bugün

faydali bir sey yapildigi halde insanlar tarafindan hakir gorulen veya gormezden gelinen durumlar icin soylenen bir deyim.
insanın iştahını kabartan meyvelere sahip ağacın meyvelerini yere düşürmek amacıyla yapılan taşlama eylemdir.
zaman zaman kibirli, kendini begenmiş, burnu kaf dagında olan* bunyelerin soyledigi soz
bu taşlamaya maruz kalan yazar için (bkz: asiti kaçmış kola).*
haset insana has bir duygudur bu sebeple, her yerde kendinden başkasının başarısını çekemeyen ve karalama yoluna başvuran birileri mutlaka vardır. karalanan kişi içinse bu deyim kullanılır.
örneklerini sözlükte de gördüğümüz cok yerinde bir atasözü...
ajdar anık'ın kendini savunurken kullanmaya başlamasıyla birlikte, cümlede geçen meyve metaforu üzerine sorgulamalara gitmeye sebep olan özdeyiş.
(bkz: üretim) ve (bkz: meyve)
(bkz: ağaç) ve (bkz: ajdar anık)
nereye çekseler oraya giden atasözüdür. ancak benim aklımın yettiği kısmı ile vurgulanan şey olgunluktur. yani;
bir : sen meyve verecek kadar büyümüşsün.
iki : meyve ağaçlarını boyu ağacın dallarına yetişmeyen küçük çocuklar taşlar.azcık anlayış.
olay spor ise sezonun en meyve veren agaci: fenerbahce!
oyle ise hep beraber taslanmali!

edit: tez dogrulandi. taslamak yerine, eksi oylamalar icin tesekkurler.
sokak lambasinin etrafinda sineklerin toplanmasi durumu.
(bkz: sagopa kajmer)
düşünüyorum da buna benzer bir deyim acaba başka kültürlerde var mı? oralarda da artık iyi işler yapan insana gösterilen muameleden dolayı deyim oluşturacak kadar kesinlik kazanmış mıdır?

hayatın bir gereği olsa gerek, bir kanunu, iyi işleri yapmanın zor olmasının sebebi olsa gerek, iyiliği pahalandıran şey heralde taşlanmayı göze almak.

evet meyve veren ağaç taşlanır, taşlanmaya rağmen yeniden meyve verip yüzleri gülümsetmek önemli olan.
yedinci nesil yazar olunmaz, doğulur.
nankör olduğumuzun bi göstergesidir.
en bariz örneği için:

(bkz: gecmis zaman olur ki)
keşke söylenmemiş ve bugünlere gelmemiş bir söz olsaydı.

çünkü şu zamanlarda insanların gerçekten tespit ettiği yanlışları* * * dile getirmesine birileri taşlama diyor da...
dalından meyvesinin yiyildiği bir ağacın, taşlandığına ait söz, cümle.
"meyve" verseydi taşlanmazdı ama meyva verdiği için haklı olarak taşlanır.
meyva da ne ola ki?
Eleştirilen ve iyi şeyler yaptığına inanan insanların durumdan ak çıkma istekleri doğrultusunda ortaya attıkları atasözü.
--spoiler--
Ağaç ne kadar verimliyse, onu taşlayan insanlar o kadar mutlu olur. daha sonra viii. Edward unvanıyla tahta geçen galler prensi de bu olaydan payına düşeni almıştı. Deniz harp okulu’nun dengi olan devonshire’deki darthmouth koleji’nde öğrenim görüyordu. Henüz on dört yaşındaydı. Görevliler bir gün onu ağlarken buldu ve ne olduğunu sordular.

Prens ilk önce konuşmak istemedi, ama sonra gerçeği itiraf etti: öğrenciler onu pataklamıştı. Okulun komutanı onları topladı ve onlara prensin ne yaptığını öğrenmek istediğini söyledi. Başlarını eğip, gözleriyle ayak parmaklarını inceleyip biraz kem küm ettikten sonra öğrenciler sırf ileride kralın donanmasında bir subay olduklarında “kralı pataklamıştık,” diyebilmek için bu işe kalkıştıklarını itiraf ettiler!

Bu nedenle saldırıya uğrayıp eleştirildiğinizde, bunu yapanın, kendini önemli biri sanarak büyük keyif aldığı için bu işi yaptığını aklınızdan çıkarmayın. Çoğunlukla eleştirinin nedeni dikkati çekecek kadar büyük iş başarmanızdır. Pek çok kişi kendisinden daha iyi eğitim görmüş veya daha başarılı olan birini suçlayıp eleştirerek bundan tuhaf keyif alır.

Dale carnegie
--spoiler--
Lisede psikoloji dersi sınavında irdelememiz buyrulan atasözü idi. Bu olaya meyveleri elde etmek için yapılan bir eylem olarak bakarak sıfır almıştım. Sanki türkçe bilmiyoruz, olaya farklı bakış açısı kattık diye cezalandırırldım.
in ulen aşşaa ile aynı kaderi paylaşır.
kapitalizmin bu kadar eleştirilmesinin sebebi de budur.
insanlığın ortak akıl ürünü:

(bkz: türkçe yunanca ortak terimler ve atasözleri)
(bkz: recep tayyib erdoğan)