aptalın biri kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi.’
çok uzun yıllardır istediğim müziklisini hep birisinin hediye etmesini beklediğim ama hiçbir zaman hediye edilmemiş kutu. kimse edemedi çünkü içinde çalmasını istediğim şarkıyı bir tek ben biliyorum. o şarkılı olanına ulaşmak için ise bununla bağlantılı olan bir konuyu da bilmesi gerek. onu da kimseye söyleyemiyorum çünkü tüm bunlar fazla naif ve romantik, fazla aptalca ve çocukça. ayrıca utanç verici.

normalde şarkıyı geçtim, böyle bir şeyi istediğimi bile gerçek hayatta kimse bilmiyor. sözlükte anonim olmanın bir güzel yanı da bu. sizinle hiçbir zaman görüşmeyeceğiz ve bu sırrı size söylememin bir sakıncası yok.
çocukluğa ait anılardan biri. büyüyünce kendime bundan hediye ettim lakin esprisi kalmıyormuş; aldığımın ertesi günü fanusu kırılınca anladım.*
şimdiye dek yapılmış en romantik, en güzel şeylerden biridir.

ben küçükken annem bana bir tane almıştı. simsiyahtı, kocamandı küçük ellerim için. (şu an o kadar da büyük gelmiyor) açınca içindeki balerin ayağa kalkıp dans etmeye başlıyordu. her gece onu izledim uzun bir süre. baleye gidiyordum ve başarılı olamayacağımı düşünüyordum o yüzden bana bunu hediye etmişti. gerçekten olaylar çok zorlaşmıştı ve ağlayarak gidip geliyordum ama bırakmak da istemiyordum. ama bu kutu beni o kadar mutlu ediyordu ki bir daha ağlamadım hiçbir hareketi yapamıyorum diye.

keşke yine olsa. dünyanın en güzel hediyesi.
görsel
mekanizması bu şekildedir. çocukken hep merak edip kırıp içine bakmak isterdim.

edit : bu kurmalı sistem değil manuel.
Ben bir ayyaşım
Sekiz çizer ayaklarım
Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
Gecenin 1' i
Aptalın biri 
Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi

Şarkıcıyım ben
Müzik kutundayım 

Arayıp bulamadığın
O şarkıyım

Yani bence öyle olmalıyım

Bu gece yağmurda,
Camında bi damlayım
Toprak kokusundayım
Islanmış serenatım 

Melodisi aşırı derece de güzel olan bir emir can igrek şarkısı. Kesinlikle tavsiye edilir.
hüzün kutusu.

ilk eline aldığında kapağı mutlulukla açılıp yaşadığın huzurlu günlerinde büyülü notalarıyla eşlik ederken, kutunun içinde notaların ritminde anılarını da biriktiren kutu.

zaman geçtikçe yaşamındaki canları sırasızca yitirdikçe yaslarla boşalan ömründe aynı notalar hüzün yüklenir.zamanın hızlı ve acımasızlığını kutuya notaların yanına kilitlemek istersin. değişmeyen tek figür zamanın hiç değiştirmediği tebessümüyle dans eden balerinin aynı yöne dönmeye devam etmesidir.
90larda cocuk olanlarin sempatiyle baktigi hediyelik esya.

Cocukken misafirlige gittigimiz evlerde genc kiz odasi varsa mutlaka karsilastigimdi, insani durgunlastiriyor farkli bir aurasi var muzik kutusunun.

Hayatimda iz birakacagini dusundugum ayrilsak da unutmak istemedigim bir flortumden dogum gunumde muzik kutusu almasini istemistim. unutulmayacak. Muzik kutusuna hapsolmus hatiralar.
Eskiden cafelerde içine para atıp listeden istediğiniz şarkıyı çaldırabildiğiniz kutulardı. Yanınızdaki kişilere bu şarkı benden sana gelsin şeklinde paylaşımlarda bulunabiliyordunuz. Sanırım şimdi tarihin tozlu sayfalarına kalkan eski zaman alışkanlıklarından birisi haline geldi.
şarkı var böyle.
Şarkıyı ilk kez Eskişehir'de radyo tv okuyan genç bir çocuktan instagram üzerinden canlı yayın yaparken gecenin 1'inde dinlemiştim. O saatin farkında değildi. Bu yüzden 'şu an saat tam bir. Çok iyi denk gelmiş.' yazmıştım. Gülerek 'evet çok iyi denk geldi' demişti.

O gün ilk defa biri 'beni neden takip etti' diye korkmadım. ilk defa hiç tanımadığım birini takip ettim. hiç bir şekilde gizlenmeden mesaj attım. Sanki yıllardır tanıdığım biri gibiydi. O çocuğu hala takip ediyorum ve hala şarkıyı duyduğumda gülüşü geliyor aklıma.