bugün

(bkz: Amedeo Modigliani)
modigliani' nin çocuksu yanını ortaya koyan, alkol alışkanlığının sonunu hazırladığına dikkat çeken, tutkulu aşkının yanısıra picasso ve renoir gibi ünlü ressamları da barındıran, özenle çekilmiş, ne yazık ki hakettiği ilgiyi görememiş harika drama.
5. nesil yazar. *
çok iyi bir ressam olmasının yanı sıra çok iyi bir ressam olan güzel eşi ve alkolikliğiyle dikkatimi çekmiştir. dünyanın en iyi ressamı olmadığı kesin (en azından benim için, zaten tüm "en iyi" tanımlamaları midemi bulandırır- ee niye yazdım öyleyse eşşek !) tedirginlik verirken aynı zamanda rahatlatan bir üslubu vardır. tüm psikiyatrların özellikle incelemesi gereken çok önemli bir ressam olduğunu düşünüyorum, nacizane..
çok alakasız görünse de siz yine de (bkz: king crimson) (bkz: islands)
Şahsında bir alkol eksperliği sezdiğim yazar. Hoş gelmiş.*
uzun zamandır alt yazısını bulamayıp izlemeye üşendiğim, az önce trt'de görmemle sevinerekten izlediğim pek güzel filmmiş ha.
izlerken andy garcia'a mı yoksa modigliani'e mi aşık oldunuz karışabilir. evet resim dehadır. ve evet deha manyaklıktır, sapkınlıktır; muhteşemdir. (erkeği, kadını... var bu ressamlarda bi maraz)

'ruhunu tanıdığımda gözlerini de çizeceğim' kısmı bitirici.

yaşlı, kaçık ressamın ses tonu ve görüntüsü çok iyi uyuşmuş (dublaj) ve adamın filmde modigliani'li bi sahneyi anlatışı, akabinda: 'o görüntüyü çaldım, zihnimde bi yerde sakladım; kendimi iyi hissetmek istediğimde çıkarıp kullanıyorum.' demesi öğüt niteliğinde.
yahudi asıllı italyan ressam.
bir kaç gün önce 'Woman With A Fan' adlı tablosu çalınmış olan ressamdır.
http://hurarsiv.hurriyet..../shownew.aspx?id=14791076
öncelikle filmin sonunda picassonun ölmeden önceki son sozünün modigliani olduğu söylenmiştir ki küllü yalan. fazlasıyla taraflı bir film olduğunu düşünmeme rağmen insanı son derece etkileyen gerekirsede ağlatan küfrettiren bi filmdir. *
sountracklarıda dinlenilesidir. hatta kesinlikle dinleyin.
çok gaz verici bir sahnesi olan film. bütün ressamların yarışmaya katıldığı sahne, izlediğinizde resim yapma isteği uyandırıyor. http://www.youtube.com/watch?v=xkcK-pAUtlQ
filmden karelerle harika soundtracki:
https://www.youtube.com/watch?v=VNLCwMD3VDw
picasso'ya ayar oldum, o nasıl bi karakter lan.
modigliani'nin insanları resmedişindeki ayrıntı derin. insanlığında takdir edilecek, onu özelleştirecek bi şey bulamadım. sevgilisinin sevgisinden konuşmaya varım, onun güzelliğinden.
ek: müzikleri çok güzel.
amadeo modigliani adlı yahudi ressamın anlatıldığı bir filmdir, hatta şaheserdir. modigliani'nin eşi jeanne'i oynayan bayanın da oyunculuğuna hayran kaldım.

ayrıca film sonunda picasso'ya karşı fikirleriniz değişebilir. filme göre picasso çok yeteneklidir fakat her istediğini kolayca elde eder zaten. ayrıca film boyunca yanında süs köpeği gibi gezdirdiği bir de sevgilisi vardır. soğuma sebebidir hep bunlar.
modigliani, Paris’e gelmiş bir italyan göçmenidir. ilkeli, gururlu ve vicdanlı bir insandır. Resimlerine karşı, özellikle insanların gözlerine çok duyarlıdır. Gözlerin ruhun aynası olduğunu düşünür. Bu yüzden çoğu portresinde göz yerine siyah bir boşluk vardır. Portreleri, nüleri ve Afrika sanatının izlerini taşıyan biçimsel tavrı ile yalın bir sanat dili oluşturan sanatçının formlarına zarif bir ritim hakimdir. insanın merkeze alındığı, daha çok soğuk renkli ve serbest fırça vuruşlarından oluşan fonların hakim olduğu resimlerinde figürlerde kullanılan renkler ise son derece sıcaktır. Yüzeydeki hareket ve ritim problemleri ile yakından ilgilenen sanatçının bu kaygısı resimlerinde sık sık göze çarpar. Donuk olandaki hareketliliğin çoklukla vurgulandığı resimlerindeki; renklerle, biçimsel olduğu kadar renkçi bir tavırda sergiler. Çocukluğundan beri maskelerin, uzun bacaklı adamların ve müziğin geçidi olan karnavallara ilgisi vardır.
picassonun ölmeden önce söylediği son kelimedir. sıkıntılı ilişkilerde acilen sevgiliniz ile izlenmesi tavsiye edilir.
pablo picasso ya düpedüz haksızlık etmiş onu izleyiciye bir godfather gibi sunmuş filmdir. tekrar resim yapmak isteyenler için yarışmadan önceki geceyi izlemek yeterlidir.
aşktır.
- do you know what love is? Real love? Have you ever loved so deeply that you have condemned yourself eternity in hell?

- when l know your soul l will paint your eyes. replikleriyle insani mest eden muthis film. Oyunculuk ve konu islenisi tek kelime ile muhtesem. ressamlarin yaristigi sahne ve arka fonda calan muzikle insani derinden etkiler.
Her ressam anlaşılmayacak bir deliliğe sahiptir aslında dedirtten, çok kaliteli sahneleri olan doyurucu biyografik film.

Aşka dair diri hissettirdiği bölümlerin yanı sıra çaresiz de hissettirmeyi başardı ben izlerken. Ama asla güçsüz değil.

Merakınız olsun ya da olmasın film bittiğinde bir şeyler çizme isteğinizin peydahlanıverişine şahit olacaksınız.

En sevdiğim sahne de bu oldu:
görsel
Odamdaki duvarıma çizeceğim sizi; jeanne hebuterne ve amadeo modigliani.
"Ruhunu görebildiğimde, gözlerini de çizeceğim."

görsel
Senaristlerin bir film yapalım ve picasso'yu yerin dibine sokalım fikri ile yazılıp yönetilmiş 2004 yapımı Fransız filmi. Başrol için her ne kadar andy Garcia iyi iş çıkarmış olsa da bana jude law daha iyi bir seçim olurdu gibi geliyor.